SİYASET

Emin Pazarcı : Türkiye’de DAEŞ gerçeği

Tarih
26 Temmuz 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı

26 Temmuz 2015

Aslında belli başlı çevreler bunlar: HDP, PKK ve Kandil’le başlıyor, DHKP-C gibi yasa dışı örgütlerle devam ediyor. Bilindiği gibi onlara Paralel Yapı da destek veriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet’e karşı bayrak açan medya gruplarını unutmamak gerekiyor. 

Uzun süredir dışarıdaki bazı merkezlerle birlikte aynı algıyı oluşturmaya çalışıyorlar: 
“Türkiye İŞİD’i destekliyor.” 
Bu tezleri Suriye’ye yönelik operasyonlarla çökünce, şimdi de söylem değiştirdiler: 
“Besle kargayı oysun gözünü. Türkiye, beslediği İŞİD’le mücadele etmek zorunda kaldı.” 
Tabii ki bunların hiç biri doğru değil. 
Üstelik gerçekler, oluşturulmaya çalışılan algı ile taban tabana zıt. Önceki gün Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile uzun bir sohbet imkanı buldum. İslam Dünyasındaki dini kurumlar içinde DAEŞ terör örgütünü ilk kınayan ve telin edenin Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu söyledi, 
Bunu ne zaman mı yaptı? 
Açın Papalığın web sayfasını, belgesi halen orada duruyor. Buna rağmen gerçekleri çarpıtma çabaları devam ediyor. 
* * *
Bitmedi, dahası var… 
Biliyorsunuz, Türkiye daha başlangıçta bu yapının bir “terör örgütü” olduğunu açıkladı. DAEŞ’i masaya ilk yatıran ve o zihniyetle mücadele yollarını arayan da yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldu. 
Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul’da büyük bir organizasyon düzenledi. Dünyanın çeşitli bölgelerinden ve çeşitli mezheplerden 150 İslam alimini bir araya getirdi. O toplantıda DAEŞ’e karşı çok güçlü bir ses verildi. 
Yetmedi, bitmedi… 
Bu yapının yanlışlarını dünyaya anlatmak için daimi Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifini de Diyanet İşleri Başkanlığı oluşturdu. 
Tabii ki bunları Diyanet kendi başına kararlar alıp gerçekleştirmedi. Bütün bu adımlar devlet bütünlüğü içinde atıldı. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu da o toplantıda konuştu. DAEŞ’e yönelik olarak kullandıkları ifadeler ise hayli ağırdı. Başbakan, o toplantıya katılanlara tam 3 saat ayırdı. 
Bu gerçekler alt alta sıralanıp üzerine o günlerde DAEŞ’in gerçekleştirdiği Musul Başkonsolosluğumuza yönelik baskını da koyunca… 
“El insaf” demek gerekiyor! 
* * *
Diyanet İşleri Başkanlığı, DAEŞ’le mücadeleyi sürdürüyor… 
Başkan Görmez, Ateist yapıdaki terör örgütleri ile İslam adına hareket ettiğini iddia eden DAEŞ’in eylemlerinin aynı sonucu doğurduğunu söylüyor. Suriye’deki DAEŞ yapılanmasını “insan öldürme makinesine dönüşen bir terör örgütü” olarak değerlendiriyor. 
Görmez, Nihilizm (Hiçlik) felsefesinin dinin içine de sokulmasıyla insanın değerinin ortadan kalktığına işaret ediyor: 
-Dünyanın çeşitli bölgelerinden bunlara katılan insanların ortak özelliği, hayatın anlamını kaybetmeleridir. Kendi hayatının anlamını kaybeden, başka insanın hayatına da değer vermez. Bombayı vücuduna sarar, yüzlerce insanı bir cami ya da mabet içinde katleder. Çünkü, kendi zihin dünyasında insanın değerini kaybetmiş. 
Başkan Görmez’in sözleri ortada! 
Üstüne üstlük, mücadele sadece sözlerle kalmıyor. Diyanet, DAEŞ’e karşı, cuma hutbeleri gibi bilgilendirme çalışmaları ile yurt işinde, telefon diplomasisi ile de küresel boyutta ciddi bir mücadele yürütülüyor. 
* * *
Bütün bu gerçekler ortadayken... 
1)İddialar doğru olmadığı gibi ahlaki de değil.  
2)Türkiye’ye karşı yürütülen algı operasyonları dikkat çekici! 
3)Tesadüfe bakın ki, bu iddiaları ortaya atanların büyük bir bölümü çeşitli yasa dışı oluşumlar, terör grupları ve dış çevreler ile dirsek teması içinde. 
Tam bu noktada Suriye’de kanlı bıçaklı olan PKK (PYD) ile DAEŞ’in el ele verip Türkiye’ye saldırdıklarının da altını çizmek lazım. 
Geldiğimiz noktada sizin, bizim, hepimizin çok iyi düşünmesi gerekiyor! 

Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;