SİYASET

Markar Esayan : CHP neyin paniğini yaşıyor?

Tarih
14 Kasım 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Markar Esayan
 Batı’nın kültür hegemonyasına maruz kalan her bölgede, her ülkede kutuplaşma ekilmiş demektir. Bu kutuplaşma o ülkenin Batıcılarının iktidarda olduklarında ve buna karşı bir alternatif ortaya çıkmazken uykuda bekler. Ancak, hiçbir mühendislik tam olarak kapsayıcı olamaz. Bu nedenle, hem kültürel hegemonya merkezi, hem de o merkezin yerli şubeleri hep bir tedirginlik duyarlar.

Osmanlı ve Türkiye de bu kuraldan münezzeh değildi. Ülkemizin bir sömürge olmadığı ile övünürüzü ama, 1914 itibarıyla iki milyon kilometrekarelik bir süper gücün 784 bin kilometresini büyük bir mücadele ile kurtardığı da vakadır.

Bundan ötürü, Menderes ve arkadaşlarının Demokrat Parti başarısı ciddi bir travmaya neden olmuştu. Öyle ki, bir daha böyle özgün bir alternatifin ortaya çıkmaması için, Menderes ve arkadaşları ibret olsun diye çok aşağılayıcı ve çok zalim bir sonla cezalandırılmıştır.

Peki akıllı ve sorumlu bir siyasi hareket ne yapar?

Öncellikle, son 200 yıllık hikayenin bizim hikayemiz olduğu kabul edilmelidir. “Neysek oyuz” veya “Olmuş olan olmamış sayılamaz” diye yazarken bunu söylemek istiyorum.

Kabaca Batıcı ve Geleneksel olarak ikiye ayrılmaya, düşmanlaştırılmaya çalışılmış bir halkız. Hegemon devletlerin Türkiye’yi üzerinden kontrol edeceği bir yerli şube her zaman desteklenecektir. Suud’daki yeni ılımlı İslam saçmalığının da aynı şey olduğunu görüyorsunuz. Çünkü Vahabiliğin son kullanma tarihi geçmiştir. Türkiye’de de Kemalistlerin son kullanma tarihi geçince yerine FETÖ’yü Vesayet 2.0 olarak piyasaya sürmediler mi?

Trablusgarp, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’ndaki Mustafa Kemal Atatürk emperyalizme karşı savaşan bir lider değil midir? Kurtuluş sürecinin değeri ile Kuruluş sürecinde yaşanan sıkıntılar birbirine karıştırılmamalıdır. Aynı şekilde Atatürk ile Kemalizm de birbirine karıştırılmamalıdır. Kemalizm 1940’larla ortaya çıkan Atatürk’ün suiistimal edilme şeklidir.

Kuruluş döneminde benimsenen model ile sorunu olan insanların varlığı normal karşılanmalıdır. Benimsenen model, o dönem benimsenecek birçok başka modeller olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Ama böyle olması, Mustafa Kemal Atatürk’ün antiemperyalist büyük bir kurucu lider olduğu gerçeğini de değiştirmez. Atatürk mandacı da değildi, teslimiyetçi de. Kurtuluş Savaşı’nı başardıktan sonra “Hatay” pratiğinde İnönü ile yaşadığı sıkıntıları okumak bile bunu anlamak için yeterli olacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk tarihimizin ve günümüzün ayrıştırıcı değil, birleştirici bir değeri olmalıdır. Demokrasilerde beşeri anlamda kutsal yoktur. Kimse eleştiriden muaf da değildir. Kimse Mustafa Kemal Atatürk’ü, Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmek, benimsemek zorunda da değildir. Ancak hepimizin asgari saygı kurallarına uyma zorunluluğumuz vardır.

CHP ve kitlesinin özeleştirisini muhafazakarlar, muhafazakarların yapması gereken özeleştirileri de Batıcılar onların yerine yapamaz. Ters teper. Birbirimize sürekli aşağılarsak özeleştiri kurumu ortaya çıkamaz.

CHP’deki son panik, bu konuda ortaya çıkan yeni fırsatın sarsıcı etkisindendir. Çünkü şu anda Mustafa Kemal Atatürk’ün ideallerine en uzak siyasi tarikat CHP’dir.

Akşam
14 Kasım 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;