Sesli Makale

18 Temmuz 2015

Bu Doğan Grubu’na haksızlık ettiğimi fark ettim dün. Oysa ne kadar da iyi insanlar.. Hep bizi düşünüyorlar.. Gazetelerimizin neden satmadığına, televizyonlarımızın neden izlenmediğine kafa yoruyorlar..  Sağolsunlar..  Dün yine ‘Derin Hürriyet’ Ertuğrul Özkök, “bizim gazeteler nasıl kurtulur” üzerine bilimsel (!) bir yazı yazmış..  

•

Bakın bir hikaye anlatacağım size.. Bir güvenlik firmasının müdürü, bir şirkete resmi teklif vermek üzere randevu alır..  Beklenen görüşme sırasında, güvenlik firması, teklifini sunar. Zaten o şirketin güvenliğini sağlayan firmanın aldığının iki katı yazmaktadır teklifte.. Elbette görüşmenin devam etmesine olanak yoktur. Ama son olarak, adamı yolcu etmeden evvel şirketin yönetim kurulu başkanı, merakla sorar: “..  Neden sana, bugün bu firmaya ödediğimin iki katı ücret ödeyeyim ki?” Cevabı güvenlik firması yetkilisi, cebindeki silahı çıkarıp masaya koyarak verir..  Elbette bu hikaye gerçek değil. Satış ve pazarlama seminerlerinde hoşluk olsun diye anlatılan hikayelerden biri.. Ama gerçeklik payı yok değil. Bir yere, bir göreve talipseniz, önce oranın neden kötü olduğunu anlatırsınız patrona.. Sonra nasıl güzel olabileceğini.. Son adım olarak da, görev talep edersiniz.. Görev talebinden evvelki ilk iki maddeden müspet sonuç aldıysanız, iş yavaş yavaş size geliyor demektir.. 

•

Aylardır Ertuğrul Özkök,  sistematik olarak bunu yapıyordu. Dün ağzındaki baklayı çıkardı..  Meğer bir işe ihtiyacı varmış.. Konuyu bakın nasıl getiriyor oraya.. Erdoğan, sanatçıları misafir etmiş..  O davetten kim bilir ne de güzel magazin çıkarmış.. Ama Erdoğan’ı destekleyen medya, onun magazinini yapmamış..  ve diyor ki; “… bu adamlarla olmuyor.. Bunlar ne siyaseti biliyorlar, ne ekonomi gazeteciliğini ne spordan anlıyorlar ne de magazinin m’sinden….” Kim anlıyor tüm bunlardan?.. Ertuğrul Özkök.. 

•

Parlattığı tüm politikacılar, tarihin çöplüğünde.. ‘Maaşallah’ dediği çocuk üç ay yaşamıyor..  Dönün bakın köşesinden ‘işşştee buu beeee’ diye lanse ettiği isimlere.. Ne İsmail Cem’li Yeni Türkiye Partisi, ne Mehmet Ali Bayar, ne Abdüllatif Şener, ne Erkan Mumcu ne de Mustafa Sarıgül var.. Köşesinden kendi kitlesine ‘makbul’ diye pazarladığı bizim mahalleden devşirilen isimler nerede?.. Anlata anlata bitiremediği ‘Ruhi Mücerret’in yazarı Murat Menteş’i göreniniz var mı yakınlarda?..  Elini sürdüğü adamlar tarih olmuş, hâlâ laf yetiştiriyor..  Kendi yaptığı iki CD’lik albümü kaç satmış?.. Ey bu halkı iyi bildiği palavrasını satan Ertuğrul.. Kaç sattı senin kasetin?..  Peki Köşenden övdüğün o kıymetli şaraplar kaç eve girdi bugüne kadar?.. Uzun uzun ‘CSI Bağcılar’  lezzetinde anlattığın o tecavüz hikayeleriyle kaç kişi ilgilendi?.. Senin ‘oy verin’ dediğin parti yüzde kaç aldı arkadaşım?..  Türkiye’de de tutturamadın Yunanistan’da da tutturamadın. Daha da anlatıyorsun.. 

•

Kiliseden kaldırılmasını istediğin cenaze töreninde Mahler’in 5. senfonisinin adagietto bölümü çaldırmayı vasiyet etmişsin, ilhamı da ‘Venedik’te Ölüm’den almışsın..  Bu son cümlede alıntıladığım üç meselenin üçünün de makul çoğunluk için hiçbir şey ifade etmediğini biliyor musun?..  Gelmişsin bize iş öğretmeye kalkıyorsun.. 

•

Sadece iş öğretse gene iyi.. Bir de iş istiyor.. Kimden?.. Ethem Sancak’tan.. Diyor ki; ‘Aydın Doğan’dan izin alın da gelip gazetenizi düzelteyim’.. Ne oldu Ertuğrul?.. Yolun sonuna geldik galiba.. Aydın Doğan, ‘yavaş yavaş kendine bir yer bak’ mı dedi?.. İstersen ben konuşabilirim Ethem Sancak’la.. Ricacı olurum. Derim: ‘yazıktır bu adam nedamet sınırına gelmiş.. Linç ettirdiği Orhan Pamuk’a ödül verdirip Hürriyet’te manşet yaptırıyor, küfrettiği Ahmet Kaya’nın arkasından ağıt yakıyor, hedef gösterdiği Hrant Dink’in arkasından methiyeler düzüyor, şimdi de Ethem Sancak’ın gazetesinde çalışmak istiyor’ derim..  Ondan sonrası Ethem Sancak’a kalmış.. Ama bir minik sorun var.. Ethem Bey’in kişiliğiyle ilgili. Böyle vesayeti savunan, darbecilerle kolkola, gazetesini seçilmişlere dönük operasyon üssü gibi kullandıran kiralık dönem gazetecilerine eyvallahı yok Ethem Bey’in.. Sen ve yavruların neden vuruyorsunuz sürekli?. İşte bu yüzden. Mesela gelirseniz bu mahalleye, böyle ‘Baba Tahir’ gazeteciliği yapamazsınız. ‘Yakub Cemil’cilik oynayamazsınız.. Başbakan’ı savcılığa ihbar edip de ‘başbakan hakkında tahkikat başlatıldı’ diye haber yaptırmaz size Ethem Sancak..  Kabulse ben konuşur girerim araya.. Fena da para vermiyor, söyleyeyim. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit