Tarih 28 Eylül 2019İzlenme KişiYazar Okan Müderrisoğlu
Paylaşım
Uluslararası Para Fonu'nun (International Monetary Fund-IMF) Ankara ve İstanbul temaslarının perde arkasını derinlemesine incelemekte fayda var. Zira, "kirli bir oyunyazıldığına" dair güçlü emareler söz konusu. Hatırlanacağı üzere...
Fon uzmanları, çerçeve sözleşmesinin 4. maddesi gereği, tüm üye ülkeler için yılda bir kez rutin ekonomi değerlendirme raporu hazırlıyor.
Bu kapsamda, ilgili ülkenin koordinatör bakanlığının daveti ile çalışmalar yapıyor. Gerek duyarsa, hükümet dışı kuruluş ve kişilerle de önceden bildirmek kaydı ile bir araya gelebiliyor. Lakin...
IMF'nin bu ziyaretini, öncekilerden farklı kılan ve geleceğe matuf soru işaretleri uyandıran yönleri dikkati çekiyor. Her şeyden önce... IMF heyetinin bileşimi, klasikinceleme formatının ötesindeisimlerden oluşuyor. Örneğin,IMF Avrupa I Bölümü ve TürkiyeMasası Şefi'nin de ekibe dahilolduğu görülüyor. Bu düzeydeteşkil edilen heyetler, uzmanlarıntecrübe sahibi olduğu alanlar,başka çağrışımları beraberindegetiriyor. Daha açık söyleyeyim...
Hükümetin net karşı duruşuna rağmen IMF'nin, Türkiye'yi yeniden yörüngesine almak istediği anlaşılıyor! IMF heyetinin didiklediği konular da olağan ekonomik analiz sınırlarını aşıyor. Güçlüzayıf yanlara dair objektif tespitlere ağırlık verilmediği kolaylıkla fark ediliyor. Muhtelif toplantılarda, ekonominin fay hatlarını tetiklemeye dönük mesajlar verildiği veya bu yönde faaliyet gösteren aktörlerle özellikli buluşmalar gerçekleştirildiği biliniyor. Ve nihayet... CHP ve İYİ Parti'nin, yıllar önce hazine ve merkez bankasında çalışan teknokrat milletvekilleri Faik Öztrak ve Durmuş Yılmaz'la, beş yıldızlı otelin kapalı salonunda kurulan ilişkinin de karanlıkta kalan yönlerini ihmal etmemek gerekiyor.
IMF programları altında üretici ve uygulayıcı olarak da çalışan ve bu durumların acımasızlığını bilen Öztrak'ın, IMF senaryosunda rol kapmaya çalışması ibretlik tablo arz ediyor. Merkez Bankası'nda, başkanlık dönemine kadar sıcak konulara girmesi istenmeyen, ikincil alanlarda tutulan Yılmaz'ın ise eleştiri ve kaygı limitlerini aşan işbirlikleri sergilemesi de ayrı bir sorgulamaya girmeyi zorunlu kılıyor. Özetle...
IMF'nin tuhaf biçimde, "Türkiye bize gelsin" diye beklediği, hatta çabaladığı bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz!
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.
YORUMLAR
zaza
29 Eylül 2019 01:33
20
sen ne mal birsin teori dicegine sunu neden sormuyon chpkk nin ne isi var IMF ile gerci bu ülkenin yarisinin kani mayasi bozuk hainlerle dolu...........biride su sacmalik nickli dir......yazari elestirecegine otur chpkk yi elestir..........
Saçmalık
28 Eylül 2019 15:28
04
Biri zamanın merkez bankası müdürü diğeri hazine müsteşarı.Kime soracak adam.Bu kadar komplo teorisine gerek yok.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.