SİYASET

Kayahan Uygur : Toplum mühendisliği var üst akıl yok öyle mi?

Tarih
15 Temmuz 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Kayahan Uygur

Batı’da bir söz vardır. “Şeytanın en büyük kurnazlığı sizi kendisinin var olmadığına inandırmasıdır” derler.  Üst akıl tartışması da öyle bir şey işte. ABD’nin 40 yıllık darbeci ve müptezel etki elemanlarından, liberal ve bir kısım sözde İslamcıya kadar bir yığın köşe yazarı, bir yerlerden işaret almış olmalılar ki  “üst akıl yoktur” şamatasına başladılar. Devlet adamları, diplomatik nedenlerden dolayı ABD’nin adını açıkça zikredemiyor diye onların köşelerinden demagoji yapmaları aslında anlamsızdır, herkes biliyor “üst aklın” kim olduğunu. 

İmparatorluk 

Dünyada da, Türkiye’de de binlerce kere yazılıp çizildi. Soğuk savaşın sona erip Sovyet kampının çökmesinden sonra ABD kendisini dünyanın tek jandarması ilan etti. Bu ülkenin askeri ve sivil bürokrasisi artık bir dünya sistemine dönüşen küresel kapitalizmin merkezi haline geldi. ABD istihbarat ailesi dünya düzenin idare eden, yön veren, küresel ölçüde kontrol mekanizmaları uygulayan bir üst akıl rolü oynamaya başladı.   
Bir cins imparatorluktu ilan edilen. Eskiden beri sadece solcuların değil okuma yazma bilen herkesin kullandığı deyimle emperyalizmin yeni bir aşaması ortaya çıktı. Emperyalizmin “imparatorluk haline gelme mücadelesi” demek olduğunu bilmeyecek kadar alfabe noksanı olanlar, bu mücadelenin sonunda tamamlandığını ve 90’lardan itibaren emperyalizmin artık tek “empire” yani imparatorluk olarak ele alınması gerektiğini kavrayamadılar. 
Liberallerin iddiasının aksine 90’lı yılarda küresel bir refah ve barış ortamı doğmuyor, kapitalizmin barbarlığı bir üst düzeye yükseliyordu. Nitekim bugün yaşadığımız olaylar, liberallerin ve onların peşine takılanların delalet değilse bile en azından gaflet içinde olduklarını kanıtlamıştır. Bir türlü bitirilmek istenmeyen asimetrik savaşlar milyonlarca cana mal olmuş, bazı ülkeler parçalanmış, bazıları haritadan silinmiştir. 

Gaflet mi? 

Hâl böyleyken, ikide bir “üst akıl” üzerinden akıllarınca devlet büyüklerini yıpratma çabası içine girenlerin tutumu sadece gaflet midir? Çünkü biliyoruz ki her soydan ve boydan FETÖ’cüler, liberaller ve onlara özenen İslamcıların neredeyse 20 yıldır kullandıkları bir deyim vardı: “Toplum mühendisliği”.  Birkaç pespaye sosyoloğun uydurduğu teoriye göre Türkiye’de gizli, çok gizli güçler vardı, bunlar toplumun gelenek, inanç ve kültür değerlerini kendi “jakoben” (ne demekse) anlayışlarına göre kesip biçerek, istedikleri akımın önünü kesip istediklerine yol vererek, toplumu bir yapı gibi biçimlendirmekte ve canları istediği şekilde inşa etmekteydiler. 

Mühendis kimdi? 

FETÖ’cülerin Ergenekon ve Balyoz skandallarıyla sonuçlanan bu kumpasçı ve saçma teoriyi burada tartışmayacağım. Kendilerine liberal diyen fakat sol fraksiyonculuğu sermayenin hizmetine koşmaktan başka liberallikle ilgisi olmayan insanların uydurduğu bu şemada gerçeği yansıtan bazı yönler de vardı elbette. Ama bu toplum mühendisleri onların sandığı gibi sadece ve en başta askerler değil, tekelci sermaye ve onun bağlı olduğu dış güçlerdi. Darbeler de, darbecilik de kaynağını bu güçlerden almakta ve ABD ile TÜSİAD’ın izni olmadan düşünce aşamasına bile ulaşamamaktaydı. 
Her neyse, benim asıl gelmek istediğim nokta şu: Yıllar boyunca ota, bitkiye bir kulp takıp her şeyi toplum mühendisliğiyle açıklamaya çalışan bu gazeteci ve yazarlar ne zamandan beri tek tek her konuda sanki söylemin her anında gerekliymiş gibi sosyal ve ekonomik olguların kapsamlı analizini ister olmuşlardır? Hangi gerekçeyle, açıklayıcı kavramların, mecazi ve kısaltılmış ifadelerin düşmanı haline gelmişler ve bu kadar hassaslaşmışlar? 

ABD İstihbaratının avukatları 

İşte meselenin püf noktası buradadır. Bu liberallerin ve takipçilerinin derdi kavramlar değildir. Toplum mühendisleri kavramını kullanırken kastettikleri Türk devlet adamları ve özellikle Türk ordusunun komutanları olduğundan bu kavramı yıllarca rahatlıkla sakız gibi çiğneyip durdular. Şimdi çok entel havalar atıp “üst akıl” kavramının kullanılmasına karşı çıkmaları, ABD’nin, Pentagon’un, CIA’nın eleştirilmesinden rahatsız olmalarıdır. Onların düşman oldukları herhangi bir üniforma değildir, TSK üniformasıdır, ABD üniformasının ise her çeşidinin, her fırsatta avukatlığını yaparlar. 
İnkâr edemezsiniz. Üst akıl vardır. ABD istihbarat bürokrasisi üst akıldır. Ortadoğu’yu, İslam dünyasını, mazlum ülkeleri, ABD’ye şu veya bu nedenle kafa tutan gelişmiş veya gelişen ülkeleri küresel bir toplum mühendisi olarak biçimlendirmeye çalışan bu üst akıldır. Bu üst akla karşı mücadele, ona karşı bir Osmanlı aklı, bir Cumhuriyet aklı geliştirmek de bir görevdir. Bu bir vatan meselesidir.  Üst akıl kavramının kullanılmasını eleştirenlerin bir kısmı elbette ki sadece gafil değil, görevlidir. Kimin görevlisi mi? Tabii ki toplum mühendislerinin, ama küresel olanlarının, yani insanları yok olduğuna inandırmaya çalıştıkları “üst aklın” görevlileri bunlar. 

Güneş
15 Temmuz 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;