Burhanettin Duran : Katar ziyareti ve Körfez’de yeni dengeler
Tarih 07 Aralık 2021İzlenme KişiYazar Burhanettin Duran
Paylaşım
Türkiye-Katar 7. Yüksek Stratejik Komite (YSK) toplantısı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle Doha'dayız. İlk altı toplantıda 62 anlaşma ve 6ortak bildiri imzalanmıştı. Bu YSK toplantısında da 2017 ablukasından itibaren farklı bir zemine oturan Türkiye-Katar stratejik ortaklığı pekiştirilecek. Gündemin Kabil Havalimanı'nın işletilmesinden savunma sanayiindeki işbirliğinin genişletilmesine, 2 milyar dolar olan ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılmasından Doğu Akdeniz'deki dengelere ve Libya'daki seçimlere kadar çok sayıda konuyla yüklü olması şaşırtıcı olmaz.
ÜÇ GELİŞMENİN ERTESİNDE Erdoğan'ın Katar ziyareti üçönemli gelişmenin hemen ertesindegerçekleşiyor. İlki, Türkiye-BAE normalleşmesi. BAE Veliahtı Bin Zayed'in Ankara ziyareti veTürkiye'de önemli yatırım yapmakararı vermesiyle hızlı bir ivme gösterenikili ilişkilerde normalleşme.İkincisi, Fransız Cumhurbaşkanı Macron'un üç ülkeyi (Suudi Arabistan, BAE ve Katar) kapsayanKörfez turundan sonrasınadenk gelmesi. Seçim dönemine girenMacron, uluslararası diplomaside öneçıkan lider profili sergileme çabasında. Biden döneminde ABD'nin bölgeden kısmi çekilmesinin oluşturduğu boşluğu gören Macron bu turunda, Suudi Arabistan ile Lübnan arasındaki krizi çözme, BAE'ye yeni silahlar satma ve Katar'a Afganistan'dan Fransızların tahliyesindeki yardımı için teşekkür etme amacındaydı. Abu Dabi'nin 15 milyar doları aşan 80 Rafale uçağı satın alması ve Suudi Arabistan'ın Yemen'deki rolünü eleştiren Lübnan Enformasyon Bakanı'nın istifası, istediklerini aldığını gösteriyor. Gerçi Lübnan'daki ekonomik kriz ve İran etkisi, Macron'un çözebileceği bir sorun gibi görünmüyor. Ayrıca Macron'un, CemalKaşıkçı cinayetinden sonraSuudi Veliahtı Bin Selman'ıziyaret eden ilk Batılı lider olmasıgözlerden kaçmadı.
BAE'NİN HESAPLARI Üçüncüsü, BAE Veliahtı'nın kardeşi Tahnun bin Zayed el Nahyan dün Tahran'daydı. 2019'daki tankerkrizinden sonra Abu Dabi, ekonomikyatırımlar üzerinden İran'la yakınlaşıyor.BAE, önceki kriz alanlarına agresifmüdahale (Yemen ve Libya gibi)tarzını ne ölçüde dönüştürür henüzbelli değil, ancak şimdilik bölgedekinormalleşme trendinin en hızlı aktörüdurumunda. Bunun kendisine diğerülkelerin normalleşmesinde avantajsağlayacağını görüyor. İsrail ile yakınlaşanBAE, Türkiye'den sonra İran'lada ilişkilerini toparlama hamlesinde.
KARMAŞADAN DÜZEN ARAYIŞINA
Körfez'in yeni denklemi hem ilişkileritoparlamayı hem de yeni savunmaalımlarını birlikte yükseltiyor.Bölgesel aktörlerin son yıllardaki sertvekil çatışmaları ve rekabetle kan kaybettiğiaçık. Gerilimleri dondurmalarıve işbirliğine yönelmeleri küreselkonjonktürün getirdiği belirsizlikleri vebüyük güç rekabetini daha iyi yönetmelerinisağlar. Ancak yine de bölgehâlâ bir düzenden yoksun ve önemliaktörlerin rakip ilişkilerinin henüzoturmadığı "stratejik karmaşa ve kafa karışıklığı" halinde.
Fransa gibi Avrupa ülkelerinin yeni silah satışları, İran ile Suudi Arabistan arasındaki rekabeti hafifletecek mahiyette olamaz. İran'ın yürütülen nükleer müzakerelerden sonuç alması ya da almaması durumunda bölge ülkelerinin hesapları değişecek. Tahran'ın drone'larının, balistik füzelerinin ve Şii milislerinin Körfez ülkeleri için temsil ettiği tehditleri de hatırlamak gerekli. Körfez'de güvenliğin ve düzenin kurulması için asıl olan, bölge güçlerinin kendi aralarındakinormalleşme arayışını ortakçıkarları bulma yönünde geliştirmesidir. Türkiye'nin istikrar ve entegrasyon aktörü olarak Körfez'e olumlu katkıları olacağı açık.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.