DÜNYA

Emin pazarcı : Tam saha top koşturan Türkiye

Tarih
09 Aralık 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı
Bu defa tersten başlayayım. Son söylenecekleri ilk baştan yazalım. Başbakan Binali Yıldırım, Moskova’da Lotto Otel’deki sohbetimiz sırasında, sorduğum bir soru üzerine aynen şunları söyledi:

-Türkiye’nin bugün izlediği politika çok doğal. Bölgede karşı karşıya kaldığımız tehditleri ıskalayamayız. Bizim için tek seçenek AB’dir, AB neredeyse biz de orada olacağız demek durumunda değiliz.

Sürekli olarak altını çizmeye çalıştığım yerli ve milli politika işte bu!

Elbette Amerika, Avrupa ya da Rusya ve Çin gibi bizim de ülke olarak menfaatlerimiz var. Onlar milli menfaatlerini nasıl koruyorlar ve bunun için mücadele veriyorlarsa, bizim de korumamız çok doğal. Menfaatlerimiz, bugün öyle yarın da böyle davranmamızı gerektirebilir. Buna “eksen kayması” denilemeyeceği gibi, eleştirilecek herhangi bir tarafı da yok.

Başbakan Yıldırım da yaptığımız konuşmada bunun altını çizdi:

-Türkiye makas değiştirmiyor. Türkiye olduğu yerde duruyor. Bölgede yaşanan olaylar karşısında bizim bir sorumluluğumuz var. AB ile ilişkiler bugün biraz gergin, umarım en kısa sürede düzelir. Ayrıca bizim Şanghay İşbirliği Örgütü ile temaslarımız yeni değil. AB ile ilişkiler iyi gidiyorken da yapıyorduk bunu. Türkiye, coğrafi ve kültürel olarak hem Avrupa’da, hem de Asya’da.

İşte mesele budur!

Biz ilanihaye ve ne pahasına olursa olsun, kimsenin peşine takılmak ve sonuna kadar gitmek zorunda ve noktasında değiliz. Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız bir devlet.

***

Dün Rusya Federasyonu ile aramızda bir “uçak krizi” vardı, ilişkiler alabildiğine gergindi. O kriz unutuldu gitti, bugün geleceği birlikte şekillendirmeye çalışıyoruz.

Dün, dış ticarette 100 milyar dolarlık hedef koymuştuk, 30 milyar doları yakalamıştık. Kriz yüzünden bugün 12,5 milyar dolara düştü. Buna rağmen hedefi büyüttük. Rus tarafı, “100 milyar dolar da yetmez” dedi:

-Bu hedefi, uçak krizinden önceki miktarın da üzerine taşımamız gerekli.

Biz de “olur, memnuniyetle” dedik.

Niye? Çünkü, her iki ülkenin menfaati de halkının refahı da bunu gerektiriyor. İşte, ülkeler arasındaki ilişkilere bu çerçeveden bakmak lazım.

Bugün dünya üzerinde yaşanan sıkıntı, özellikle emperyalist geçmişi olan ülkelerin sürekli olarak kendi menfaatlerini öne çıkarmalarından kaynaklanıyor. Bu da küresel huzursuzluğu artırıyor. Biz durup dururken “Dünya beşten büyüktür” demiyoruz!

***

Rusya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Türkiye’ye en net destek veren ülkelerin başında geliyor.

“Niye?” derseniz, çünkü güçlü bir istihbaratları var. Fetullah Gülen’i ve arkasındaki güçleri iyi biliyorlar. Onlar yıllar önce teşhislerini koydular ve FETÖ ile henüz “cemaat” denildiği dönemlerde köprüleri attılar.

FETÖ denilen örgüt, Rus milli güvenliğini de tehdit ediyordu. Bunu yıllar önce çeşitli vesilelerle açıkladılar da. Türkiye’deki darbe girişiminin ardından, iki ülke aynı noktada birleşti. Türkiye ile Rusya arasındaki buzların çözülmesinin ve bugünkü işbirliğinin arkasında bu önemli nokta da var.

Suriye meselesine gelince…

Ruslarla farklı görüşler içindeyiz. Ancak, oturup görüşebiliyor ve birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. En önemlisi ise, bazı Batılı ülkeler gibi YPG ya da PYD sevdası içinde değiller. Türkiye’nin güvenliğini ile birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bu örgütlere bazı batılı sözde “dostlarımız” gibi destek de vermiyorlar.

Fırat Kalkanı Operasyonu’nu anlattığımız ve “Bizim ilerleyeceğimiz son nokta El Bab’dır, devamında gözümüz yok” dediğimizde dinleyebiliyorlar. Hatta daha da ileri gidip, Suriye rejimiyle görüşerek, müdahil olmaması konusunda bize yardımcı olmaya çalışacaklarını söyleyebiliyorlar.

İşte bütün bunlar geliştirdiğimiz diyalog ve işbirliğinin sonuçları.

***

Milletlerarası ilişkilerde sürekli düşmanlıklar olmadığı gibi sürekli dostluklar da olamıyor bazen…

Doğaldır ki, Türkiye de menfaatleri neredeyse orada bulunmak durumunda. Bu yüzden de küresel ve bölgesel aktörlerin tamamıyla görüşüyor ve sahanın her yerine ayak basmaya çalışarak top koşturuyor…

Başbakan Binali Yıldırım, Moskova ve Tataristan gezilerini işte bu yüzden gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Rusya Devlet Başkanı Putin’e mesajlar götürdü. Dönerken de Putin’den aldığı mesajları Erdoğan’a getirdi. Ve kendi deyimiyle, Türkiye’ye döndükten sonra daha çok koşturacak…

Akşam
8 Aralık 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;