Sesli Makale

Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’den bahsediyorum.

Olmadı, ters tepti. Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan oldular. “Dağılmayalım, blok içinde hareket edelim” derken, karşılarında çok daha büyük bir bloğun oluşmasına yol açtılar.

Önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “yeter” dedi:

-Şayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaşma sertleşir, cepheleşme kesinleşirse, CHP yanına HDP ve diğer yedeklerini alıp, 16 Nisan’ın rövanşını almak için çalışmalarına hız verirse, MHP buna duyarsız ve tepkisiz kalmayacaktır. Partimiz, AK Parti ile sonuna kadar ve yan yana mücadelesini sürdürecektir.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da topu filelere gönderdi:

-MHP ile her türlü adımı atmaya varız. Bu konuda tereddüdümüz dahi yoktur. Seçim öncesi ittifaklar düşünülebilir…

“Hayır” cephesi “Ne yapalım, nasıl yapalım” diye düşünedursun, Erdoğan-Bahçeli ikilisi tam 12’den vurdu!

***

Eldeki veriler gösteriyor ki, Türkiye 2019’daki Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı 
seçimlerine ittifaklarla gidecek.

Cepheler de belli:

Bir yanda CHP, HDP, Akşener’in İP’si, FETÖ ve aşırı sol var. Diğer tarafta ise AK Parti ile MHP.

AK Parti ile MHP, sandıktaki “milli ittifakı” temsil edecek. Diğerleri ise, bu milli duruşun karşısında yer alacak. Doğal olarak, dışarıdaki Türkiye karşıtı çevreler de onlara alabildiğine destek verecek.

Amerika’da Türkiye’ye karşı kumpasların kurulduğu, NATO’nun Atatürk ve Erdoğan’ı hedef tahtasına oturttuğu bir tablo içinde başarılı olabilir mi onlarla aynı fotoğraf içinde yer alan bir birliktelik? Milletten destek alabilir mi?

Olamaz elbette.

Şimdiden rahatlıkla söylenebilir ki, “hayır” bloğundan bir ittifak çıkarmaya çalışanlar kaybetmeye mahkûm. En büyük sıkıntıyı çekecek olan da Meral Akşener’in İP’si. “Ülkücülük, milliyetçilik” nutukları attıktan sonra CHP ve HDP ile bir araya gelse bir dert, gelmese ayrı dert.

Bahçeli’nin attığı adım, Erdoğan’ın verdiği cevap, “hayır” bloğunun bütün planlarını bozmuş durumda.

***

Öyle görünüyor ki, 2019 Genel Seçimleri’nde de yüzde 10 baraj kalacak. AK Parti, CHP ve seçim ittifakı yapılması halinde MHP açısından hiçbir sorun yok. Her üç parti de barajdan etkilenmeyecek. HDP ve Akşener’in yeni partisi için aynı değerlendirmeyi yapmak mümkün değil. Her ikisi de baraj engeliyle karşı karşıya.

Bu durum iki önemli etki yapacak:

1) Seçim öncesi Akşener’in İP’sine yönelişlerin önünü kesecek. MHP’de varsa tereddüdü olanları frenleyecek.

2) Akşener’in İP’sini ve HDP’yi, CHP ile aynı kulvarda yürümeye ve ittifak yapmaya mecbur kılacak.

Elma ile armutlar birbirine karışacak. PKK’ya destek verenlerle, meydan meydan gezip, PKK ile mücadele sözleri verenler aynı çuval içine girmiş olacak. Böyle bir görüntü, CHP’yi de HDP’yi de Akşener’in partisini de aşağı çekecek. Ya da herkes tek başına kendi yoluna gidecek. Bu durumda ise, HDP ve İP baraj engeline takılacak.

Tam bir “yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal” durumu!

***

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise, herhangi bir problem yok. Bir önceki seçimde yüzde 50barajını tek başına aşmış bir Erdoğan’ın, yanına MHP’yi alması halinde, bu engeli rahatlıkla geçeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok.

“Hayır” cephesi, AK Parti ve MHP’nin attığı adımlar sonucu kendi silahıyla vurulmuş durumda. Şimdiden geçmiş olsun.

Akşam
22 Kasım 2017