GÜNCEL

Nureddin Ceylan : İslâm’ın nurunu siz mi söndüreceksiniz?

Tarih
31 Ocak 2021
İzlenme
Kişi
Yazar
Nureddin Ceylan

Türkiye’nin saygın ve önde gelen üniversitelerinden birisi olan Boğaziçi üniversitesinde önceki gün yaşanan skandal rezaleti duymuşsunuzdur. Kiminiz sosyal medyadan tepkinizi ortaya koymuş, kiminiz ise belki de sıradan bir olay diyerek üzerinden geçmişsinizdir. Sizi bilmem ama ben fazlasıyla üzüntü duydum bu olaydan.
Olayı kısaca anlatmak gerekirse;
Boğaziçi üniversitesinde rektör atamasının protestosu anında açılan bir sergide, dinimizin kutsal ve mukaddes mekanı Kabe’ye saygısızca bir saldırı yapılmış ve Kabe’nin tahrif edilmiş bir resmi yerlerde sergilenmiş. Tahrif edilmiş Kabe resminin kenarlarında ise LGBT bayrakları yer alıyordu. Kamuoyunda ciddi tepki alan bu olayın üzerine İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu twitter hesabında yaptığı açıklamada;
“Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT sapkını gözaltına alındı.” İfadesini kullandı. Ardından ise rektör Melih Bulu aynı platformda ki hesabından soruşturma açıldığını ve bu yapılanların Boğaziçi değerlerinde asla yerinin olmadığını söyledi.
Boğaziçi'ndeki 'Kabe fotoğrafı' saygısızlığına tepki yağdı: "Ebreheden ne farkınız kaldı?" - Son Dakika Haberler
Yeterlimi ? Asla!
Beni bilen bilir, iç siyasete fazla giren birisi değilimdir. Bu olayı yorumlarken de girmek istemiyorum. Çünkü bu yaşananlar artık siyasi partilerin tezgahlarından çıkmış, toplumsal ve dini ciddi meselelere dönüşmüş durumda. “Yok şu örgüte mensup kişiler yapmış, bu partinin tayfasının işi” demektense, “İslâmi zaferlerle dolu tarihi olan Müslüman bir ülkede yapılmış” demek daha manidar olacaktır. Elbette ki altından çıkacak olan şer odakları olacaktır. Hatta kasıtlı bir saldırı olduğundan da şüpheniz olmasın. Ülkemizde her geçen gün İslâm’a karşı başkaldırış, aşağılama ve saldırıların artması sizce de üzücü bir durum değil mi ? Evlatlarınızı daha iyi yerlere gelsin diye gönderdiğiniz üniversitelerin haline bir bakınız lütfen!
Her ne kadar bu tarz çirkin eylemleri yapan kişiler azınlıkta olsalar bile üniversitelerde yaşayan kötü fikirlerin hakikatini gösteriyor bizlere. Kusura bakmayın ama bu kirli saldırıları yapacak cesaretleri yokken onlara bu cesareti biz verdik. Bazı atılan adımlar onlara bu cesareti vermiş, daha da kötüsü Allah korusun ilerleyen zamanlarda halkı rahatsız edecek daha çok propaganda yapabilmelerine de yol açmıştır.

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Eylemlere 'Kabe' Soruşturması: 4 Öğrenci Gözaltında - onedio.comLGBT’li sapkın kişilerin ve üniversitelerde artan ateist zümrenin, İslâm’a olan saldırıları ne ilkti ne de son olacaktır. Bu kişileri göz altına alıp geri bırakmakla olmaz bu işler. Geçen ki iki yazımda da bu konular üzerinde durmuştum, evvela üniversitelerde bulunan eğitimin, ahlakın yoksulluğunu ardından da toplumumuzda artan ateizm illetine dikkatinizi çekmeye çokça çalıştım. Bizler gerektiği ihtimamı vermediğimiz sürece bu tarz pis saldırılar hep olacaktır. Ben Allah’ın lanetlediği ve kutsalıma saldıranlara saygı duyamam. Kimse de benden saygı beklemesin. Dedeleri bile İslâm’ın nurunu söndürememişken kendileri mi söndürecekler bu basit uğraşlarla. Malcolm X’in güzel bir sözü vardır. “İslâm’a sövmekten başka fikri olmayanlar; fikrin değil, İslâm’a sövmenin özgürlüğünü isterler.” der.

Bunlar öylesine şeytani ruhlara sahiplerdir ki kendi düşünce ve fikirlerine saygı beklerken kendi dışlarında olan düşünceleri aşağılamayı da görev bilirler. Bu güzide Ülkemize atılan fitne tohumlarının tek gayesi, İslâm’ı ortadan kaldırmaktır. Bunu artık görelim. O parti şu partiden vazgeçip, İslâm için ne yapabiliriz onu düşünelim. Ecdadımızın zaferlerinde İslâm’ın adı vardı. Osman devleti kurarken, Fatih İstanbul’a girerken, Selim Mekke’yi alırken, Süleyman Mohaç’ı fetih ederken, İslâm’a dayanmışlardı ve Allah’ta onları yalnız bırakmamış bu toprakları bahşetmişti. Ama gel gör ki bu topraklarda, İslam kabullenilmez olmuş. Ne yazık ki Bunun sorumlusu biziz. Gafletten uyanmadığımız sürece topraklarımızda nesillerimiz de kaybolup gidecektir. Belki Devlet veya Cumhuriyet devam eder ama İslâm’ın nuru kesilir bu topraklardan. Osmanlı da, Emeviler de, Endülüs te, Selçuklu da İslâm’ın ışığı ve Allah’ın nusretiyle ayakta kalmıştır. Şayet İslâm’ın son ışığı da giderse bu ülkeden mazallah nusret bir daha nasip olmaz. Bunlara kısa süredeki en güzel cevap İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesiyle olur.
Unutulmamalı ki
Kabe İslâmdır!
Kabe İmandır!
Kabe İbadettir!
Kabe Allah’ın hediyesi kendi evidir.
Kabe şirke ve putçuluğa meydan okumanın adıdır. Kabe’ye gelen bir saldırı iki milyar müslümana gelmiş demektir. Sokakta geçen birisi size bir laf atsa veya saldırıda bulunsa tepkiniz ne olursa bu olaya karşı da müslümanın duruşu öyle olmalıdır. Elbette bu haklı öfkemizde, alçak senaryoyu yazanların sabote etmesine müsaade etmeyecek ferasette de olmalıyız.
Hep dediğimiz gibi Toplumun ihyası şarttır. Buna da ilk önce üniversitelerden başlanılması gerekir. Üniversiteler düzelirse toplum düzelir. Üniversiteler dinsizliğin, ahlaksızlığın ve isyanın yeri olursa, toplumda ne ahlak kalır ne din. Gidişat kötü, Allah kerim.
Selametle..
 

Seslimakale.com.tr


YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Miray

    31 Ocak 2021 13:52
    6 0
    Ülkemizin sizin gibi genç aydınlara ihtiyacı var yine çok güzel bir konuyu aydınlatmışsınız Allah razı olsun
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;