Sesli Makale

Ne dedin, ne dedin?

Bir daha söylesene!

Demek ki “güçlü lider” ha?

Vay be...

Sen neymişsin Proje Selahattin?

Cumhurbaşkanı’na karşı bu ne nezaket, bu ne zarafet böyle?

Sahi başına saksı falan mı düştü ne?

Bu ne ani değişim?

Vahşilikten insanlığa bu hızlı evrim geçirme böyle?

Yoksa “dokunuldu, dokunulacak” diye eteklerin mi tutuştu de hele?

Hani daha düne kadar Erdoğan’a, “Seni başkan yaptırmayacağız!” diyordun?

Hani Rus tasmanla hoplaya zıplaya “öz yönetim” diyordun?

Hani FETÖ’nün algı operasyonlarıyla gaza gelip, “güç bende artıııık” diye kuduruyordun?

Hani Kürtlere “sokağa dökülün” diyordun?

Hani “hendek” terörünü kışkırtıp, “silahlanın” diyordun?

Hani korkmuyordun?

Ne oldu?

Eteklerin mi tutuştu?

Yoksa senin anladığın dille mi konuşuldu? 

Hımmm? Söyle bakalım Kibar Feyzo!

Senin anladığın dil, bu muydu?

“Dokunma” dili mi?

Güzellikten, insanlıktan, barıştan konuşmaktan anlamıyormuşsun demek ki...

Haddini aşınca sana “dokunulması” gerekiyormuş...

Gevşediğin yerde cıvatalarını sıkıştırmak lazımmış!

Tekdir ile uslanmadığın yerde, köteğe başvurmak...

Dağ şeytanı abinin diliyle konuşmak...

Yoksa...

“O keleşleri size çevirmesini çok iyi biliriz” diye havlayanlar...

“Biz sırtımızı PYDYPGYPJasdfasdf yasladık” diye şeytan çağıranlar...

“PYD terör örgütü değildir” diye dağ şeytanlarına şirinlik yapanlar...

“PKK militanlarının boynuna sarılan HDP milletvekili kadınlar...

Bodrumdaki PKK’lı katilleri kurtarmak için meclis kürsüsünden ağlaya zırlaya yalvaran yalakalar...

Namaz taklidi yapan yalancılar...

Dua okuyormuş gibi el açan sahtekârlar...

“PKK sizi tükürüğüyle boğar” diye anıranlar...

Şahsi aracıyla PKK’ya silah ve mühimmat taşıyanlar...

Yaralı teröristleri sırtında hastaneye taşıyanlar...

Kürt gençlerin aklını esrarla, uyuşturucuyla alıp, silahlandırdıktan sonra sokaklara salanlar, başka dilden anlamazlar!

Barış umutlarına “bomba” tuzaklayan...

Dubai vaadiyle kandırdığı çocukları “hendeklere” gömen...

Suruç katliamını yaptıktan sonra 5 yıldızlı otellerde stres atan...

Ankara katliamı sonrası, güle oynaya güya protesto eylemi yapan...

Kürtlerin oyunu alıp, evlerini başlarına yıkan...

Çocuklarını alan...

Namuslarına göz koyan...

En sonunda nihayet Diyarbakır’da “eşcinsellere” panel hazırlayan sizin gibi kalleşler, ancak şiddet dilinden anlarlar!

Şimdi hiiiiç “bu vatanı böldürmeyeceğiz” ayaklarına yatma kaküllü Figen!

Yemezler...

Daha dün, etrafa “öz yönetim” kusmukları saçan bir dış istihbarat kuklasının “u” dönüşüne itibar etmezler!

Dokunulmazlıklarınız kalkacak...

O masa hayal oldu!

Artık hiç kimse sizi muhatap almayacak!

Tekme tokatlı Sebahat Tuncel’ler için hesap verme zamanı!

Adisyonu önünüze koyacaklar!

Sizin hırslarınız yüzünden gömülen YDGH’lilerin...

Şehit düşen askerlerin, polislerin...

Diyarbakır katliamının, Suruç katliamının, Ankara katliamının hesabını soracaklar!

Cizre’de, Nusaybin’de, Diyarbakır’da kazdığınız hendeklerin, yaktığınız camilerin, yıktığınız mescidlerin hesabını...

Hiç FETÖ dolduruşuna gelmeyin!

1 Mayıs’ta da başaramayacaksınız!

Az kaldı...

Bekleyin...

Bu yüzden diyorum ki...

Hiç boşuna Kibar Feyzo ayaklarına yatma Proje Selahattin!

Sırtını vatana yaslama Kaküllü Figen!

Dersinizi almanıza az kaldı!

Bu milletin eli yakanızda!

Oyun bitti...

...ve HDP-PKK kaybetti...

YeniAkit
14 Nisan 2016