SİYASET

Markar Esayan : Firuzağa provokasyonu üzerine…

Tarih
20 Haziran 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Markar Esayan

İktidarda muhafazakar demokrat bir hükümet ve güçlü bir Cumhurbaşkanı var. Gücü sadece kabiliyetlerinden, karizmasından, tartışmasız başarılarından gelmiyor; şu gök kubbe altında insan uygarlığının keşfettiği en ileri meşruiyete, halka dayanan bir güce sahip.

14 yıllık baş döndürücü derecede yıpratıcı bir süreçten sonra, bu destek dünya tarihinde tarih yazıyor.
Bu nedenle, ne Gezi, ne 17/25 Aralık, ne de 6-8 Ekim başarılı oldu.
Erdoğan’a saldıranlar bir kişiye saldırdıklarını düşünüyor ve bundan cesaret buluyorlar. Oysa Erdoğan’ın arkasında duran milyonlar kendi iradelerini koruyorlar. Çünkü o kollektif meşru bir hareketin lideri. İnsanlar ona baktıklarında, akıllarını başlarından alan bir kişiyi değil, kendi davalarını yere düşürmeyen bir vekil görüyorlar.
Bu kadar net ve rasyonel aslında. Dolayısıyla, bu gerçeğe saygı duyana kadar yenilgi üzerine yenilgi alacaklar. Halk iradesine ve Yeni Türkiye’ye saygı duymayı öğrenecekler. Bunu ABD de, AB de, Almanya da öğrenecek.
Kontrol edebildikleri Türkiye’yi özlüyor olabilirler. Ama öyle bir Türkiye artık yok ve olmayacak. Türkiye ile eşit ve saygılı bir ilişki kurmayı benimsemek durumunda kalacaklar.

Ancak bunun bugünden yarına olmayacağını biliyoruz.
Bu nedenle, değil mi ki bu başarıyı sağlayan muhafazakar demokrat bir iktidardır, o eski kokuşmuş yüksek kültür/hakir ötekiler zıtlığı ile Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.
Firuzağa’daki bir bara yapılan saldırı da böyle bir provokasyondu. Valiliğin (Ramazan’a denk gelmesi şartmış gibi) terör riski nedeniyle, “Bakırköy’de toplanabilirsiniz” dediği halde gay yürüyüşünün illaki İstiklal’de yapılması ısrarının da böyle bir anlamı var.

Her üç kadından birinin tacize uğradığı Avrupa gerçeği orada dururken, “Türkiye’de AK Parti iktidarı kadınları öldürtüyor” propagandası yapmanın da öyle.
Amaç “gerici iktidar/ilerici kesimler” dikotomisinde, “İslamcılar Batılı yaşam biçimlerine sahip olanları vuruyor, kırıyor” demek, provokasyonlardan medet umarak sokağı karıştırmak.
Gezi’de öldürülen gençlerin hepsinin Alevi olmasının, Madımak provokasyonundan bir farkı yoktu.
Bunların hiçbiri, Türkiye’nin sorunsuz, iktidarın da sorumsuz olduğu iddiasını içermiyor.
Bu iktidarın hiçbir yaşam biçimi ile meselesi yoktur. Hatta son 14 yıllık süreç, tüm kesimler için en müsbet değişikliklerin olduğu dönemdir.

AK Parti sosyolojisi üzerinde, kadın, çevre, gay sorunları üzerinden baskı kurmak faşizmdir. Eleştiri, hak mücadelesi farklı bir şey, muhataba peşinen ontolojik kötülük atfetmek başka birşeydir.
Liseli çocukları bir elden çıktığı belli bildirilerle aynı anda kim harekete geçirmek istedi, düşünelim. Özellikle de o çocukların aileleri düşünsün bunu.

Aranan Gezi, aranan darbe bir türlü adresinde bulunamıyor.
CHP’nin oksitlediği laikçi kesimin artık AK Parti’nin ülkeyi işgal etmiş bir düşman olmadığını, onlar için de bu ülkeyi birarada tutan güçlü bir irade olduğunu görmesi gerekiyor.
İnanın oy umurumuzda değil, biz oy almayı da oyları arttırmayı da biliriz.

Ama başka Türkiye’miz yok; Türkiye’yi sürüklemek istedikleri kaos da adres seçmeyecek.
AK Parti’yi iktidardan etmek için bile, malum, bir ülkeye sahip olmaları gerek.
Bu sadece AK Parti’nin derdi olmamalı. Bu derdi biz severek taşıyoruz da; kandırıldıklarını anladıklarında yüklenecekleri dert çok ağır olur
.
Gerek yok.

Akşam
20 Haziran 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;