ÇOCUK ve AİLE

Fatma Barbarosoğlu : Sirke yapmayı bilmeyen erkekler ve aile saadeti

Tarih
25 Şubat 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Fatma Barbarosoğlu

25 Şubat 2015

Boşanmaların artmasının; ekran üzerinden “elektrik aldım /alamadım” beyanıyla kotarılmaya çalışılan dest-i izdivaç programlarının yaygınlaşmasının, evlenme çağı gelen gençlerin evlenme isteksizliğinin bize söylediği bir şey var: Aile kurumu çok tantanalı yollardan geçerek kuruluyor ve lakin çabuk yıkılıyor.

Neden çabuk yıkılıyor?

Erkeklerin rol ve sorumlulukları postmodern çağda giderek müphemleşiyor. Erkeklerin gündelik hayat içindeki rolleri müphemleşirken; tüketim kültürü fakir ya  da zengin, genç ya da yaşlı her erkeği romantik kahraman imajına hapsediyor.

“Kahraman”dan beklenen ne?

Eşine, nişanlısına, kız arkadaşına kendisini biricik hissetmesini sağlayacak hediyeler sunup, sürprizler hazırlaması.

Erkek nerede? Bir hediye paketini sunan el o sadece.

Şubat ayında 2.sayısını yayınladığımız  Nihayet dergisi ile gündelik hayatın gün yüzüne çıkmamış, bir  duyguda kilitli kalmış alanlarında geziniyoruz.

Şimdiye kadar sirke yapamayan erkekler diye bir şikayet ile karşılaşmamışsınızdır muhtemelen.

 Nihayet’ in Şubat sayısının kapağındaki ibare “Sirke yapamayan erkekler.”

Nihayet dergisi olarak, mesajı doğrudan veren, kanırtan, slogana dönüştüren bir yolda ilerlemiyoruz. Hayatın sızılarını ve umutlarını bir izlek olarak ortaya koyuyoruz. Nitekim “Sirke Yapamayan Erkekler” ibaresini kapağa çıkartırken maksadımızın çok başka olduğunu söylemeliyim.

Önce Sirke Yapamayan Erkekler yazısının nasıl ortaya çıktığını anlatmam gerekiyor size.

Yazı, fotoğraf sanatçısı Abdullah Kibritçi’ ye ait.

Abdullah Kibritçi ile tanışmamız şöyle oldu:

Sonbaharda evi sirkeli su ile silip kurulayınca, uzun bir süre toz konmadığı bilgisini öğrendim ve tatbik ettim. Evet hakikaten sirkeli su ile silinen zemin iyice kurulanırsa deterjanla silinen zemine göre daha iyi netice veriyor. Pratik, ekonomik, işlevsel bulduğum her bilgi ve yöntemi paylaşmak gibi bir huyum var. Bu defa sirkenin faydalarını tivitır hesabımdan yazdım. Abdullah Kibritçi biz içiyoruz tavsiye ederim dedi. Onun bu tivitine bu defa fotoğraf sanatçısı Selçuk Sümer Özer bize hediye ettiğin hurma sirkesi neydi bir defada içip bitirecektim dedi. Bu konuşmalar/yazışmalardan Abdullah Kibritçi’nin sirke kurmakta üstat olduğunu öğrenmiş oldum. O sıra henüz Nihayet dergisinin hazırlanma aşamasındaydık. Abdullah       Kibritçi’den sirke yapan erkeklere dair bir yazı istedim.

Çünkü Anadolu kültüründe sirkeyi genellikle erkekler yapar. Kadınlar reçel kaynatır, pekmez kaynatır, bulgur için buğday kaynatır, tarhana döker lakin erkekler sirke yapar. 

 ‘’Sirke yapmayı bilen erkek” ifadesini bir metafor olarak kullanarak, bir zamanlar reçel yapmayan İslamcı kadın tartışması ile birleştirerek ilerleyelim.

Sirke yavaş yavaş olur. Sirkeyi kurarsınız ve kıvamını bulması için zaman verirsiniz.

Reçel için başında beklemek lazım gelir.

Bunu çocuk eğitiminin metaforu olarak da kullanmak mümkün.

