DÜNYA

Kayahan Uygur : Hillary'nin akıl sağlığı

Tarih
05 Eylül 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Kayahan Uygur

ABD Başkanlık seçimleri kampanyasında Donald Trump ile arasındaki fark iyice azalan Demokrat Parti adayı Hillary Clinton endişe ve stresten iyice kendini kaybetmiş görünüyor. Geçen hafta Ohio’da emekli askerlere hitaben yaptığı bir konuşmada Hillary, meczup bir milliyetçi kimliğiyle faşizan nutuklar attı ve herkesi şaşırttı. 

Bakın hele 

Bakınız Obama ile ilk siyahi başkanı çıkarmakla övünen Demokrat Parti’nin ilk kadın başkan adayı neler dedi: 

Biz dünya için gerekli ve zorunlu olan bir milletiz… Olağanüstü bir ülkeyiz, özgürlük ve barışın eşi bulunmaz şampiyonlarıyız, bu noktaya değerlerimizle ve hülyalarımızla ulaştık… Dünyanın tüm halkları bize bakıyor ve bizi takip ediyor. Bu çok ağır bir sorumluluktur. Bizim aldığımız veya almadığımız kararlar milyonlarca insanın yaşamını etkiliyor. Amerika onlara yol göstermelidir. Sorun onlara hangi yolu göstereceğimizdir.” 

Amerikan tarihinin ünlü isimlerini tek tek sayan Hillary Clinton ABD’yi göklere çıkardığı ve dünyanın patronu ilan ettiği konuşmasında Abraham Lincoln’aatıfta bulunarak bulunmayı ihmal etmeyerek     “dünyanın en sonuncu ve en değerli umudu Amerika’dır” dedi. Clinton, Ronald Reagan’ın sözlerini tekrarlayarak “işte Amerika, tepenin üstünde ışıldayan şehir” diye haykırdı, Kennedy’den alıntılar yaptı, ülkesini “mükemmel, cömert ve halden anlayan Amerika” olarak takdim etti. 

Hillary Clinton’un sonraki sözleri daha da ilginçti: 

Başka hiçbir ülkenin bizimkiler gibi müttefikleri yoktur. Bizimle istihbarat paylaşırlar, bizim güçlerimize dayanak noktaları verirler ve bizimle aynı saflarda savaşırlar… Amerika Birleşik Devletleri özgürlük, barış ve onur için dünyada egemen güç olarak kalacaktır.” 

Konuşmasını Amerikan askerlerini yeni zaferlere çağırarak sürdüren Clinton, “elbette ki bizim bu olağanüstü konumumuzu kabul etmek istemeyenler var” diye çıkıştı. Hillary sözlerini şöyle bitirdi: 

Eğer Rusya’da yaşıyorsanız ABD’nin müstesna bir ülke olduğunu duymamış olabilirsiniz. Bunu duymak istemeseniz bile, bu gerçeği inkâr etmeniz için yeterli değildir. Dünyada hiçbir ülkenin bizim gibi güçlü müttefikleri yoktur, Rusya’nın ve Çin’in müttefikleri yoktur.” 

Alkol ve haplar 

Bu konuşma son bir ay içinde Hillary Clinton’un Rusya ve Çin’den düşmanca söz ettiği on birinci nutuktur. Demokrat Parti’nin Başkan adayının bu tür aşırı coşkunca davranışlarının alkol bağımlılığından ileri geldiği düşünülüyor. Yoğun iş temposu gereği alınan bazı ilaçların alkolle birleşmesi sonucu durdurulamayan öksürük nöbetleri, öfke krizleri ve taşkınlık hali Hillary Clinton’un ABD Başkanlığı kapasitesini de tartışmaya sokmuşdurumdadır. Nükleer bomba düğmesi emanet edilecek bu Hillary Clinton’a nasıl güvenileceği ise Amerikalı uzmanları gerçekten meşgul eden bir konu. 

Aslında Hillary’nin konuşması sadece kendisinin değil ABD’nin tüm yönetici elitinin emperyalist yaklaşımını yansıttığı için dikkate alınmalıdır.Amerikalılar kendilerine bir görev, bir misyon verildiğine inanıyorlar. Dünyayı yönetmenin kendilerine bahşedilmiş ilahi bir hak olduğunu sanıyorlar. 

Bu yaklaşım gerçekte mesihçi, mehdici ve köktendinci bir Hıristiyan yaklaşımıdır. 17’inci Yüzyılın ortalarında İngiliz Protestanlığı içinde ortaya çıkan bir akım olan püritenliğe göre beyazlar tarafından yenikeşfedilmiş ABD toprakları “vaat edilmiş topraklar” sayılmıştır. 

Mesihçilik 

Oraya göç eden Anglosakson, beyaz ve Protestan Hıristiyanlar içlerinden bir Mesih çıkaracaklar, ya da cemaatleri Mesih’in kendisi sayılacaktır ve bunlar yeni bir dünya düzeni kuracaklardır. Kıyametten önceki döneme işaret eden bu barış ve adalet düzeni bin yıl sürecektir. Konuşulan tek dil İngilizce ve geçerli tek sistem Amerikan sistemi olacaktır. Hıristiyan ilahiyatında bu akıma “millenarizm” yani binyıl düşüncesi denir. 

Protestan dünyası bu hayallerini gerçekleştirmek için 19’uncu yüzyıl başlarından itibaren önce Hindistan’da, sonra İran’da, daha sonra 20’inci yüzyılda Türkiye’de Müslümanlara da el atmış ve İslam içinde aynı görüşleri paylaşan sapkın gruplar ortaya çıkarmışlardır. Ahmediye, Bahailer ve FETÖ gibi grupların ABD’de toplanmalarının nedeni de budur.  

Gördüğümüz gibi kendilerini demokrat ve rasyonel gösteren Amerikan elitleri acınacak bir geriliğin ve dar görüşlü bir hurafeciliğin pençesinde kıvranmaktadırlar. İşin tehlikesi Hillary Clinton zihniyetine sahip olan bu tür insanların elinde tarihsel nedenlerden dolayıbüyük bir askeri güç birikmiş olmasıdır. ABD aynı zamanda kendi zenginliklerinin tümünü ve olanaklarının tamamını fersah fersah aşan bir borç dağının altındadır. Ve ABD ekonomik krizden çıkamadığı gibi, bu borcu ödeyebilecek bir duruma gelebilecek gibi de görünmüyor. Bu durum tüm dünya içinbüyük bir risk yaratıyor. Hillary Clinton’un megaloman ve saldırgan söyleminin ardında yatan acı gerçek budur. Bilinmelidir ki tüm başkan adaylarının ardında birer ekip bulunur ve ortada belli bir amaç var: Savaş kışkırtıcılığı. 

Dikkat 

Evrensel değerlerin, insanlığın ve dünya barışının korunması için ABD’nin dünyanın çeşitli bölgelerindeki müdahalelerinin durdurulması gerekiyor. Umarız ülkeler ve halklar bu tehlikeyi anlar, kendi aralarındaki sorunları bir yana bırakıp ABD saldırganlığına çok geç olmadan karşı birleşirler. 

Güneş
5 Eylül 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;