GÜNCEL

Ekrem Kızıltaş : İran denince akla üşüşen sorular...

Tarih
08 Nisan 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ekrem Kızıltaş

8 Nisan 2015

Dün,
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la beraber İran'da idik. Daha yapılmadan dikkat çeken ve birilerinin üzerinden çeşitli atraksiyonlar yapmaya çalıştığı bir ziyaret bu. Ve son gelişmeler dikkate alındığında, İran'da her iki ülkenin liderleri arasında yapılacak görüşmelerin, bölge ile ilgili önemli sonuçları olacağını söyleyebiliriz.
Yemen'deki son gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar sebebiyle, İran ziyareti ile alakalı bizdeki bir kısım medyanın hararetle gündeme taşıdığı bazı iddiaların herhangi bir önemi yok.
Türkiye, İran'ın öneminin farkında olduğu gibi, İran da Türkiye'nin öneminin farkında. Kim ne derse desin, İran nükleer teknoloji konusunda geldiği noktayı Türkiye'nin tavizsiz siyasetine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası alanda dik duruşuna borçludur. Burada vurgulanması gereken bir başka önemli konu da, Türkiye'nin nükleer enerji konusundaki tavrının bu konudaki çifte standardı ortaya koymasının yanında, sadece İran'ın değil, bizzat Türkiye'nin ve başka ülkelerin de barışçı nükleer enerji hakkını tescil etmiş olmasıdır. İran'ın genel olarak ne halde bulunduğu ve ülkenin içinde olduğu durum hakkında bu ülke insanının neler düşündüğü, ciddi bir merak konusu. Çünkü uzunca bir süredir ABD'nin öncülüğünde başlatılan BM ambargosuna maruz kalan bir ülke burası.
Hayati ihtiyaçlar hariç, ambargo sebebiyle ülkenin ve tabii ki vatandaşların maruz kaldıkları kısıtlamaları yaşayan ülke insanının, ne düşündüğü önemli bir konu.
Asıl önemlisi ise halkın tercümanı mesabesindeki aydın kesimin bu duruma nasıl yaklaştığı. Ziyaret günübirlik.
Cumhurbaşkanımız ve beraberinde bulunan heyetin programı da oldukça yoğun.
Bu yoğunluk arasında ve sadece Tahran'da geçirilecek bir gün, İran konusunda ciddi mülahazalar edinebilmek için kafi değil.
Benim asıl merakım, Türkiye'nin AK Partili ve Recep Tayyip Erdoğan'lı yıllarında ortaya çıkan müzmin muhalif davranışların, İran'da da olup olmadığı. Suriye meselesi başta olmak üzere, benzeri birçok meselede insafsız bir şekilde kendi hükümetlerini, hatta devletlerini eleştiren tavırlar, acaba İran'da da var mı sorusu, bence önemli bir soru. Çünkü Türkiye'nin uluslararası kurallara riayet ederek yürütmeye çalıştığı politikalara karşı hesapsız kitapsız bir karşı çıkış var. Oysa İran, Türkiye'ye izafe edilen birtakım faaliyetleri yoğun şekilde uygulayan bir ülke.
Dolayısıyla, bizdekine benzer bir durum orada da olabilir diye düşünüyor insan. Mesela, devletlerinin Irak'ta, Suriye'de başka bazı coğrafyalarda ve bu arada tabii son zamanlarda Yemen'de yaptıkları ya da yapmaya çalıştıkları konusunda, Türkiye'dekiler gibi gerekli gereksiz itiraz edenler İran'da da var mıdır?
Belli ki İran'ın menfaatleri gereği Suriye meselesinde Esed'e destek olunmasına, ikiyüz bin civarında insan hayatını kaybettikten ve beş milyona yakın insan muhacir olduktan sonra olsun karşı çıkan ve 'Suriye politikamız yanlıştı, olmayacak şeyler yapmaya çalıştık ve bu ülkeyi biz mahvettik' gibisinden sözler eden var mıdır acaba?

İRAN, SURİYE'DE AKAN KANI DURDURABİLİR MİYDİ?

Suriye'nin huzur ve istikrara kavuşabilmesi için İran'ın geçmişte yapması gerekirken yapmadığı şeylere sıklıkla vurgu yapabilen birileri var mıdır? Çünkü İran, 2011 Mart ayında başlayan olaylar öncesi ve hatta sonrasında, Esed'e halkına karşı ağır silah kullanmaması gibisinden bazı uyarılarda bulunmuş olsaydı, muhtemelen bu kadar kan dökülmezdi. Ve İran, Suriye'de menfaatlerine aşırı zarar vermeyecek yumuşak bir geçiş sağlama yönünde bazı politikalar uygulanması yönünde taleplerde bulunsaydı, büyük ihtimalle bu sağlanabilirdi...
İran'ın yapısı gereği; ilgilendiği hemen her coğrafyada Şii olanlara daha sıcak davranması ve onlara mutlaka öncelik tanıması, birilerinin garibine gidip de, bu politikaya karşı sözler ediyor olabilirler mi?
Suriye'de aktif olarak görev yapan İran bağlantılı askerler ya da bu ülkeye İran üzerinden gönderilmiş ve halen de gönderilen silahlar söz konusu olduğunda, mesela İran istihbaratının TIR'larına operasyon düzenlemeye cesaret edebilen yargı ve emniyet mensupları var mıdır?
İran'da da birileri Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı, bakanları dinliyor ve daha sonra da bu ülkenin rakiplerine hatta düşmanlarına servis ediyorlar mıdır? Bu ülkenin mesela Yemen'le ilgili plan ve projelerinin konuşulduğu gizli bir toplantıyı kaydedip, sosyal medyada yayınlama merakında olanlar var mıdır?

YEMEN'E İRAN'DAN BAKIŞ

İran denince akla gelen o kadar çok şey var ki... Yemen'de uzun süredir yaşanan karışıklıklarda İran'ın doğrudan ve dolaylı olarak etkili bir rol oynuyor olmasına itirazı olan ve bunu yüksek sesle dillendiren İranlılar mevcut mudur mesela? İran Hizbullah bağlantısı, bu ülkenin entelektüel kesimlerinde tartışma konusu yapılabilir mi?
Irak'ta ne işimiz var? Orada DAEŞ'le mücadeleyi Irak hükümet kuvvetleri yürütsün, bize ne, diyebilenler peki?
Yine İran'ın 'Büyük Şeytan' ABD ile münasebetlerinde son zamanlarda sağlanan sıcaklık konusunda İran'lı aydınlar ne düşünmektedirler ve bu konuda akıllarına geleni söyleyebilirler mi?
Tam da ziyaretimiz öncesi manşetlere çıkan, İsrail-İran münasebetleri konusu da var. Bunlar sadece merak.
Çoğuna cevap bulabilme ihtimali de zaten yok.
Bulabildiğimiz kadarıyla, cevapları önümüzdeki günlerde paylaşırız inşallah.

Takvim

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;