SİYASET

Muharrem Sarıkaya : ‘Amaç PYD ile muhatap etmek’

Tarih
29 Nisan 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Muharrem Sarıkaya

Atılan füzelerin Afrin tarafından gelmediği, radar iz takipleriyle de sabit...

Hemen hepsi Kilis’in doğu bölgesinden, yani IŞİD’in hâkimiyetini sürdürdüğü alandan geliyor.

Şimdi basit bir dik açılı üçgen hesabı yaparsak...

Kilis’in sınıra uzaklığı 10 kilometre.

Dolayısıyla menzili en çok 30 kilometre olan Katyuşa füzelerinin sınırın ancak sıfır noktasına yakın yerlerden atılması lazım ki kente ulaşabilsin.

Bu durumda bir tarafı Afrin’e dayandığı için dik üçgen şeklinde düşünülürse, bunun hipotenüsünün en çok 20 kilometreyi geçmemesi gerekir ki atılan füzeler Kilis’e düşsün.

Böyle bir üçgen alanın Suriye içinde kalacak taban uzunluğu da ancak 10 kilometreye denk düşer; bu da 50 kilometrekarelik bir alan demektir.

Kaldı ki Hakkâri bölgesinde olduğu gibi bu alan dik dağlardan oluşmuyor, büyük bölümü düz arazi...

Bu kadar düz alan, yıllardır emek harcanan Özgür Suriye, Türkmen veya Fetih, Fatih isimleri olan ordular tarafından neden kontrol edilemiyor?

 

İKİ AMACI VAR

Soruyu en etkin isimlerden birine yönelttiğimde yanıtı hazırdı.

Önce IŞİD’in attığı roketlerin bir kamyonetin arkasına yerleştirilmiş hareketli rampalardan yollandığını söyledi.

Bunların kontrol edilebilmesi için o alana girecek güçlerin koalisyondan da onay alması gerektiğini belirtti.

Özetle bu alanda Türkiye’nin eğit-donat kapsamında destek verdiği güçlerin rahat hareket etme şansının olmadığını vurguladı.

Bu durumda Türkiye’nin önünde iki seçeneğin olduğunu da belirtip devam etti:

“Bir devlet bir şehrini bu kadar füze tehdidi karşısında ne kadar bırakabilir? Ya gireceğiz ya da başka bir formül bulacağız. Girmemiz büyük bir felaket olur. ABD de bunu bildiği için bizi diğer yola zorluyor.”

Diğer yolun ne olduğunu sorduğumda açık konuştu:

“ABD bizi PYD ile muhatap olmaya zorluyor... Ancak PYD’nin DAEŞ füze saldırılarını durdurabileceği konusunda bizi iknaya zorluyor.”

Şunu belirtmeliyim ki hükümetin bazı üyelerinde bu inanç oldukça güçlü.

Hatta, ABD’nin IŞİD’in hareket tarzını sahada uyguladığı askeri taktiklerle belirlediği inancı da buna dahil.

 

HENÜZ DEĞİL

Sorunun nasıl çözüleceği konusunda ise şu aşamada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınırdan top, havan atışları ve içerideki yerel güçlerin çok daha aktif hale getirilmesinin ötesinde bir plan düşünülmüyor.

Etkin ismin de vurguladığı gibi, bu aşamada daha temkinli yaklaşımın ötesinde bir tavır geliştirmenin ileride daha büyük sorunlara yol açabileceği de hesaplanıyor.

Bütün bunların sonucunda Türkiye’nin PYD ile muhataplığına dönük bir gelişme olabilir mi?

Hiç sanmıyorum...

Ankara bu aşamada ne PKK ne de PYD ile bir muhataplığı aklının ucundan dahi geçirmiyor.

Bu tavrının gerisinde de PKK’nın kıra dayalı şehir gerillacılığı taktiği kapsamında İdil, Dağlıca, Sur, Silopi, Cizre ile başlatıp Nusaybin’le devam ettirdiği çatışmayı kentlere yayma çabası geliyor.

Hükümet çevrelerinden kiminle konuşsam Kürt sorununun çözümü konusunda yeni bir şeyler yapmak gerektiğini söylüyor.

Ancak çözüm sürecinde olduğu gibi PKK’ya bu dönemde yeni bir fırsat yaratmayı kimse düşünmüyor.

Habertürk
29 Nisan 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;