Sesli Makale

Dünyada olan bitene bütüncül bakmak gerekiyor.

Terörizm, salgın, savaşlar, krizler.. bunların hiç birisi bağımsız şekillenmiyor.

Yaşanan tüm olayların tek bir elden dizayn edildiğini görmediğimiz sürece gelişmelere anlam yüklemekte zorlanabiliriz.

Bu sebeple düşmanın tek olduğunu ve insanoğluna yapılan tüm bu saldırıların gayesinin biz olduğumuzu bilmemiz gerekir.

Covid plandemisi üçüncü yılını doldurmak üzereyken bu üç yıllık süreçte covid çizgisine bağlı bir çok olay da gerçekleşti.

Bill Gates ve avanelerinin başını tuttuğu bu çizginin son halkası genetiği değiştirilmiş sivrisinekler oldu.

Peki nedir bu sivrisinekler? 

Aslında bu mesele biraz daha eskiye dayanıyor. Genetiği değiştirilmiş sinekler, 2008-2009 yıllarında başlayan bir süreç.

Bu planın altyapısını oluşturmak için 2010 yılından itibaren Statista gibi kendilerine bağlı kuruluşlar, en çok insan öldüren hayvanın sivrisinekler olduğunu söylemişlerdi. Ardından 2016 yılında DSÖ’nün yaptığı bir açıklama da insanlar için en tehlikeli hayvanın köpek balığı değil sivrisinekler olduğu duyurulmuştu.

İşin aslı öyle olmasa da onlara bu yıllar için düşünülen plan için önemli bir başlangıç oldu.

Sivrisineklerin yılda bir milyon insan öldürdüğü de aynı şekilde bir safsatadan ibaret. 

Dünyada 3.500 sivrisinek çeşidi varken bunların yalnızca 200 çeşiti insanları sokabiliyor. Zararlı sivrisineklerin çoğu da Afrika ve Güney Amerika’da.

Hikayenin başlangıcı İngiltere’de kurulan Oxitec şirketi ile başlıyor. Şirket sivrisineklerin ölümcül tehlikesinden nasıl korunabiliriz başlığı altında hizmetle başlıyor. 2015 yılında Amerikalılar satın alıyor. Şirketin internet sitesinde ise şöyle bir ibare var; “Ekibimiz, dünya çapında ölümcül hastalıkları bulaştıran türlerle mücadele etmek ve sivrisinek çözümleri sunmak için gece gündüz çalışıyor.”

Amerika’ya taşındıktan sonra Oxitec şirketine 7 ayrı kuruluş yardım yapıyor. Bunlardan bir tanesi de Bill Gates.

Gates bu şirkete 20-30 Milyon Dolar civarında bir yatırım yapıyor.

2016 yılına geldiğimiz de Florida’da 800 Milyon genetiği değiştirilmiş sivrisinek doğaya salındı.

Hatta o yıllarda bir çok Amerika halkı buna karşı çıkmış, “tamam sivrisineklerin genetiğini değiştiriyoruz ama insanlığa yan etkisi olmaz mı?” demeye başlamışlardı.

Bu işin mantığı da şöyle;

Sivrisineklerin dişisi ısırır. Erkek sivrisinekte bulunan bir protein maddesini alıp dişiye verilirse doğan yavru ölü doğuyor. Demekki bizde ısırıcı türleri böyle sonlandırabiliriz(!)

Tüm mantık bu.

Hatta Oxitec-Gates’den sonra bu çalışmaları Fransa,Çin,İtalya gibi ülkelerde başlattı. Ama öncü isim, Oxitec şirketini bu seviyeye getirip, sivrisinek ürettiren Bill Gates. Tabii Gates’e güveniyorsanız sizlik sorun yok. 2022 yılı itibariyle ayda 60 Milyon genetiği değiştirilmiş sivrisineğin etrafınızda kol gezmesine aldırmayabilirsiniz.

Ama aldırsanız iyi olur. 

Çünkü laboratuvar ortamında donanıp salılanan bu sivrisinekler, potansiyel bir çok tehlikeyi de içinde barındırıyor. 

Şimdilik ortaya çıkan ilk tehlike yeni bir hastalık türü olan Batı Nil Virüsü.

Hemen başucu komşumuz Yunanistan’da resmi rakamlara göre, sivrisinek ısırığından bulaşan Batı Nil Virüsü için 200’ün üzerinde vaka tesbiti yapılmış. Ölü sayısı ise 18.

Tüm dünyada gayrı resmi rakamlara göre son bir ayda Batı Nil Virüsü’nden ölenlerin rakamı 2000’in üzerinde.

Yani yeni bir ‘sözleşmeli’ hastalığımız oldu.

ABD’nin 39 ülkedeki Laboratuvarlarında çözüm yerine yalnızca hastalık üretiliyor. Şimdiye kadar sivrisinekler söz konusu değilken bu tüm Laboratuvarlar sivrisineklere karşı çözüm üretmek için panik halinde. Daha doğrusu sorun üretiyorlar.

Biyolojik savaşın son perdesinde sivrisinekler çok can alacak gibi duruyor.

Great Reset’in asıl hedefi olan kitlesel imha, Covid’in kısmi başarısızlığından sonra şimdi meşaleyi sivrisineklere devrediyor.

Gelecek yazın gördüğümüz sivrisineklerin tamamından kaçabiliriz. 

Varlığın ve nizamın doğasını değiştirmeye çalışan ve tanrıcılık oynayan küresel şeytanların oyunları bitmek bilmez.

Asıl önemli olan sizin farkındalığınız.

Nihayetine elbetteki Allah’ın dediği olacak. Bu oyunlara karşı tedbir almak ise bize düşen görev.

Farkındalık sahibi olmak, tedbir almak ve Allah’a sığınmaktan başka bir çaremiz yok.

Selametle..