Tam 35 yıldır dış destekli bölücü terör örgütü ile uğraşıyoruz biz. “Öz yönetim” ilanlarına şahit olduk. Hendekli kalkışmalar yaşadık. Belediyelere yatırım için verilen paralar, askerimize mermi olarak geri döndü. Mahkemelerdeki dava dosyaları, PKK terör örgütü ile belediyelerin işbirliğine ait delillerle dolu.
Büyük bedeller ödendi o kalkışmaları durdurmak için. Pek çok şehit verdik. Milletin refahı için harcayabileceğimiz milyarları o mücadeleye ayırmak zorunda kaldık. Durup dururken kayyum atanmadı bazı belediyelere.
Tam “Artık, rahatladık” denilirken, yine aynı oyun sahnelenmeye çalışılıyor. Hem de açıktan, göz göre göre, göstere göstere…
HDP Genel Başkanı Sezai Temelli, kamuoyunun önünde “Kürdistan” hayallerinden bahsetti. “Kürdistan’da kazanacağız, batıda Ak Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz” dedi.
Peşine başka HDP’liler de katıldı. Dört bir yandan Türkiye’nin bekasını tehdit eden açıklamalar yükselmeye başladı.
31 Mart’ta kazanırlarsa ne yapacakları belli: Dün ne yaptılarsa onu yapacaklar. Üstelik, bu defa örtülü bir ittifakla seçime gidiyorlar. Türkiye’nin batı illerinde Ak Parti ve MHP’ye kaybettirmek için CHP, İyi Parti ve SP adaylarını destekleyecekler. Elbette bunun bir faturası olacak. Eğer amaçlarına ulaşırlarsa, o faturayı destekledikleri belediye başkanının önüne koyacaklar.
Apaçık ortada: Türkiye’nin dün Doğu ve Güneydoğu’da yaşadığı sıkıntılar, başka illerimize de sıçrayacak.
***
O yüzden beka tartışmaları yaşanıyor ülkemizde…
CHP, İyi Parti ve SP, “Ne bekası, beka meka yok” dese de, “Kürdistan” hayalleri şimdiden ve açıktan dillendirilmeye başlandı. Hem de bunu söyleyenler, seçim öncesi kendileri ile aynı blokta yer alanlar.
Bir de seçimde hedefledikleri sonuca ulaştıklarını düşünün! İşte o zaman daha yüksek perdeden dillendirecekler bunları. Sadece dillendirmekle kalmayıp, gereken adımları da atmaya kalkacaklar.
Bakın, ülke bütünlüğünden bahsediyoruz. O bütünlüğü tehdit edenleri işaret ediyoruz. Ülke bütünlüğüne yönelik saldırıdan daha büyük bir beka sorunu olabilir mi?
Üstelik, pusuda bekleyenler var…
ABD, Suriye’de YPG’nin hamisi. O YPG de PKK’nın isim değiştirmiş kopyası. Bugün Millet İttifakı’na destek veren HDP ise PKK ile iç içe geçmiş bir yapı.
Görülüyor işte, birliktelikler dışarıya, emperyalist güçlere kadar uzanıyor.
Amerika bugün Türkiye’ye aba altından sopa gösteriyor. Özellikle Rusya’dan alacağımız S 400’ler konusunda ülkemizi açıktan tehdit ediyor. Suriye’ye girip terör yapılanmasını dağıtmamızı engellemek için oyun üzerine oyun sergiliyor.
Dışarıda da seçim sonuçları bekleniyor.
Erdoğan’ın ve Cumhur İttifakı’nın tökezlemesi hedefleniyor. Bunun için yabancı basın-yayın organları ile algı operasyonları düzenleniyor. Türkiye üzerinde daha rahat operasyon yapılacak bir tablonun ortaya çıkması için çaba gösteriliyor.
Her şey apaçık ortada: 31 Mart tarihi, sadece yerel seçim olma boyutlarını çok aşmış durumda.
Pusuda bekleyenler var.
Kimse durup dururken “Bu seçimler bir beka mücadelesi haline geldi” demiyor!
yazının kaynağı
YORUMLAR
1971 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.