GÜNCEL

Emin Pazarcı : Çözülmedik, bölünmedik

Tarih
29 Temmuz 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Emin Pazarcı

29 Temmuz 2015

“Çözüm Süreci” denince yıllardır belli çevrelerden gelen eleştiriler hep aynı. Onlara bakılırsa “çözüm” ile “bölünme” ve “parçalanma” kelimeleri eşanlamlı. Süreçten yana yer alanların tamamı da “vatana ihanet” içinde. 

Suçlamalar ilk günden bu yana devam etti, gitti… 
Ülkenin birlik ve bütünlüğü için “acaba işe yarar mı?” düşüncesiyle Öcalan’ı kullanıp devreye sokmaya çalışanlar “Apocu” ilan edildi. PKK’yı silahsızlandırma çabaları “Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne kastetmek” olarak değerlendirildi. 
Meclis’te siyasi parti grup toplantılarının yapıldığı her salı günü “Ülke bölündü, bölünüyor, bölecekler” iddiaları tekrarlanıp durdu. 
Söylenmedik söz bırakılmadı… 
Edilmedik hakaret kalmadı 
* * *
Gelinen nokta ortada. Çözüm Süreci tek taraflı da olsa devam ediyor; ama PKK’nın da başına bomba yağıyor. 
Ülke bölündü mü, parçalandı mı? 
Üstelik, çatışmasızlık sürecini sonlandıran, Çözüm Süreci’ni baltalayan da terör örgütü PKK oldu. Ucuz siyasete devam edip şimdi de şunu mu söylemek gerekiyor: 
-Çözüm karşıtları, nasıl da PKK ile aynı noktada buluştunuz! 
Boşa demedim “ucuz siyaset” diye! Yıllardır sürüp giden “Katil Öcalan’la kol kola ne güzel de anlaşıyorsunuz” türünden saçma sapan ve sığ değerlendirmelere verilecek cevap ancak bu olabilir! 
* * *
Oysa Türkiye yıllardır ciddi bir sorunla karşı karşıya… 
Kimine göre “terör”, kimine göre “bölücülük”, kimine göre de “Kürt” sorunu… Yılardır huzur ve barışı tehdit ediyor. Ülke kaynaklarını öğütüyor, kan ve gözyaşı üretiyor. Üstelik, her an alevlendirilmeye müsait bir biçimde yerinde duruyor. 
İşte “Barış ve Kardeşlik” ya da “Çözüm Süreci” denilen proje, bu ciddi sorunu çözmeye yönelikti. 
O ya da bu istediği için yapılmadı. Milli bir proje olarak uygulamaya konuldu. Sorunun çözülmesi gerektiğine inanıldığı için adım atıldı. Siyaseten de son derece büyük riskler alındı. 
Kısacası… 
Birileri elini taşın altına koydu. 
* * *
Sen misin bunu yapan?.. 
Birileri eli taşın altında ciddi bir mücadele verirken, elini taşın altına koymayanlar, bu süreç içinde sadece laf ürettiler. Şimdi kimse kusura bakmasın ama bu büyük sorundan siyasi rant elde etmeye de çalıştılar. Sadece eleştirdiler, buna karşılık herhangi bir reçete ve proje ortaya koymadılar. Her fırsatta milli olmakla övünmelerine rağmen, milli bir projeyi yerden yere vurdular. 
Sorumluluktan çekindiler… 
Mücadeleden kaçtılar. 
Tıpkı seçim sonrası yaptıkları gibi! Sanki bu ülkenin meseleleri onları ilgilendirmiyormuş ve adeta onların hiçbir görev ve sorumlulukları yokmuş gibi davrandılar. Her türlü formüle kapılarını kapattılar. 
“Karşıyız karşı, her şeye karşı” diyorlar, “Biz iş yapmaya yanaşmayız, ama çok güzel eleştiririz” tavrını devam ettiriyorlar. 
* * *
Birkaç gündür Ankara dışındayım. Anadolu’da insanlarla görüşüyorum. Çoğu zaman da tepki içinde yanıma geliyorlar… 
Bunların büyük bölümü “Karşıyız karşı, her şeye karşı” zihniyetine oy veren insanlar. Yeniden bir seçim olursa kesinlikle farklı davranacaklarını söylüyorlar. Oldukça net konuşuyorlar: 
-Biz kimseye yatması, köşeye çekilmesi için oy vermedik. Madem yatmak istiyorlar, biz de onları yatırırız. 
Çünkü onlar da görüyorlar artık bizim gördüklerimizi!   

Akşam

 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;