Başkan Trump'ın önderlik ettiği 'ticaret ve kur savaşı', Avrupa Birliği'ne ve Çin'e gözdağı vermek adına, Trump yönetimininsavaşı 'İran ambargosu'tehdidi üzerinden 'soslandırması'na kadar vardı. Huawei'nin veliahdını Kanada'da tutuklamaya kadar dayanan bu süreç, ABD, AB veÇin şirketleri açısındanartan bir'küresel belirsizlik'anlamına gelmekte. Ekonomistler, 2019'da, bu temel sorundan hareketle iki temel riske işaret ediyorlar; birincisi, ABD, AB ve Çin'de yeni fabrikave yeni makineve teçhizat yatırımlarındaciddibir yavaşlama, hatta daralma riski. İkincisi, ABD, Avrupa Birliği ve Çin için 'net ihracat'ın büyümeye katkısınınciddi yavaşlama, hatta daralma göstermesi riski.
Ülkelerin ekonomik büyüme performansının önemli sac ayaklarından birini özel sektör yatırım harcamaları oluşturmakta. Elbette, kamu yatırım harcamaları da unutulmamalı. 'Ticaretsavaşları'nın G20 ülkelerinde makineve teçhizat yatırımları ile fabrikayatırımlarını daha da yavaşlatmasıhalinde, küresel büyüme de bu tablodan olumsuz yönde etkilenecek. Bu durum, dünyanın önde gelen merkez bankaları üzerindeki baskıyı daha artıracak. ABD Merkez Bankası (FED) 19 Aralık'taki son toplantısında, 2019faiz artış adımlarını azaltsa da,2020 için ise tek adıma düşürmüşolsa da, son toplantıdaki faiz artış kararı Trump'la FED'in arasını fena germiş durumda. Vergi indirimlerinin ABD'nin büyümesine katkı sağlama etkisi ciddi ölçüde zayıflamışken, faizartışının büyümeye olası etkisi vedoların değerini artıracağı gerçeği, Başkan Trump'ı kızdırmış durumda.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.