EKONOMİ

Yusuf Alabarda : Dünya zor zamanlardan geçiyor

Tarih
10 Mart 2022
İzlenme
Kişi
Yazar
Yusuf Alabarda

Geçtiğimiz hafta içinde ayçiçeği yağına yönelik yapılan manipülasyon, âdeta savaş dönemlerini aratmayacak görüntülerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Temel gıda ürünlerine yönelik benzer görüntüler şu sıralarda maalesef dünyada birçok yerden ekranlarımıza düşmeye devam ediyor…

Dünya genelinde ortaya çıkan salgın hastalıkların meydana getirdiği tablo, tarih boyunca etkisini gıda üzerinde göstermiş. Her ne kadar günümüzde tarımda makineleşme oranı inanılmaz boyutlara gelmişse de pandemi sonrasında yine karşı karşıya geldiğimiz hakikat değişmedi.

Veba; Kırım’daki Ceneviz limanlarından kalkan gemilerle İtalya’ya ulaştıktan kısa bir süre sonra Pisa, Venedik, Floransa, Marsilya, Endülüs, Kuzey Afrika ve İstanbul’a yayıldı… Altı yıl gibi kısa bir sürede tüm Avrupa nüfusunun üçte biri salgından ölünce ve insanlar kendilerini kale ve şatolara kapatınca son derece büyük bir kıtlık da beraberinde gelmişti…

Bugün ise pandemi sonrası gıda ve enerjide oluşan yüksek fiyatlara bir de Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş eklenince ortaya son derece vahim bir tablo çıktı.

Neden?

Çünkü Rusya ve Ukrayna’nın tahıl üretimindeki konumu dünyanın ekmek sepeti niteliğinde. Bu iki ülkenin toplam buğday üretimi, dünyadaki üretimin yaklaşık yüzde yirmi beşine tekabül etmektedir. Keza Rusya’nın dünya piyasalarına arz ettiği petrol ve doğalgaz da son derece büyük ve stratejik bir miktardadır. Sadece Avrupa’nın tükettiği doğalgazın yüzde kırkı, petrolün de yüzde yirmi beşi Rusya kaynaklı.

Geçtiğimiz hafta içerisinde buğday yüzde yirmi altı, ayçiçeği yağı ise yüzde otuzun üzerinde arttı. Doğalgaz sadece son bir hafta içinde yüzde altmış civarında daha bir artış gösterdi. Uluslararası piyasalarda ham petrolün varil fiyatı 139 dolar seviyelerini gördü, önümüzdeki süreçte 162 ila 200 dolar arasında bir noktaya oturabileceği yorumları yapılıyor.

Bu durum kuşkusuz sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Dünya enerji ve gıda konusunda yaşanan maliyetleri kaldırabilecek noktayı çoktan aşmış durumdadır…

 

Türkiye’de buğday açısından durum nedir?

 

Türkiye işte böyle bir ortamda yağ ve buğday stoklarını arttırmak için çok önemli gayretler vermekte. Şu anda Azak Denizi’nde sıkışıp kalmış yirmi iki adet yağ, sekiz adet buğday yüklü geminin Türkiye’ye ulaşabilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat devreye girerek Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Söz konusu gemiler Kerç Boğazı’nı geçerek Türkiye’ye ulaşabilirse, önümüzdeki süreçte biraz daha elimiz rahatlayacak.
Tarım Bakanlığı ve TUİK verileri baz alındığında Türkiye buğday üretiminde yüzde on, ayçiçeği yağı üretiminde ise yüzde kırk kadar dışa bağımlılık gösteren bir ülke. Türkiye’nin buğdaydaki yüzde on civarındaki dışa bağımlılığı ‘Dâhilde İşleme Rejimi-DİR’ kapsamında ithal edilen buğdayı da ihtiva etmektedir…

 

Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında Türkiye’ye gelen buğday ne anlama geliyor?

 

Malum, Türkiye dünyada en fazla un ve bulgur ihracatı yapan bir ülke.

Makarna ihracatında da İtalya’dan hemen sonra geliyor. Türkiye’nin unlu mamul ihracatçısı bir ülke konumunda oluşu kuşkusuz Türkiye’nin işlenmek üzere buğdaya olan ihtiyacını arttırıyor.

İşte Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna’dan gerçekleştirdiği söz konusu buğday ithalatının kahir ekseriyeti, bu bahsettiğimiz dâhilde işleme rejimi kapsamında iç piyasaya sunulmadan ihraç edilen buğday.

Türkiye un ve unlu mamuller kapsamında gerçekleştirdiği ihracatını 2002 yılından bugüne kadar; unda 11 kat, makarnada 30 kat, bulgurda 15 kat, irmikte 5 kat, bisküvide ise 4 kat arttırdı. Son 19 yılda toplam 22 milyar dolar tutarında 79 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 35 milyar dolar tutarında 89 milyon ton buğday ve mamulleri ihracatı gerçekleşti.

 

Türkiye’nin buğday üretim, tüketim ve ithalat rakamları nedir?

 

Yıllar içinde farklılık arz etmekle birlikte yine TÜİK verilerine göre Türkiye’nin buğday üretimi son beş yıl içinde 18 milyon ton ile 22 milyon ton arasında değişmekte. Özellikle geçtiğimiz dönem yaşanan kuraklık sonucunda buğday üretiminin son derece düşük gerçekleştiği biliniyor. Aynı son beş yıllık dönem içinde tüketim de 18 milyon ton ile 20 milyon ton arasında değişkenlik gösteriyor.

Buğday konusunda kendi kendine yeterli bir ülke olup olmadığı, konuya nereden baktığınız ile de alakalı. DİR kapsamında işlenerek iç piyasaya sürülmeden ihraç edilen kısımda Türkiye dışarıya bağımlı. Zaten yazımızın başında da bu sebepten Türkiye’nin yüzde on kadar miktarda dışa bağımlı olduğunu vurgulamıştık…

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;