Sesli Makale

1991 Körfez Savaşı...

Turgut Özal, “tezkereyi” Meclis’ten geçirmişti... Oradaki “terör” unsurlarını bu sayede kontrol edebilecekti.

Lakin Türkiye’nin bu stratejisi, kendini “üst akıl” zanneden bir kesim tarafından engellenerek Körfez’de aktif bir “aktör” olmak yerine, pasif bir seyirci olmayı tercih ettik.

Sonra uzun yıllar, “içimizdeki beyinsizler yüzünden”, orada mantar gibi biten onlarca terör örgütleriyle mücadele ettik. 

1 Mart 2003...

O dönemde “siyasi yasaklı” olan Erdoğan, “tezkereyi” Meclis’ten geçirmek istemişti. Bu sayede PKK gibi Kuzey Irak’ta aktiflenmesi muhtemel terörist unsurların palazlanmasının önüne geçecek, kontrol edebilecekti.

Lakin kendini “üst akıl” zanneden bir kesim, Erdoğan’ın siyasi öngörüsüne “çelme” takarak bunu engellediği için Kuzey Irak’ta da aktif bir “aktör” olmak yerine, pasif bir “seyirci” olmakla yetindik.

Sonra tâ bu vakte kadar, “içimizdeki öngörüsüzler yüzünden”, Kandil’e çöken PKK unsurlarıyla mücadele ettik. Dökülen kanlar, toprağa düşen şehitler, 1 Mart 2003’te “tezkereye” hayır diyenler yüzündendir. 

Yani...

Eğer 1 Kasım 1991’de Körfez Savaşı’nda bir aktör olabilseydik...

Eğer 1 Mart 2003’te Kuzey Irak’ta bir aktör olabilseydik...

Seyretmeseydik yani...

Her şey farklı olabilirdi.

Bir şansımız olabilirdi...

Onca insan can vermeyebilirdi mesela...

Bugün yine altını üstüne getirdikleri şehrim Diyarbakır, huzur içinde olabilirdi...

Cizre, Şırnak, Silopi, harabeye dönmemiş olabilirdi.

HDP-PKK, yoksul Kürt çocuklarını “devşirip”, Hendeklere diri diri gömmeyebilirdi.

Aslanlar gibi onca askerimiz, şehit düşmeyebilirdi.

Onca ana evlat acısı çekmeyebilirdi.

Kadınlar dul, çocuklar yetim kalmayabilirdi.

Ama içimizdeki beyinsizler buna izin vermedi.

Tıpkı doksanlı yıllarda olduğu gibi bir genç nesil daha toprağa verildi.

Şimdi de Sırpların, sırtlan sürüsü gibi katlettiği Boşnakların dramını seyrettikleri gibi, Türkmen Dağı trajedisini de seyretmekle yetinelim diyorlar.

Körfez’de var olamadık, Kuzey Irak’ta var olamadık, Türkmen Dağı’nda da var olmayalım diyorlar.

Bize ne diyorlar...

Bize değmeyen Rus, bin yaşasın diyorlar.

Ağzınızı açıp ihanetlerini haykırdığınız vakit ise, mahalle dedikoducusu bu muhannet insanlar “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözüne girmek için yazıyor” diye istihza ediyorlar! 

Ahmet Davutoğlu Dışişleri bakanı iken “diri diri” siyasiler mezarlığına gömmek isteyen bu sahibinin sesi, proje kafalar, asaletsiz hallerine bakmadan, bize “devşirme” diye hakaret ediyorlar.

Alayını asaletimle döverdim ama ben Müslümanım!

İnsanların ancak, Allah’a yakınlıkları ölçüsünde değerli kabul edilebileceğine inanırım!

Bu yüzden, “istediği kadar ulusun şu PKK destekçisi Fetullah projeleri”! 

Allah ömür verdikçe yazacağım!

DAEŞ-FETÖ-PKK-PYD-YPJ-ESED dururken, “başörtüm üzerinden lâf atanları” da zaten adam yerine koymadım, koymayacağım!

Dedikodu edip dursunlar Vallahi hiiiiiç uğraşamam...

Neyse biz işimize bakalım...

Hatırlayalım...

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, PYD-PKK Eşbaşkanı ve yöneticisini Elysee Sarayı’nda kabul etmişti.

Fuat Avni kumandalı Rusya DışişleriBakanı Sergey Lavrov, HDP-PKK Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’la görüşmüştü.

Şimdi de Yunanistan’ın müflis başbakanı Aleksis Çipras, HDP-PKK’lı Proje Selahattin’i, başbakanlık ofisinde ağırlıyor.

Bizimkiler Hamamönü’nde beni çekiştirirken, Fetullah Terör Örgütü, Güneydoğu’daki terörle mücadeleyi sekteye uğratmak için, “şeytanın” aklına gelmeyecek planlar yapıyor!

Hani Dicle Üniversitesi’ndeki FETÖ kumandalı yönetimin kontrolündeki K. Irak Işık Üniversitesi, Kandil’e, PKK içerisindeki MİT unsurlarını ihbar etmişti ya...

Şimdi de FETÖ’nün, “kayıp dinleme cihazları” ile PKK’ya istihbarat sağladığı nihayet kanıtlandı.

Türkiye, PYD’yi bombaladıkça, Suriye’de yeni bir “Kandil” icat etmeye çalışanlar... Demokles’in kılıcı gibi ensemizde PYD terörünü sallamayı planlayanlar... İçimizdeki muhannetlerle kol kola, Türkiye’yi durdurmaya çalışıyor!

Sizi bilmem ama benim safım belli... 

Bir “Boraltan Köprüsü” utancını daha taşıyamam! 

Türkmenlere soykırım uygulanmasını kaldıramam!

YeniAkit
17 Şubat 2016