31 Mart yerel seçimleri sonrasında, Türkiye Ekonomisi'nin zor bir döneme geçeceğini, reel sektörün ağır bir daralmaya maruz kalacağını, dövizkurlarının aşırı oynaklığa geçeceğini iddia eden, bu yönde farklı mecralardan 'algı operasyonu' yürüten 'manipülatör'ler, Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın koordinasyonunda, ekonomi yönetiminin aldığı seri kararlar, tedbirlerle yere '2.80' serilmiş durumdalar. Para, Maliye ve Direkt Kontrol Politikaları boyutunda, ekonomi yönetimi elindeki tüm imkanları seferber etmiş durumda. TCMB'nin 'enflasyondaki yapışkanlığı' bir kaç ayda giderecekşekilde, 'sıkı para politikası'nıyürütmesi son derece önemli. TCMB,bu konudaki duruşundan tavizvermeyerek, 'manipülatörler'e ciddi birdarbe indirdi.
Bakan Albayrak'ın, ekonominin temel makro dengesi olan 'arztalepdengesi'ne yönelik, eş zamanlı olarak, maliye politikası düzeyinde aldırdığı seri, çok yönlü tedbirler ise, 'manipülatörler'i '2.80' yere yatırdı. TL mevduatına yönelik vergisel ve TL cinsinden kaynak maliyetini olumlu yönde etkileyecek tedbirler; buna karşılık, 1 yıl vadeye kadar olan döviz mevduatına uygulanan stopajının yüzde 20'ye çıkarılması; konut, otomotiv, beyaz eşya ve mobilya'da ÖTV ve KDV indiriminin 30 Haziran'a, tapu harcındaki indirim süresinin ise yıl sonuna kadar uzatılması kritik önemde adımlar. Üstelik, yine 'manipülatörler'in 'bunlar seçimamaçlı tedbirler' yalanlarını da boşa çıkaran adımlar.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın koordinasyonunda sadece ilk 2,5 ay yaklaşık 70 milyar lira piyasaya taze finansman sağlanması; 20+25 milyar KOBİ değer kredisi paketi, 15 milyar TL'ye yakın esnaf desteği, 60 milyar liradan fazla kaynak, 6 ayı ödemesiz, 36 ay vadeli çok uygunmaliyetli kaynak reel sektöre takdim edildi. Aynı anda, kamu kendisinden alacağı olan özel sektöre 30 milyarTL ödeme yaptı. Bakan Albayrak, Hazine'nin bu kadar ciddi bir likidite becerisine sahip olduğu bir ortamda, 'IMF manipülasyonları'na gülüp geçtiklerini;
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.