DÜNYA

Murat Bardakçı : İran ile Batı’nın uğursuz ittifakı hortluyor mu?

Tarih
15 Mart 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Murat Bardakçı
Avrupa’da uzun senelerdir telâffuz edilmemesine rağmen mevcudiyeti hemen her vesile ile hissedilen, son aylarda tamamen belirginleşen ve Hollanda’da yaşanan rezalet ile de zirveye yükselen psikolojik gerginliğin acaba farkında mıyız?

“Türk nefreti”nden bahsediyorum...

Bizdeki bir kesim bütün bu gerginliklere rağmen “Batılılaşıyoruz, zaten çoktan Avrupalı olmuştuk, bu yolda devam edeceğiz, Avrupa Birliği’ne de gireceğiz, bizi aralarına alacaklar, buna elleri mahkûm” diye boş yere istedikleri kadar konuşsunlar, hattâ kendi söylediklerine inanmasalar bile ısrarlarında devam etsinler, Avrupa bize artık başka türlü bakıyor ve İslam nefretinin yanında şimdi bir “Türk nefreti” yükseliyor!

Son birkaç ay içerisinde Avrupa’ya gitmiş iseniz bu nefretin varlığını, üstelik gün geçtikçe arttığını bizzat görebilir; gitmeseniz bile oradan gelenlerin anlattıklarını dinlediğiniz takdirde de ayrıntıları öğrenebilirsiniz.

“Türk nefreti” yeni ve son zamanlarda ortaya çıkmış bir şey değil! Asırlardan buyana zaten mevcuttu ama hissettirilmemesine çalışılıyor ve karşılıklı menfaat yahut diplomatik nezaket gibi sebeplerle belli edilmemesine uğraşılıyordu. Ama, Avrupa’ya ve Avrupa’nın kültürüne âşina olanlar bu antipatiyi kolayca farkediyorlardı.

‘ALLAH’IN GAZABI VE KIRBACI’

1930’lar sonrası ile bugünler arasındaki tek fark, Avrupa’nın bizden hoşlanmadığını açıkça ifade etmekte şimdi hiçbir endişe duymaması, hissiyatını açıkça söylemesi ve söylemekle kalmayıp atları ve itleri ile üzerimize yürümesi!

Antipatinin en önemli sebebi, bir zamanlar tâââ burunlarının dibine kadar gitmiş olmamızdır. Geçmişi unutup yepyeni sayfalar açmaya pek meraklı olan bugünün enteli, danteli, aydını, Cihangir sevdalısı, vesairesi bunu tamamen unutmuştur ama temelde işte asırlar öncesinden gelen bu nefret mevcuttur. Bir zamanlar “yenilmez” olduğuna inanılan, “işlenen günahlar sebebiyle Allah tarafından gönderilmiş bir ceza” ve “yaklaşan kıyametin habercisi” diye görülen; Attilâ’dan itibaren “Tanrı’nın gazabı”, “lâneti” ve “kırbacı” diye isimlendirilen “Türk” gerçi eski zamanlardaki gibi değildir, gücünü kaybetmiştir ama Batı’nın gözünde herşeye rağmen yine “Türk”tür ve gayet acı bir hatıradır! 

Avrupa’nın eski asırlarda yaşadığı psikolojik gerginlikten ve Türk fobisinden kurtulması için en fazla çabayı gösterenlerin başında kim vardı, tahmin edin:

Bugün üniversite öğrencilerimizin burs kapabilmek için yarıştıkları tatil ve sevgili bulma projesine ismi verilen Rotterdamlı düşünür Erasmus!

“Türk İmparatorluğu’nun büyüklüğü insanları korkutmamalıdır. Roma ve Büyük İskender’in imparatorlukları da büyüktü ve yenilmez oldukları sanılırdı. Halbuki bugün mevcut değiller, yıkılıp gittiler” gibisinden Batı’ya moral veren sözler, Erasmus’a aittir!

Avrupa’nın “Türk imajı” işte budur ve ne kadar uğraşırsak uğraşalım, istediğimiz kadar “Artık doğulu değil, batılıyız” diyelim, kendi kendimize de bol bol şirinlik muskaları dağıtalım, asırların neticesi olan bu imajı silmemiz mümkün değildir!

İNŞAALLAH YANILIYORUMDUR!

İş sadece bu kadarla kalsa, yine iyi...

Avrupa’daki karalamalara önceki gün bir Şark ülkesi olan İran da katıldı ve Meclis Başkanı Ali Lâricanî, İran vatandaşlarının bir mecburiyet bulunmadan, özellikle de önümüzde hafta başlayacak olan Nevruz tatilinde Türkiye’ye gitmemelerini istedi...

Ali Lâricanî sıradan bir politikacı değildir, İran’ın güçlü bir ailesinin mensubudur, İslam Devrimi’nin çok önemli isimlerinden “şehid” Ayetullah Murtaza Mutaharrî’nin damadıdır, kardeşleri de önemli mevkilerdedir, meselâ ağabeyi Ayetullah Sadık Lâricanî, yargının başındadır...

İran Meclis Başkanı’nın Avrupa ile yaşadığımız gerginlik dolu günlere tesadüf eden bu açıklaması neyi hatırlatıyor bilir misiniz?

16. asırda aleyhimizde kurulan ve bizi uzun müddet bir hayli uğraştıran “Safevî İran’ı-Hristiyan Batı İttifakı”nı...

Böyle bir ittifak çabası inşaallah mevcut değildir ve yanılıyorumdur; zira böyle bir ittifakın hortlaması beş asır öncesinin dağdağalı günlerine dönmemiz demektir!

habertürk
15 mart 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • SEMRA AKÇIĞ

    15 Mart 2017 19:06
    2 0
    TEŞEKKÜRLER..ÇOK GÜZEL ANLATIYORSUNUZ..
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;