Anneler çocuklarının başında bekler, biyolojik ihtiyaçlarını karşılar, ama babaların çocukları üzerindeki emekleri uzun bir zamana yayılı olan/olması gereken emektir.

Tanzimat’tan bu yana çocuk eğitimi kadınların hanesine yazıldı lakin bu anlayış İslami ilkelerle çatışıyor. Çocukların eğitiminden sorumlu olan babadır. Kavramın kadın ve aile değil erkek ve aile olması gerekiyor.

 Sirke yapan erkek bir eli evinin üzerinde olan erkektir. Başka bir şey değil de ille de sirke.

 Sirke sadece lezzet verici değildir, kırk derde deva bir nimettir.

Oysa günümüzün erkeği, elini evinin üstünde tutmaktan, evi için bir şey üretmekten ziyade; parayı veren düdüğü çalar kategorisinden yol alarak neyse parası verelim abi frekansında ilerlemesi için tüketim kültürünün her aşamasında denetleniyor.

Bu yazıyı dergimizin kapağına taşımamızın sebebine gelince... Dergide bu başlık altında tek yazı bulunmasına rağmen, derginin tamamını temsil eden bir ruha sahip bu yazı. Önemi ise şuradan geliyor:

“Sirke Yapamayan Erkekler” yazısını bir kadın yazmış olsa idi benim açımdan bir anlamı yoktu.

“Sirke Yapamayan Erkekler” yazısını kitabi olarak bir erkek yazmış olsa da bir anlamı yoktu.

Anlamlı olan şu; sirke yapan, yaptığı sirkeyi dostlarına armağan eden, yaptığı sirkelerin fotoğraflarına şiirsel bir ışık katan bir kalem  yazdı, “Sirke Yapamayan Erkekler” yazısını.

Nihayet’ in şubat sayısı aşkın mahiyeti ve maliyetinden başlayarak hayatımızın pek çok köşesine ışık düşürdü. Ne ki derginin tamamından bahsetmek niyetinde değilim.

Gelelim dergi ile ilgili olarak dile getirilen şikayetlere...

En çok aldığımız şikayet derginin bulunmadığına dair. Bu şikayet ile karşılaşmamak için binlerce basıyoruz Nihayet’i. Ama sizler de bulma noktasında biraz daha istekli olmalısınız. En azından bulunduğunuz şehirdeki en aktif gazete bayiini yazarak orası için Nihayet ‘in daha çok dağıtılmasını sağlayabilirsiniz.

Günümüzde en etkili tanıtım, memnuniyetinizi ifade ettiğiniz tanıtımdır.

Dostlarımızı, dostlarımıza takdim etmek en birinci vazifemizdir.

 Öncelikli meselemiz Nihayet’ in, okuyacak kişilere ulaşmış olması. Okuduğunuz Nihayetler’ i dostlarınıza hediye etmenizi önereceğim bu noktada.

Derginin sayılarını evimizde biriktirmek yerine, dergide en çok hoşumuza giden yazıyı paylaşarak dostlarımıza armağan edelim.

İkinci şikayete gelince... Dergimizi edebiyat dergisi niyetine okuyan okuyucularımız, niçin şiir yayınlamadığımızı soruyor.

Arkadaşlar, yazıların diline ve üslubuna çok itina gösteriyoruz evet, amma velakin Nihayet bir edebiyat dergisi değil, yaşam kültürü, insan ve toplum kategorilerinde yerleştirilebilecek bir dergi.

Diyorsunuz ki bu yazıyı Şubat ayının başında yayınlamak icap etmez miydi? Bilhassa yayınlamadım. Çünkü sizi hiç etkilemeden dergiyi nasıl okuduğunuzu görmek/bilmek istedim.

Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra Nihayet’i okumak isteyen ve fakat bulamayan dostlarınız olacak. Biraz önce bahsettiğim gibi arayıp da bulamayan dostlarınız için derginin bu sayısını hediye etmenizi istiyorum. 

Meraklısı için not: Yarın saat 19’da  (26 Şubat) Eyüp’de Cafer Paşa Kültür Merkezinde Nihayet gündelik hayat üzerine sohbet edeceğiz inşallah.

Yenişafak

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;