Sesli Makale

28 Ağustos 2015

Levent Üzümcü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir tiyatrolarından ihraç edilmiş.. Dün gazeteler bunu ‘darbe günleri gibi’ şeklinde duyurmuşlar.. Ve daha da trajik olanını söyleyeyim ben size.. Şehir Tiyatrolarının başında bir showman var biliyorsunuz.. Kızının kakasını yemesiyle ünlü.. ‘Benim hiç haberim olmadı’ diye açıklama yapmış.. Ya hu bizim sanat camiasında güncele dönük olarak yaşanan cehaleti bilirdik de, kendi personeli hakkında başlatılan disiplin soruşturmasını, bir sene sonra, karara dönünce öğrenenine de rastlamamıştık..  İki olasılık çıkıyor karşımıza.. Ya Şehir Tiyatrolarının başındaki arkadaş doğru söylemiyor ya da biriminde görev yapan sanatçılara dair ilgi eksiği var..

•

İBB Şehir Tiyatrosunu yöneten ve ‘hepimizleventüzümcüyüz’ diye beyanat veren arkadaşa arz edelim.. Bu 1917 model sol kafalı arkadaşınız, 11 kasım 2013’te, “Sosyalist Enternasyonal”de, ağır bir konuşma yaparak, şerefli bir memuru olmaktan onur duyacağı devletini dünyaya jurnalledi… Ortadoğu’daki katliamların, Filipinler’deki insanlık dramlarının falan konuşulduğu bir ortamda kürsüye çıkıp, ‘Türkiye’de devlet, sivillere öldürmek kastıyla ateş açıyor’ dedi..  Devletimizi, hükümeti, ülkeyi yöneten kadroları faşist olmakla itham etti.. Tam anlaşılamadıysa diye, açık açık dedi ki: “… biliyorum, sizler dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkiye’yi yükselen bir değer gibi görüyorsunuz.. Ordunun devlet yönetiminden elini çektiği daha demokratik bir Türkiye imajına sizlerin arasında bile inanmış olanlar vardır ancak bugün durum böyle değil….” Şimdi bu adam memur.. Devlet memuru.. Hangi ülkenin devlet memuru, bir uluslararası toplantıya katılıp, ülkesi hakkında böyle atıp-tutar da memuriyetinin yanmasından dolayı öfkelenir, vallahi bilemedim… Neyse hâl böyle iken, bu devlet memuru, hukuk içerisinde işletilen disiplin mekanizmaları marifetiyle geçen yıl İBB Teftiş Kurulu’na savunmaya çağrıldı. Sonra bu memur arkadaşın dosyası, 2015 yılının Mart ayında, ihracı ve memurluk haklarının feshi talebiyle İBB Yüksek Disiplin Kurulu’na yollandı.. Bugün tartıştığımız şey ise tüm bu sürecin sonunda çıkan karar.. Ama Şehir Tiyatroları’nın başındaki kişinin bunlardan hiç haberi olmamış… 

•

Ya hu nasıl haberi olsun ki?.. Çok meşguldü o vakitler.. Tüm bunlar olup biterken, bu kişi, Karadayı’daki rolüne konsantre olmuş, ‘Kenar Mahalle Delikanlısı’ kitabına enerjisini vermişti.. Gariban tayfasının onlarca iş yapmasını anlarım.. Anlarım da, mesela sezonunda çok tutmuş dizilerden büyük para kaldıran bu arkadaşların bir de kenarda güvence olsun diye memuriyeti tutmalarını hiç anlamamışımdır.. Lafa gelince mangalında kül bırakmadığın sistemin ay başında bankamatikten maaşını çekmeyi kaldırıyor yani mideniz.. Yani devlet faşist ama bu faşist devletin memuru olmayı sürdürmek istiyorsunuz.. İyi.. Bu arada merak edenlere söyleyeyim.. Mesela bu yeni ihraç edilen memur arkadaş, (yılda 18 maaş hesabıyla) aylık ortalama 4.000 TL maaş alıyordu.. Bu arkadaş yine çalışanlardan.. 10 senedir hiç sahneye çıkmamış oyuncuları var bunların.. Burada çıkmıyor ama ATV, Show Tv, Kanal D, tutacak bir projeyle geldiği vakit koşa koşa gidiyor.. Maaş?.. O cepte, onda sorun yok.. Devlet?.. Faşist.. 

•

Bakın daha iyi anlaşılsın diye, belirgin iki örnek vereceğim. Bir devlet memuru düşünün.. 24 saat twitter’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na çakıp duruyor.. Bir uluslararası toplantıya da misafir olarak davet edilip, CHP’nin başındaki adamın nasıl faşist bir adam olduğunu haykırıyor dünyaya.. Memuriyette kalmaya devam etmeli mi?. Net.. İkinci örnek ise şu.. Bu Levent Üzümcü, ilgili yasa ve yönetmelikler işletilerek tamamen hukuk dairesinde bir tasarrufla ihraç edildi. Belki de itiraz mekanizmasını işletip görevine geri bile dönebilir.. Peki Tuğrul Türkeş, hangi mekanizma işletilerek ihraç edildi. Hangi yasa ya da iç tüzük hükmüne karşı geldi de partisi asansör düğmesindeki ismini bile kazıdı?.. Gelin bir anlaşma yapalım. Siz baskı kurun MHP üzerinde Tuğrul Türkeş’i geri alsın. Ben de Levent Üzümcü’nün görevine iadesi için kampanya başlatacağım.. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit