GÜNCEL

Emin Pazarcı : Sıkıyönetim MHP’yi vurmuştu

Tarih
21 Ağustos 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı

21 Ağustos 2015

MHP Genel Başkanı yeni bir çıkış yaptı. Bu defa da Türkiye’nin belli bölgelerinde “sıkıyönetim ilanı” istedi. 
Ne demek bu? 
En basit ifadesiyle yetkilerin tamamen kolluk kuvvetleri ve askerin eline geçmesi demek! 
Çünkü… 
Sıkıyönetim şartları Anayasa’da tek tek sıralanıyor. Vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, savaş hali, ayaklanma, vatan ve cumhuriyete karşı eylemlerin artması ile ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünün tehlikeye düşmesi hallerinde ilan ediliyor. 
Bahçeli’ye göre durum o kadar vahim! 
Bunu söyleyen bir Bahçeli, bir de PKK, KCK, Kandil gibi yapılarla, Selahattin Demirtaş, Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Salih Müslim gibi isimler var. Elbette amaçları farklı ama birleştikleri nokta aynı. Biri, “tehlike büyük” derken, diğeri “güçlüyüz, tehlikeliyiz” havası vermeye çalışıyor. 
Peki terörün amacı ne? Korkutmak, sindirmek, belirli bir hedef doğrultusunda algı ortaya çıkarmak! 
Biri vuruyor, yakıyor, yıkıyor… 
Diğeri, “Eyvah, sıkıyönetime ihtiyaç var” diye devreye gidiyor. 
Algı pekişiyor! 
-
Peki sıkıyönetim çare mi? 
Geçmişte yaşadık ve gördük, tecrübeyle sabit ki yaraya merhem olmadı. Aksine daha da derinleştirdi ve daha fazla kanattı. 
Eğer teröre karşı mücadele iradeniz yoksa sıkıyönetim, sadece sıkıntıyı ve problemleri büyütüyor; içinden çıkılamaz bir hale getiriyor. Tıpkı 12 Eylül 1980 darbesinden önce olduğu gibi! 
1980 öncesi neredeyse Türkiye’nin tamamında sıkıyönetim vardı. Ne oldu? Terör olayları önlenebildi mi? 
Önlenemediği gibi, Türkiye’yi darbeye kadar sürükledi. 
Bunu sadece ben demiyorum. Alparslan Türkeş ve dönemin MHP yöneticileri de aynı görüşleri savundular. Açın mahkeme tutanaklarını hepsi ortada, tamamı belgeli. 
Mesela, darbe öncesi Bahçelievler’deki MHP Genel Merkezi basıldı. Elektrikler söndü, karakolun 50 metre yanındaki bina dakikalarca ateş altına alındı. MHP’li iki genç öldürüldü, kapıdaki polisler yaralandı. 
MHP’liler “Bunlar asker” dediler. Hatta isimlerini bile verdiler. O isimler, emniyetin ön kapısından girip, arka kapısından çıktılar. Zabıtlarda var bunlar. 
Alparslan Türkeş de dâhil 200’ün üstünde MHP’linin idamı istenen 587 sanıklı “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasında” iki isim öne çıkmıştı. Biri Ergin Örgügören, diğeri Hicabi Koçyiğit’ti. Kendileri tutuklu değildi, ortada yoktu. Ama sanıkların çoğu onlar üzerinden suçlanıyordu. 
İdamla yargılanan MHP’liler ise “Bunlar MİT elemanıdır, devlet görevlileridir” diyorlardı… 
İddialarıyla birlikte belgelerini de ortaya koydular, olay kapandı gitti. 
Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunların tamamı sıkıyönetim dönemlerinde yaşandı. O uygulamalar, pek çok MHP’li ve ülkücünün canını yaktı. 
Gerçi Bahçeli o dönemde çile çekenler arasında yoktu. Tutuklanmayan, yargılanmayan, işkence görmeyen birkaç isim arasındaydı. Ama en azından duymuş olması ve bilmesi gerekir. 
-
Ayrıca, çok önemli bir nokta daha var… 
Türkiye’nin gerçekten sıkıyönetime mi ihtiyacı bulunuyor? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli buna inanıyor mu? 
Yapması gereken basın açıklaması değil, icraattı… 
AK Parti ile oturur, anlaşmak için elinden geleni yapar, hükümet ortağı olup elini taşın altına koyardı. Sıkıyönetim ilanı için çabalardı. 
İçişleri Bakanlığı için bastırırdı. Terörle kısa ya da uzun süreli mücadele için gerekenleri yapardı. 
Ama “yok” dedi… Bütün kapıları kapattı. Hiçbir sorumluluk almadı… 
Şimdi de hariçten terörle mücadele görüşleri serdediyor. 
Kimse kusura bakmasın ama bu tavır terörle mücadeleye fayda sağlamadığı gibi, tamamen aksi bir sonuç veriyor! 

Akşam

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;