Sesli Makale

Bundan yaklaşık sekiz ay önce ABD Başkan adaylarından Joe Biden yaptığı bir açıklamada: ‘’Erdoğan iktidarına karşı muhalefeti desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım’’ demişti. Başkan adayının bu açıklamasını twitter hesabımdan o tarihlerde birkaç satırla paylaşmıştım. Zannedersem o dönemde adaylığı henüz kesinleşmediği için kimse bu açıklamanın üzerinde durmadı.

Bilindiği gibi Joe Biden’ın adaylığı kesinleşti ve yapılan araştırmalara göre de en güçlü Başkan adayı görünmektedir. Hal böyle olunca sekiz ay önce Türkiye aleyhinde yapmış olduğu açıklama son günlerde Türk kamuoyunda yoğun olarak tartışılmaktadır.

Joe Biden’ın açıklaması diplomatik teamüllere aykırıdır. Hukuki açıdan egemenliğimize karşı saygısızlıktır, siyasi bakımdan iki ülke ilişkilerine zarar verecek niteliktedir.

Aslında ABD kendi içinde çok yönlü ekonomik ve sosyal bir bunalım yaşamaktadır. Bunalımın yıkıcı sonuçlarını çıkarlarına hizmet etmeyen kim varsa onların üzerine yıkmaya çalışmaktadır. Bu bazen Çin, Rusya, Venezuela, İran, Kuzey Kore olur. Bazen, Japonya, Meksika, Avrupa Birliği ve Türkiye olur. ABD gittikçe dünyada yalnızlaşıyor yalnızlaştıkça dünya liderliğini kaybediyor, kaybettikçe de hırçınlaşıyor.

Joe Biden’ın Türkiye aleyhinde sarf ettiği sözler bu hırçınlığın en somut ifadesidir. Bakın ne diyor: ‘’Erdoğan’ın bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizi müttefiklerimizle bir araya gelerek görüşeceğiz’’ Anlaşıldığı gibi Türkiye’nin bölgede yürüttüğü faaliyetlerden ve oluşturduğu etkiden rahatsızlık duymaktadır.

Peki, Türkiye bölgede hangi faaliyetleri yürütmektedir?

Türkiye’nin bölgede iki faaliyeti bulunmaktadır. Birincisi, PKK’ya karşı yürüttüğü başarılı operasyonlardır. Aynı açıklamada Türkiye’nin terör örgütüne karşı yürüttüğü operasyonu, çarpıtarak Kürtlere karşı yürüttüğünü söylemektedir.

Türkiye’de Türkler aynı zamanda Kürt, Kürtler de aynı zamanda Türk’tür. Biz etle tırnak gibi iç içe geçmiş aynı coğrafyada aynı medeniyet değerlere mensup kardeşleriz. Sayın Çavuşoğlu’nun ifade ettiği gibi: ‘’sen kimsin?’’ Bir terör örgütünü Kürtlerle ilişkilendirmek Kürtlere büyük bir hakarettir ve bütün Kürtlerden özür dilemesi lazım.

Kürtler tarihin dört kritik döneminde birlik ve beraberliğin lehine önemli rol oynamışlardır. Birincisi, 26 Agustus 1071’de Malazgirt Ovasında Bizans’a karşı verilen savaştır. İkincisi, Şah İsmail’in baskılarına karşı, 23 Ağustos 1514'te Çaldıran Ovası'nda verilen savaştır. Üçüncüsü, 19 Mayıs 1919’da ülkenin her tarafında işgalci güçlere karşı başlatılan Milli Mücadele savaşıdır. Dördüncüsü, 15 Temmuz 2016’da hain darbe kalkışmasıdır. Bütün doğu ve güneydoğu bölgesindeki illerimiz tıpkı diğer bölgedeki illerimiz gibi aylarca meydanlarda işgalcilere karşı nöbet tuttular.

Türkiye’nin ikinci faaliyeti de, Doğu Akdeniz’de keşfedilen enerji haklarına sahip çıkma konusunda ortaya koyduğu kararlılıktır. Türkiye’nin cari açığına neden olan en büyük kalem enerji değil midir? Ekonomik anlamda halkımızın refahının artmasına neden olacak, hakkı olan enerji kaynaklarından Türkiye’nin vazgeçmesini istiyorlar.