GÜNCEL

Ali Turhan : EN KÖTÜ Senaryodan zeytin dalına

Tarih
22 Ocak 2018
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Turhan
 Türkiye 1. Dünya savaşından sonra ayrılıkçı hareketin her türlüsü ile yüzleşti. Ermeniler dünyayı arkalarına alırken, dünya PKK ile bizim arkamızdan dolaşmaya devam etti. Birleşmiş milletlerdeki dostları her zaman bu satılıkları kollayıp sıkıştıklarında yardımcı olmaktan vazgeçmedi.

Türkiye karışıksa herkesin işine yarar tezi, bölgede istikrarlı olan bir Türkiye’yi hiç kimse istemez doktrinine dönüştü.

Bunu anlamakla beraber bu havza da yapılan kanlı planların her geçen gün netleştiğini de görmeye başladık.

Plan demişken ancak güçlü olanların uygulayabildikleri çok gizli planlardan bahsediyorum.

Yoksa herkesin her şeye plan yaptığını biliyoruz.

Konu savaşmak olunca bizim fikrimiz nettir

‘’ Hem bu deveyi güderiz, hem de bu diyarda kalırız.

Çünkü deve de bizimdir diyar da’’

 

Güçler dengesi bağlamında bölgesel aktör olan Türkiye’nin, süper devletlerin planlarını bozmak için çalıştığı ve bu doğrultuda kendini ispatladığını da görmekteyiz.

Masa başında yapılan derin analizler, üstatlar tarafından tasarlanan 2023 vizyonları, üreten bir ülke yolunda atılan sanayileşme adımları küresel güç olma yolunda ki Türkiye’nin yeni fotoğrafı.

Yani tüm dünya ya başkaldırıyoruz.

Çanakkale de, Kut-ul Amare de başkaldırdığımız gibi kaldırıyoruz.

Düzenli bir düşmanla karşı karşıya kalınca, yani düşmanın gözlerinin içine bakınca şartlar değişiyor.

Çevresel kuşatılmamızın son hamlesi kara ordusu kurmak.

Türkiye bunun farkında olduğunu defalarca dile getirdi.

Sınır güvenliği ihlallerinde tedirgin olduğunu hassasiyetle belirtti.

Rus uçağını bile düşürmekten geri durmadı.

Ama bizi gale almamak ve oyalamak için görünmeyen gölgeler icat etmeye devam ettiler.

Biz ne yaptık

‘’ZEYTİN DALI ‘’ uzattık.

Afrin’e değen nazar yüzünden kurşun döktük.

72 adet kuşumuzu o bölgede uçurmak zorunda kaldık.

En seçkin birliklerimizi suriye tatiliyle ödüllendirdik.

Leopar tanklarımız gezintiye çıktı.

Sıralı roketlerimizle geceyi aydınlattık

Yani dostlarım bazıları gibi el kol sallayıp hareket değil, ‘’HAREKÂT’’ yaptık.

Devam edelim.

 

En kötü senaryo demiştik.

Türkiye otoritesinin ve tecrübesinin gereği güney sınırını ve olası riskleri hep masa da tutmuş ve en kötü senaryoyu çalışmıştır.

Derin hesapların uygulama alanı olan bu havza dinler tarihi ve yer altı kaynakları bakımından kıymetli, kıyameti tetiklemek açısından da değerli bir coğrafyadadır.

Güneyimizde bulunan Irak, Suriye, İran savaşın her türlüsünü görmüş, kanlı ihtilallere tanık olmuşlardır.

Bu bölgeyi parçalayarak istikrarsız hale getiren süper devletler, büyük İsrail’in hizmetin de çalışmakta, vadedilmiş toprakları İsrail’e hediye edecekleri zaman için beklemekteler.

Devam edelim.

Bir de imtiyazlı ortak, en kıymetli müttefik safsatası vardı.

Kara ordusunun savaşma kabiliyeti, hedef coğrafyaya denizden yakınlığı, havadan müdahale için hava alanları, karadan karaya atılabilecek füzeler için koruma kalkanı, son olaraktan NATO’ya bağlı bir Avrupa ülkesine saldırı olmasın diye ileri uç karakolu olarak kullandığı bir ülkeden ayrışmak zor olacaktı.

Yani zaten bizi terk ediyorlar dı.

