15 Temmuz darbe girişimi gösterdi ki bizim, sandığımız gibi bir devletimiz yokmuş! Ama gerçek anlamda bir milletimiz varmış!
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne "Legal görünümlü illegal yapılar" tanımı girdiği andan itibaren gerek bürokraside gerekse piyasada bir şeylerin değişeceği varsayılmıştı.
Lakin öyle olmadı!
Bir yerlerde hep o "görünmez karanlık el!" işledi. Sonunda bizi, darbenin eşiğine kadar getirdi!
Bugün gayet iyi anlaşılıyor ki...
FETÖ'nün finansal ana damarına girilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı başta olmak üzere yargının rapor talepleri ya bir yerlerde uykuya yatırılmış ya da içi boş dosyalar gönderilmiş. Nitekim, FETÖ'ye mali destek sağladığı bilinen bazı büyük şirketlere yönelik operasyonlar birkaç ay öncesine kadar umulmadık biçimde kesintiye uğramıştı. Eldeki belgelerle, örgüt mensupları için ciddi hukuki tedbirleri uygulamak mümkün olmamıştı. Sonra...
FETÖ'nün, gelecekte kullanmak üzere ceza mevzuatına sakladığı bir madde konusunda savcılıklar bilgilendirilmiş de kayyum atamaları ancak yapılabilmişti...
Mali bilgi demişken... Örneğin, MASAK ve Gelir İdaresi... Ne zaman ki bu iki merkeze ve BDDK'daki kritik noktalara el atıldı, işin rengi değişiverdi. Daha doğrusu basiret sahibi bakanlar ve risk alan isimler sayesinde işin gerçek rengi gün ışığına çıkıverdi.
Hiç yorum yapılmamış
1972 kez izlendi
2107 kez izlendi
982 kez izlendi
1301 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.