POLEMİK

Ersoy Dede : Erdoğan, Gül ve Elif

Tarih
13 Temmuz 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ersoy Dede

13 Temmuz 2015

Açık söylemeliyim, önceki akşam ‘dostluk iftarı’nda, Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan’ın yanyana fotoğraflarını görünce heyecanlandım.
Ne kendini Abdullah Gül yerine koyup da “Beştepe’yi boşaltıp Çankaya Köşkü’ne gitsin, Beştepe’ye Gül yerleşecek diyen” dönem kalemleri geldi gözümün önüne ne de pimini çekip ortaya bıraktığı kitabıyla yeni siyasetin dizaynına memur olanlar.. Sadece ikisi.. Erdoğan ve Gül..

İftar masasında, arkadan çekilmiş bir fotoğraf var.. Hafifçe birbirlerine yaklaşmışlar. İnceden sohbet ediyorlar. Uzun uzun o fotoğrafa baktım önceki gece.. Nasıl söyleyeyim size?.. Kendi ekranım küçük geldi, Didem’in bilgisayarına attım, tam ekran yaptım, geçtim karşısına, aldım bir fincan kahve ve uzuuuun uzuun baktım..  Neler geldi geçti gözümün önünden bilemezsiniz..  Neler geldi, neler geçti.. Hani böyle eski amerikan aksiyon filmleri vardır ya.. Biri gizli servisten artık emekli olmuştur. Daha dingin bir hayatı seçmiştir. Diğeri kötü adamlara karşı tek başına savaşmaya devam eder. Yine böyle bir kavganın ortasındayken, birden eski dost çıkar gelir.. Kötü adamları pataklamaya devam eden Clint Eastwood’un yüzündeki gerginlik gitmiş, daha bir aşkla çakmaya başlamıştır yumruğu..  Sonra şöyle bir diyalog geçer aralarında

Senin emekli olduğunu zannediyordum

Seni bu çakallara karşı tek başına bırakamazdım..

Abartıyorsun diyenler olabilir bana. Topu topu bir iftar daveti.. Bir kaç akşam önce de Mesut Yılmaz’la yan yana oturdu.. Aynı samimi resmi Recai Kutan’la da verdi Tayyip Erdoğan.. Bu illa da bir şey demek değil..  Kabul.. Katılıyorum. Ben de bir şey demektir demiyorum. Ama bazen insanlar  bazı resimlere görmek istedikleri anlamları yüklerler. Bırakın da biraz buna hakkımız olsun. Yoksa yanyana resim verdi de Gül, söyleminde, tutumunda bir değişiklik mi oldu sanki?. Daha orada bile, Tayyip Erdoğan’ın aynı masaya oturmayı reddettiği eli kanlı faşist diktatör Sisi’ye selam yolladı Abdullah Gül.. Bunları yok mu sayacağız?.. Hayır elbette.. Tekrar aynı defterleri açmak değil niyetim ama, sadece Sisi meselesi de değil.. Bizzat Erdoğan’ı ve ailesini hedef alan saldırılar karşısında, Faşist Gezi Kalkışması günlerinde, Paralel Yapı’yla mücadelede ve daha pek çok yerde  Abdullah Gül başka bir pozisyon aldı.. Ancak dönün bakın geçmiş yayınlara.. Erdoğan’ı ve kategorik olarak Ak Parti’yi destekleyen yayın organlarındaki haber ve yorumlara.. Tek bir Gül eleştirisi bulamazsınız.. Benim de misafirleri arasında olduğum o veda resepsiyonunda, Bayan Gül’ün ‘intifada’ çıkışını bile bu basın kontrollü gördü..  O malum kitap çıkana kadar da bu durum böyleydi.. Demem o ki, Gül zaten böyleydi ve içten içe onu eleştirenler bile o kadar yüksek sesle itiraz etmezdi.. 

Şunu iyi anlamak lazım, bir adam kendi kişiliğiyle, kimliğiyle, durduğu yeri ortaya koyduğunda, zoru görünce gemiyi terkedenlerle aynı kefeye konmuyor.. Herkes kimin kim olduğunu çok iyi biliyor. Abdullah Gül, hiç bir vakit ‘miş’ gibi yapmadı.. Evet en olması gereken anlarda olması gereken yerde olmadı.. Fakat başından beri bir siyasi ağırlığa karşılık geldiği için çok da yadırganmadı.. 

Tayyip Erdoğan’ın, tam da Abdullah Gül’ün gözünün içine baka baka yaptığı şu konuşmayı çok önemsiyorum: “...  Vefa bu hareketin kilit taşıdır. İhanet edenler, hırsına yenik düşenler korkanlar egolarının kurbanı olanlar çıktı. Onları oldukları yerde bırakıp yolumuza devam ettik.....” Ve Erdoğan’ın, gecenin sonunda, İstanbul Dostluk Derneği Başkanı Ahmet Aluç’un elinden aldığı “Elif” tablosu.. O elif, sadece Erdoğan’a, Gül’e değil.. Hepimize hediye edildi.. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit

 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Mehmet Oğuzhan Göktürk 61

    13 Temmuz 2015 15:26
    0 0
    duygulara tercuman oldun be ersoy ağabey...
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;