Sesli Makale

4 Haziran 2015

Kimse bunu bir gazetecilik, bir habercilik başarısı gibi sunmaya kalkmasın! 1.5 yıl önce yayımlanmış fotoğrafları bugün tekrar gündeme getirmenin gazetecilikle değil, olsa olsa ‘algı operasyonu’yla açıklayabilirsiniz. Cumhuriyet Gazetesi’nin Can Dündar imzalı MİT TIR’ları haberinden bahsediyorum. Bu dosyayla ilgili terör soruşturması sürerken, soruşturma kapsamında 26 kişi tutuklanmışken, operasyonun casusluk amacıyla yapıldığı bu kadar açıkken, eski fotoğrafları tekrar yayımlamanın başka bir açıklaması olmalı. 
Bu haberin, uzun bir süredir ‘paralel örgüt’ün etkisinde olan Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanmasının tek bir açıklaması olabilir; o da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak. Haberin başlığı ‘İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar’. Haberin hemen sol tarafında gazetenin bir açıklaması. Bu açıklamada; Türkiye’nin terör örgütlerine yardım ettiği vurgusu yapılıyor. Haberin başlığıyla değerlendirildiğinde buradan çıkan sonuç şudur; ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine yardım ediyor’. 

Böyle bir suçlama karşısında Erdoğan’ın sessiz kalmasını beklemek saflık olur. Tabii ki gazete ve Can Dündar hakkında suç duyurusunda bulunacak. Tabii ki cezalandırılmalarını isteyecek. Dünkü gazetelerde oluşturulmaya çalışılan ‘özgür basına baskı, bu kadar da olmaz’ algısına bu millet gülüp geçer. Bu işin gazetecilikle, habercilikle uzaktan yakından ilgisi olmadığı çok açık. 
Cumhuriyet Gazetesi'nde bu haberin yayımlanmasının hemen ardından, PKK terör örgütüne yakın siteler, ‘Erdoğan MİT aracılığıyla terör örgütlerine silah yardımı yapıyor’ şeklinde yayınlar yapmaya başladı. Bunu hangi habercilikle açıklayacaksınız? ‘Paralel örgüt’ün güdümündeki Cumhuriyet Gazetesi'nin, düşme ivmesine giren HDP’nin oylarını tekrar yükseliş trendine sokmak amacı taşıdığı çok açık. Bunu yaparken, terör ve casusluk soruşturmasına alet olmayı bile göze alıyorlar. 
Peki, gazetenin genel yayın yönetmeni Can Dündar ne yapmak istiyor? 
17-25 Aralık sivil darbe girişimini önceden duyuran, ‘paralel örgüt’ün unsurlarıyla görüntü vermekten çekinmeyen, onların açıklamalarına gazetelerinde yer veren, Kandil’i yol geçen hanına çeviren Can Dündar’ın hedefi ne? 
Son MİT TIR’ları haberinin ardından Can Dündar, neden apar topar Londra’ya gitti? Londra’da cemaatin önde gelen isimleriyle görüştü mü? Herhangi bir dosya alışverişinde bulundu mu? Son dönemde İngiliz gazetelerinin Cumhurbaşkanı'nı hedef alan haber ve analizlerinde Dündar’ın herhangi bir etkisi var mı? Türkiye’de sözde baskıya uğramış, susturulmak istenen bir gazeteci edasıyla İngiliz basınına ropörtaj verdi mi? 
Bunların cevabını 7 Haziran seçimlerine kadar Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetlerinde buluruz diye düşünüyorum.     

Akşam