Sesli Makale

6 Ocak 2015

“Bana çok pahalıya mal oldunuz. 750 bin dolara New York’ta kiralık mafya tuttum. Senin, eşinin, çocuklarının ve yakınlarının kemiklerini kimse bulamayacak!”

Bu laflar, bir mafya filminde geçmiyor ya da “JİTEM mensubu derin bir şahsın yaşadıklarıyla alakalı” bir sahne de değil!
Ya? Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü’ye göre, Mustafa Sarıgül kendisini işte bu sözlerle tehdit etmiş!
Ardından, çocuklarının ABD’nin Detroit şehrindeki işyerlerinin adreslerini göstermiş!
Hayri İnönü, çok korkmuş; Mustafa Sarıgül’ün eline kâğıt kalem alarak, kendisinden belediye başkanlığından istifasını beyan eden metni yazıp imzalamasını istediğini söylüyor! Şöyle devam ediyor:
“27 Aralık’ta oğlum evleniyor. Hiç olmazsa nikâhını kıydıktan sonra istifa etmiş olayım dedim, o da kabul etti. 5 Ocak itibarıyla istifamı yazıp imzaladım...”
Sarıgül’le Hayri İnönü’nün buluşması 5 Kasım 2014 gecesi, İstanbul’da değil Ankara’da gerçekleşmiş!
Mustafa Sarıgül’ün Angora Evleri’ndeki konutunda yaşadığı “korku dolu dakikaları” İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na ifade verirken anlatan Hayri İnönü başka enteresan gelişmelere de dikkat çekmiş...
“Kasım ayı ortalarında İstinye Park’ta Sarıgül’le yeniden bir araya geldiklerini, görüşmede CHP’li vekil İhsan Özkes’in de yer aldığını...
Kendisinden belediyede on beş gün hiçbir değişiklik yapmamasının istendiğini, bunu kabul edince Sarıgül’e verdiği istifa mektubunu Özkes’in "cebinden çıkararak yırtıp yaktığını” dile getiriyor!
Bu demektir ki, İhsan Özkes sadece şahsını değil “arabulucu” olarak içinde yer aldığı olayın taraflarını da CHP’yi de “hukuki ve siyasi” olarak çok daha zor bir duruma duçar edebilecek bir tehdit-şantaj belgesini imha etmiş!
Yani? Şişli olayından dolayı, CHP’nin başı yine de çok ağrıyacak! Savcılığa intikal etmiş, ‘Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun el koyduğu bir kavgadan söz ediyoruz ve de Hayri İnönü’nün deşifre ettikleri öyle yenilir yutulur cinsten hadiseler değil...
«
Şişli Belediyesi’nde yaşananlar son tahlilde kazananı olmayacak bir kavgayı işaretliyor...
“Şişli’yi dahi yönetemeyen bir CHP” fotoğrafı, elde var bir, sosyal demokratlar nezdinde şimdiden ciddi bir zayiat...
Şu ana kadar en büyük siyasi yarayı almış olan sima Sermaye’nin Sarıgül’üdür!
Yıllardır arkasında İstanbul Baronları’nın kusursuz desteğiyle, onlarla ele ele Nişantaşı sokaklarını arşınlıyor olmasının pervasızlığıyla “astığım astık, kestiğim kestik” pozisyonunda konuşlanmış bir “Balon Siyasetçi”den söz ediyoruz!
Uzun süredir Mustafa Sarıgül’ü “siyasi liderliğe hazırlık” kapsamında antrene eden, hazırlayan Derin Baronlar’ın...
30 Mart Sandığı’ndaki yenilgisi artı Hayri İnönü ve ailesini ölümle tehdit edecek seviyedeki mafya çizgisiyle örtüşen yönteminin taşınamaz bir yük haline gelmesinden dolayı Sarıgül’e artık koltuk çıkmayacakları anlaşılıyor!
Baronlar’ın “el bebek gül bebek” misali “siyaset mühendisliği kuvözünde” büyüttükleri Sarıgül’ü...
Son tahlilde, Eski Rejim’in derin kodlarına sahip İnönü Ailesi’nin günümüzdeki fertlerine tercih etmeleri mümkün görünmüyor.
Mustafa Sarıgül’ün kolaylıkla pes etmeyecek bir portre olması, CHP yönetimini (mesela, yerel seçimde İstanbul’daki bazı ilçelerin başkanlıkları için parti yönetimiyle yaptığı pazarlıklar gibi konularda) duvara dayayabilecek ilişkileri dikkate alındığında, Şişli öyle kolayca kapanabilecek bir yaraya benzemiyor.
«
Şişli’deki mücadelede Sarıgül’ün mağdur ettiği isim olmasına rağmen “Hayri Bey’in Gemisi” de yanlış seferde yol alıyordu!
Hayri İnönü ile Sarıgül yakın zamana kadar birlikte hareket ediyorlardı. Şişli Belediye Reisliği’ne Sarıgül’le “anlaşmalı” olarak gelmesi bile yeterli bir örnektir. İstifa mektubu yırtılmayıp yürürlüğe girseydi, onun koltuğunu Emir Sarıgül devralacaktı!
Onun da ötesinde “birlikte sorumlu oldukları işler” neticede İstanbul Baronları’na dayanıyor:
Her ikisinin de “yazılı olmayan patronları” var ve bu patronaj Kemal Kılıçdaroğlu değil, Derin Baronlar’dır!
CHP lideri, bir mafya filmine dönüşmüş olan Şişli Kavgası’nı “sessizce” izliyor, topa girmiyor! “Sarıgül’ün kaybı veya elenişi nihayetinde benim kazancımdır” diye düşünüyor olabilir! İlk elde böyle görünse de, Şişli’nin devasa faturasından kendisi de her aşamada olumsuz etkilenecektir!
Deniz Baykal’a yönelik kaset operasyonuyla Kemal Bey’i genel başkanlığa getirmiş olan Derin Baronlar mı, CHP liderine Mayıs 2010’dan bu yana her istediklerini yaptırdılar! Eh, Kasım 2009’da Almanya’da Kemal Bey’i “kement atmak suretiyle” ele geçirmişlerdi!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Şişli Kavgası’nda ortada görünmeyişinin temelinde “CHP’deki olaylarda raconu nihayetinde baronların kesiyor olması” gerçeği yatıyor!

Yenişafak