Sesli Makale

11 Temmuz 2015

Ne yalan söyleyeyim; lügatımıza eklediği ‘püskevit’, matematik zekamızı zorlayan ’40 yapar’ hesabı , ‘"Kutuplaşmaya, karmaşaya, krize, kargaşaya, kaosa, kavgaya ve karanlığa bizimle yürü Türkiye"potu sonrasında Bahçeli’densiyaset aktarma performansını zorlayacak yeni bir şey beklemiyordum. Ancak Bahçeli’nin geçtiğimiz gün twitter hesabından yaptığı yeni açıklamalar hepsini solladı. Artık nur topu gibi ‘fanus’umuz var.

Nereden geldi bu fanus? Her şey Ahmet Hakan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı röportajla başladı. Önce röportajı yayınlayan gazetenin internet sayfasında haber, Bahçeli’nin elinde ince belli bardaktan çay içtiği fotoğrafıyla verildi. Ramazan münasebetiyle fotoğrafa tepki üzerine tepki yağdı. Ardından fotoğrafın arşivden seçildiği ortaya çıktı. HDP’nin arka kapısı gazeteye röportaj veren Bahçeli için, “[Erdoğan] Çankaya fanusuna girmeli” dedi’ diye ibare yer aldı.Ve ‘fanus’ gündeme oturdu.

Sanırım Ramazan ayında elinde çay bardaklı eski fotoğrafının servis edilmesi sonrası, kiminle dans ettiğini anlayan Bahçeli’den ‘fanus’ ile ilgili açıklama geldi. Bahçeli’nin twitter hesabından  "Fanus; süslü, ayaklı fener demektir. Yine Fanus; değerli eşyaları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan yarım küre biçimindeki cam kaptır" diye tweet atıldı. Derken tweetlerindeÇankaya Fanusu diye bir terim üretti ve bunun‘binlerce yıllık Türk devlet geleneğinin simgeleştiği, toplandığı ve özümsendiği tarihi bir emanet’ olarak niteledi. ‘Bu fanus çatlarsa, tarihsel süreklilik kopar. Bu fanusa saygı duyulmazsa Türk-İslam asırlarının kutlu hatıraları teker teker buharlaşır’ demeyi de ihmal etmedi.

Aslında Bahçeli’nin ‘Erdoğan Çankaya dışına çıkmasın, hükümet işlerine karışmasın’ düşüncesini böyle tweetlerle bambaşka bir hale getirmesine gerek yoktu.

Bana göre Bahçeli aslında ‘Erdoğan Nefreti’ havası doldurulmuş bir fanusun içinde. O, bu fanusun içinde öyle kendinden geçti ki; seçmeninona verdiği ‘hükümete ortak ol’ oyunu seçim sonuçlarının açıklandığı gece ‘Biz muhalefet yapmaya devam edeceğiz’ diyerek elinin tersiyle itti. Bunun yanında CHP ile Belediye seçimlerinde paslaşan seçmenin Meclis Başkanlığı seçimlerinde HDP ile bir olup Ak Parti’nin adayı İsmet Yılmaz’ı seçtirtmemeseçeneğine de kulak vermedi. Bu havadan öyle etkilendi ki; seçimlerde aldığı oy oranını ona ne püskevit, ne 40 yapar hesabı ne de meclis toplantılarındaki uyuma performansıyla gelmediğini, tüm dünyayı saran milliyetçilik akımından etkilenen bireylerinona bu oyu armağan ettiğini kavrayamadı.

Geçtiğimiz hafta değinmiştim. Bir daha hatırlatayım. Bahçeli’nin Türk-İslam sentezine etkin en büyük adımı Çin Başbakanına Devlet Bakanı aracılığı ile hediye ettiği Altın Silah’lave uygun gördüğü liyakat madalyasıyla gerçekleşti. Çin ziyareti sırasında bu görüntüler onlarca kez Çin televizyonlarında Uygur Türklerine gösterilmiş ve Türkiye sizin yanınızda değil algısı yapılmış hatta Doğu Türkistan’da Uygur Türkçesi ile eğitim ve camiye girişler yasaklanmıştı.

Bahçeli’nin Türk-İslam sentezine katkısıgeçtiğimiz gün Doğu Türkistan zulmünü protesto etmek isterken Çinli zannedilip dövülen Koreli turistler için söylediği "Bunlar genç çocuklar. Birisi sürükler, bunlar da arkasından gidebilir. Hem Koreli ile Çinliyi ayırt edecek özellik nedir?" sözünden öteye geçememiştir.

Sayın Bahçeli;

Siz Osmanlı’nın emaneti Suriye Türkmenleri için iki çift laf edemez, Filistin ve Arakan’dakizulmü göremez, Bosna Soykırımı’nın 20. yıldönümünde Birleşmiş Milletler’inbu katliamı soykırım olarak tanımamasına suskun kalırsanız vay bizim halimize. Siz gidip Pensilvanya havasını unutup içine sıkıştığınız yeni fanusunuzdan tweet atmaya devam edin. Allah Türk-İslam sentezini size muhtaç etmesin…

 seslimakale.com

@ElvanKavi

[email protected]