Sesli Makale

22 Kasım 2014...

Bu zihniyet dün Âşık Veysel’i ayağında “kara lastik” var diye Ankara’ya sokmamıştı. 
Köylüler Ankara’ya giremezdi; yasaktı çünkü! 
Bakmayın siz öyle “köylü milletin efendisidir” nutuklarına. 
Alayı riyakârdır bunların. 
Bugün farklı mı sanki? 
Ayağında “kara lastik” olan çobanı , “onun oyuyla benim oyum bir olamaz” diye aşağılıyor. 
“Bidon kafalı” diyor. 
“Göbeğini kaşıyan kıllı ayı” diyor. 
Biraz ayıp olacak ama sıradaki cümleyi bu şekilde kurmasan dert olur. 
“Ulan biz sizin cemaliyelevvelinizi de biliriz”! 
Kabak gibi ortada! 
Yıl 1943. Tek parti iktidarının en baskıcı, en acımasız günleri. 
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in yolu Malatya’ya düşer. 
Hikâyenin devamını hemşerim Hasan Ünaldı’nın anlatımıyla aktarayım. 
“Hasan Ali Yücel kudretli Milli Eğitim Bakanı’dır. Yolu Malatya’ya düşmüştür. Hazır Malatya’ya gelmişken, adını duyduğu bir lise müdürünü teftiş etmek ister ve haber gönderir lise müdürüne. Müdür Arif Nihat Asya’dır.  
Yıl 1943, aylardan mart, yollar çamur… 
Lise müdürü aldığı emir gereğince bisikletine atlar ve bakanın yanına gider. Yollar çamurdur, çamur şairin paçalarına bulaşmıştır.  
Yolculuk biter, lise müdürü Bakan’ın yanına çıkartılır.  
Müdürün sırtında bir pardösü vardır ve elleri cebindedir.  
Bakan yanında şehrin valisi ve diğer bürokratlarla beraber, elleri cebinde karşısında duran müdürü tahkir etmek amacıyla sorar: 
Paçaların neden çamur? 
İçinde şiir fırtınaları kopan şair-müdür, ellerini cebinden çıkarmadan ve hiç sarsılmadan şöyle der: 
Benim paçalarım neden sizin ağzınızda? 
Bakan bozulur ve Arif Nihat Asya’yı görevden alır. “ 
Siz busunuz azizim, busunuz! 
O köylüyle tokalaşır, sonra da ellerinizi ıslak mendille silersiniz. 
Evine ayakkabılarınızla girersiniz. 
“Şekerim” diye hitap eder, aşağılarsınız. 
Sofrasına oturup “yemek yiyor” pozları verirsiniz. 
Sonra da çıkar kara lastiklerini ağzınıza alırsınız! 
Siz busunuz! 
Oğlu maden faciasında ölen acılı babanın yırtık kara lastikleri tüm Türkiye’yi derinden sarstı. 
O görüntüler gündeme düşer düşmez de bu riyakârlar bir anda köylü dostu kesildi. 
Oğlu madende ölen Recep amcaya gönderilen kara lastik üzerinden hepimizi keklediler. 
Aydın Doğan’ın adamlarıyla, Fethullah Gülen’in adamları el ele verip hepimizi kandırdılar. 
Maalesef böyle! 
Ta ki, Karaman Valisi Murat Koca, perşembe gecesi ÜLKE TV’DE En Sıradışı programına telefonla bağlanıp yalın gerçeği tüm çıplaklığıyla anlatıncaya kadar. 
Olayın aslı şu. 
Valilik Recep amcaya güzel bir ayakkabı göndermiş. 
Sanırım mahallenin imamı da kendi imkânlarıyla bir kara lastik alıp hediye etmiş. 
Doğan’ın adamlarıyla, Gülen’in adamları o kara lastiği Valilik gönderdi diye “kara propaganda” yaptılar. 
Başarılı da oldular. 
Biz de yedik! 
Şaka değil, yedik. 
Tüm Türkiye yedi. 
O Vali’ye ayıp ettik. 
Eee, boşuna dememişler. 
Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu.  

Akşam