Bu sebepten dolayı hem NATO, hem ABD, hem ÜST AKIL Türkiye’ye olan bağlılıklarını kesebilmek için bizden kullandıkları her şeyin yerine alternatiflerini hazırlamak suretiyle ayrışmayı başlattılar.

Bizden top yekûn kurtulmak lazım dl.

 

Zira Kürt devleti adı altın da devlet kurmak isteselerdi, uzun zaman önce bu emellerine ulaşırlar dl.

Çok rahat diktatör yetiştiren, istediği zaman ihtilal yapabilen, sultanın veliahdını satın alan, kimin seçileceğine karar verebilen bu güçlü yapı bizi çok tehlikeli olarak not etmişti.

Nerede not etmişti?

Çanakkale’den beri süre gelen göğüs göğüsse yaptığımız her savaşta. Kıbrıs’ta, Kore’de, son olarak da Suriye’de.

Yapılması gerekenler sıralamasında bir gelen taşeron kullanalım mantığı 30 sene Türkiye’yi oyalamıştı. Bu süreç içerisin de teknolojik geri bırakmışlıkta unutulmaması gerek konulardan bir diğeri. İç hainleri de hesaplayınca biz zaten savaşta harcamamız gerek ekonomiyi harcamıştık.

Hem de kendimizi korumak için tüm teçhizatı dost gibi görünen düşmanlarımızdan alarak.

Adamlar bize hiç düşmanlık etmeden mevcut silahları teröre tahsis ettiler.

Biz sustuk.

Bize de onların kullandıklarından daha iyisini size veririz dediler.

Biz sustuk.

Parasını alarak verdilerde.

En uzun savaş dönemini hem etimizden, hem sütümüzden faydalanarak geçirdiler.

Uyanmadık.

Uyanamadık.

Öyle beynimizi uyuşturmuşlar, düşünce merkezimizi korkutmuşlardı ki göremedik.

Onlara göre planları tutmuştu.

Çünkü Türkiye görünen bir düşmana karşı hızlı reaksiyon gösteriyor, beklenmedik kahramanlıklar yapılıyordu. Göremediğiyle ise canla başla çalışıyor, çarpışıyordu.

Teknolojik yatırımlar, silah sanayinde ki gelişmeler, iç hainlerin temizlenmesi nedeniyle planlar erkene çekildi.

Taşeron düzenli orduya geçiyor.

Hava kuvvetlerimizi durdurmak için planları vardı. Deniz kuvvetlerini durdurmak için süper gemileri.

Kara kuvvetlerini durdurmak için se PYD düzenli ordu haline getirildi. Aylarca uzmanlar tarafından eğitildi. 4800 tır silah ve cephane gönderildi.

İki adet hava alanı uçaklar için tahsis edildi. İncirliğin alternatifi de böylece tamamlandı.

Sonuç olarak karşıda bir devlet olmadan iki denk güç olmuş olacaktı.

Şimdi senaryo hali

15 Temmuz 2019 hain kalkışma başlıyor, Türkiye’nin kendi jetleri kendi halkını vuruyor. Tutuklanmayan fetö terör örgütü mensupları tüm güçleriyle tutuklama lara başlıyor. Hakan fidan tutuklanıyor. Eski cumhurbaşkanı çıkıp İngiltere’den yardım istiyor. Cumhurbaşkanımız hastanede ameliyattan çıkmış yatağında olanı biteni seyrediyor. O sırada 30 bin kişilik PYD karadan saldırıya geçiyor. Genelkurmay başkanından haber alınamıyor. Rus büyükelçiliği kamikaze dronla saldırıya uğruyor. Putin Türkiye’den muhatap bulamıyor.

İnsanın yazarken bile içi kararıyor.

Efendiler

İstesek te istemesek te biz bunların hepsini yaşadık

Sadece bir seferde yaşasaydık ne olurdu bu bir düşünün.

Rabbime hamdolsun ki basiretli liderlerimiz var.

İmanlı bir ordumuz var.

Daha dün pilot kalmadı dedikleri hava kuvvetlerimiz var.

Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin,

Sen vuruyorken de, öldürüyorken de güzelsin.

En önemlisi TÜRKİYE olarak biz varız.

Saygılarımla

seslimakale.com
22 ocak 2018

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • SEDAT KALFA

    22 Ocak 2018 12:45
    1 0
    KALEMİNE SAĞLIK.SELAMLAR . ALLAH cc ASKERLERİMİZİ KORUSUN.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;