SİYASET

Emin Pazarcı : İçerideki 'Hayır' cephesi

Tarih
18 Şubat 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bir garip fotoğrafla karşı karşıyayız. Bu fotoğrafın içinde iktidar milletvekilleri de var, gazeteciler de. Bir araya gelip, birbirlerini dolduruyorlar. Sonra da kendi söylediklerine inanıp, konuşmaya ve yazmaya başlıyorlar:

-Bu defa iş gerçekten çok zor. “Hayır”ları “evet”e çevirmek lazım. Ama hata üstüne hata yapılıyor.

“Hata” dedikleri de neler biliyor musunuz?

Mesela, hukukun uygulanması. Kanunsuzluğa göz yumulmaması, dün yapılan hataların bugün tekrarlanmaması. Bunun içine FETÖ ve PKKmücadelesini de, terör destekçilerine yönelik olarak atılan adımları da, hatta bu yönde yapılan açıklamaları da koyabilirsiniz… Neymiş, bunların hepsi “hayır” cephesini daha da büyütüyormuş!

Oysa, hukuk devletinin gereği olduğu gibi, vatandaşın içini soğutan uygulamalar bunlar. Genel olarak bakıldığında beklenenler gerçekleşiyor, olması gerekenler yapılıyor.

Ayrıca, biz de çarşı-pazar geziyoruz. Onlardan çok vatandaşla irtibat halindeyiz. Ortada öyle dillendirdikleri gibi bir hava da yok.

Belli ki, sadece birbirlerini dinlemişler, kendi kendilerini doldurmuşlar. Fısıltı gazetelerinin ve algı operasyonlarının esiri olmuşlar!

Öncelikle bir noktanın altını çizmek lazım:

Bu millet mazoşist değil! Referandumda, geniş tecrübelerden geçmiş, büyük bedeller ödemiş kitleler sandık başına gidecekler. Güçlü, etkili ve hızlı bir karar alma mekanizmasına “evet” ya da “hayır” diyecekler.

Özal’lı yılları hatırlayacaklar. O dönemdeki Turgut Özal ve Mesut Yılmaz çekişmelerini düşünecekler. Onların yeniden ortaya çıkması için mi “hayır” diyecekler?

Demirel dönemini yaşadı onlar. Demirel-Çiller itiş-kakışının nelere mal olduğunu biliyorlar. Tekrar o tablonun yaşanması için mi “hayır” oyu kullanacaklar?

Bir felaketti Ahmet Necdet Sezer dönemi. Sadece Anayasa Kitapçığı fırlatıldığı için bir günde fakirleştik biz. Peş peşe iki ekonomik kriz yaşadık. Gecelik iki ve üç binli faizleri gördük. Unutmadı bu millet 57. Hükümet dönemindeki Sezer-Ecevit çekişmesini. Önümüzdeki dönemlerde yeni ekonomik krizleri davet için mi “hayır”dan yana tavır koyacak?

Sezer tipi Cumhurbaşkanlarının, gelecekte de AK Parti türü iktidarlara takoz olması için miParlamenter Sistemden yana tercih kullanılacak?

Daha dün gibi taze; AK Parti içinden çıkan ve üstelik getirildiği Başbakanlık makamınıErdoğan’a borçlu olan Ahmet Davutoğlu ile bile yürümedi. Şimdi yeniden aynı tablonun şekillenmesi için mi “hayır” oyu verilecek?

Kimse merak etmesin. Bu millet, ülkesini de, kendisini de, çoluk-çocuğunu da torunlarını da düşünür. Sandığa gider ve yolu açar.

Yani, kapalı kapılar ardında ah-vah edecek ve klavye başına geçip kafaları karıştıracak yazılar yazacak bir durum yok ortada.

Bakın, hesap çok net:

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan tek başına yüzde 50’nin üzerinde oy topladı. O dönemde MHP dahil, herkes karşısındaydı. Şimdi MHP de Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne destek veriyor.

Sakın karşıma “MHP tabanı hayır diyecek” sözleriyle çıkmayın. Bir ideoloji partisi olan ve o ideoloji gereği Başkanlık Sistemi’ni istediği için büyük bedeller ödeyen MHP tabanına hakarettir bu! Ayrıca, o MHP seçmeni HDP, PKK, PYD gibi yapılarla birlikte hareket etmez, edemez.

Ayrıca, “Ama FETÖ de hayır için çok çalışıyor” demeyin. O örgüt, en güçlü olduğu dönemde darbe dahil her yolu denedi ve başaramadı. Yaldızları iyice dökülmüş ve bitmiş haliyle bugün etkili olacağını söylemenin kabul edilir bir yanı yok.

HDP de aynı durumda. Takkesi düşmüş ve keli görünmüş. Onun da eski gücü ve itibarı kalmamış.

Bir tek CHP var, ciddi direnç gösteren. Ancak, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına bakıldığında,O’nun da pek umutlu olmadığı görülüyor zaten.

Sadece bu tabloya bakıldığında bile referandum sonucunu şimdiden ilan etmek mümkün!

Demem o ki…

Böylesine net gerçekler karşısında, sızlanıp “ah-vah” edenlerle ilgili üç şey söylenebilir: 1) Ya gerçekleri göremiyorlar. 2) Ya onlar da algı operasyonlarının esiri olmuşlar. 3) Ya da bir karın ağrıları var.

Çünkü…

Türkiye gerçekleri hiç de onların ifade edip ortaya koydukları gibi değil!

Akşam
18 Şubat 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Nasuh

    19 Şubat 2017 12:37
    2 0
    Selam Emin bey herşey güzel ama kimse kimseye borçlu değildir özellikle sayın Davutoğlu hiç değil. İnsanları borçlu gösterip mahcup etmeyin.
  • dr

    19 Şubat 2017 11:53
    2 1
    çok güzel bir yazı ah vah edenlerin kesin karın ağrıları var beyinsizler halkı tanımıyorlar algı yapıyorlar hemde evet tarafında görünüyormuş gibi kesin kasetleri 16 nisandan sonra ortaya çıkacak özellikle koray aydının hayır yanında olması koray aydının çift kasetinin olduğunu gösteriyor akp den de kasetliler var onlarda gizli gizli hayır tarafında saf tutmuşlar
  • AHISKA

    19 Şubat 2017 11:08
    2 1
    Ağzınıza sağlık.Yüzde yüz katılıyorum .Yaşananlar ortada iken hala Fetö ye yapılan operasyonlar hayır cephesine güç katıyor , yakınları etkileniyor demek karın ağrılarının çok fazla olduğunu gösteriyor. Ağrı kalplerinemi vuruyor midelerinemi belli değil.
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;