Sesli Makale

Yaklaşık rakamlarla konuşalım. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 2 bin 500 “Maarif Müfettişi” var ve bunların 500 kadarı Ankara’ya yani bakanlığa bağlı “müfettiş” olacak. Muhafazakâr kesime hakaretleriyle bilinen bir gazete bu müfettişlerin Ak Parti’ye yakın olduğu için seçildiğini söylüyor, ama bana gelen bilgiler tam aksini işaret ediyor. İşte kafa karışıklığı da burada başlıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin’e, konu hakkında bilgi almak için ulaşmaya çalıştım, lakin herhangi bir dönüş yapmadı. Niye bir yetkili, kendi yetki alanıyla ilgili bir konuyu açıklamaz?

Sayın Yusuf Tekin daha önce konuyla ilgili bir açıklama yaparak; “Bakanlığımız Maarif Müfettişliği için aldığımız başvurular kapsamında mülakat sınavlarını tamamladık. Kadro ve ihtiyaçlarımız doğrultusunda planlamamızı yaptık. Mülakat başarı notları hesaplandı. 657 Sayılı DMK’nın 48. maddesine göre güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması süreci başladı. Güvenlik soruşturması sonuçları elimize ulaştıktan sonra atamaları yapacağız” demiş.

Tamam, iyi, güzel de benim bildiğim önce “güvenlik soruşturması” yapılır, daha sonra mülakatlar yapılır. Siz mülakatı yaparken nasıl oluyor da güvenlik soruşturması yapmamış oluyorsunuz? Yani karşınıza PKK veya FETÖ yanlısı biri oturacak ve siz onunla mülakat yapacaksınız öyle mi? 

Mülakattan geçen yaklaşık 500 kişiyle ilgili bana gelen iddialar şöyle: “Fetö’den gözaltına alınanlar var, 28 Şubat’ta Akit Gazetesi’nde bir köşe yazarının 28 Şubat’çı diye yazdığı isim var, Erdoğan’a hakaret eden var, PKK sebebiyle yeri değiştirilenler var, tescilli başörtü düşmanları var, HDP ve FETÖ’ye çalışan isimler var…”

Tabii bunlar ispat gerektiren iddialar, elimize ulaşan 10 civarı isim var, bunları şimdi açıklayacak değiliz; daha doğrusu bunları açıklayacak makam biz değiliz! Atamalar yapıldıktan sonra bu isimler zaten ortaya çıkacak, belki de atamalar yapıldı da şaibe geçsin diye bekleniyor. Bilemiyorum!

Sayın Bakanımız İsmet Yılmaz’ın bunları bilmemesi mümkün mü? Bakan Bey’i suçlamıyorum, lakin olayı aydınlatması gereken de kendisidir. Yusuf Tekin Bey en başta dönüp de konuyu açıklasa belki de olay daha net çözülürdü. Listede FETÖ’cü, PKK’cı iddialarına rağmen dönmüyorsa iki ihtimal var. Birincisi listeler sapasağlam ve sıkıntı yok; ikincisi listeler revize edilmeye çalışılıyor. Üçüncü bir ihtimal daha var ama onu dile getirmek bile istemiyorum.