Sesli Makale

Enteresan bir hafta oldu doğrusu. Telefonu alıp kayıt tuşuna bastığımda sonrasında olacakları tahmin bile edemezdim. Eğer bu hafta sosyal medyayı takip ettiyseniz yaptığı bir iş görüşmesindeki gencin taleplerinden dert yanan siyah tişörtlü bir yazılımcıya da denk gelmişsinizdir.

Adı Doğan, 1984 doğumlu. 20 yıldır el terminalleri üzerinde çalışan barkod ve RFID teknolojileri yazılımları konusunda Türkiye’nin tartışmasız en deneyimli ismi. Sektörümüzdeki en büyük firmada uzun yıllar çalışıp, orada Türkiye’nin en büyük projelerini yaptıktan sonra kendi şirketini kurdu. O şirketini kurdu ama sektör ondan vazgeçemedi ve diğer şirketler yazılımlarını yine Doğan’a ve onun ekibine yaptırıyor. Bu 20 yıl içinde de sadece benim bizzat tanıdığım en az 20 yazılımcı yetiştirdi.

Doğan bizim ofise geldi hafta içi, ekip arkadaşlarıma bir olayı anlatırken ben dinleyemedim ama kulağıma takılan kelimeler çok ilginçti, “baştan anlatır mısın?” dedim ve o arada da kayda başladım.

Yazılımcı iş ilanına başvuran bir genci anlatıyor. Gencin talepleri başta oldukça makul, ama sona doğru işler sarpa sarıyor. “15 bin lira maaş” diyor. Tamam. “Özel sağlık sigortası”. Tamam. Çalışmak için özel bir bilgisayar. Tamam. Uzaktan çalışma esnekliği. Tamam. Bunlarda hiçbir sorun yok. Hatta maaş az bile. Ama genç bir talepte daha bulunuyor. “Ben yazılımcılığa dair bir şey bilmediğim için kurslara gitmem lazım, onu da siz karşılayın”.

Doğan bütün bu istenen hakların sonunda gelene çok şaşırıyor. Ben de hâliyle soruyorum, “Peki tamam da madem bilmiyor, neden yazılımcı pozisyonuna başvuruyor hem de böyle taleplerle?”

“E çünkü bir özel üniversiteden bilgisayar mühendisliği diploması almış adam” diyor Doğan.

Peki bu gencimiz neden böyle taleplerde bulundu?

Çok sebebi var.

“Buradan mezun olduğunuzda işiniz hazır, piyasada inanılmaz yazılımcı arayışı var, 15 bin liradan başlarsınız en az” diyen sokak arası üniversiteleri.

Bu okullara çocuklarını kıt kanaat kazançlarıyla yollayan ve çocuklarına “Bak sana bu kadar yatırım yaptık, aman ha çocuğum” diyen aileler.

Yurt dışından Türkiye’ye gelen, kendi para biriminden maaş ödeyen ve hızlıca ekip kurabilmek için yüksek seviyeden maaşlar vadeden yabancı teknoloji ve internet şirketleri.

Bu şirketlerle yarışmaya çalışıp TL kazandığı hâlde dolarla maaş ödemek zorunda kalan yerli yazılım şirketleri.

Bilmediği hâlde talepkâr olmak öz güven midir?

Doğan’ın haberi olmadan çektim videoyu, son saniyesinde fark etti. Sonrasında bir karar almamız gerekti. Doğan için de benim için de zor bir karardı. Doğan’dan izin aldım. Başkası olsa vermezdi bu izni ama Doğan izin verdi. Belki üç-beş gence, hatta çocuğa ders olur dedi.