Sesli Makale

17 Nisan 2015

Sanıyorum Kemal Kılıçdaroğlu daha durumun ciddiyetinin farkında değil. Birinin daldığı rüyalar aleminden uyandırması ve trenin yavaş yavaş son istasyona doğru yaklaştığını haber vermesi gerek. Zira mevcut seçmen kitlesini konsolide etmeyi başaramadığı gibi, desteğin rotasının da hızla HDP’ye kaymış olmasını önemsemez bir hali var.. Kendi böyle kedilerle trafolarla falan oyalanırken medyası elinden kayıp gitti, arkasını yasladığı cemaat de artık ona çalışmıyor. En son 30 Mart’ta kendi mahallesinde gördüğü entel-dantel takımı da, 10 Ağustos’tan bu yana HDP’nin yanında konumlanmış durumda.. Ve acı olan, Kemal Kılıçdaroğlu olan-biteni sessizce izliyor.. 

•

Kurt politikacı Deniz Baykal yaklaşmakta olan tehlikeyi gördü ve “Kızılay mı canım burası” diyerek seçmenleri uyardı..  “CHP nasıl olsa belli bir seviyenin altında oy almaz, bu defalık CHP’ye vereceğimize HDP’ye verelim de onlar da barajı geçsin” düşüncesinin ortaya çıkaracağı muhtemel sonucu kimse kestiremez.. “CHP baraj altında kalmaz” diyenler, 1999’da nasıl da baraj altında kaldığını, Deniz Baykal’ın nasıl bırakıp gittiğini, sonra Ricky Martin şarkılarıyla nasıl geri getirildiğini hatırlasın lütfen.. Hiç unutulmamalıdır ki, eğer 3 Kasım 2002’de DYP, 47 bin oy daha alsaydı, barajı geçiyordu ve TBMM’de bambaşka bir aritmetik oluşuyordu. Hiç unutulmamalı, 3 Kasım’da 5 efsane siyasi parti, hayatta akıllarına gelmeyecek bir hezimet yaşadı.. Ben tam olarak CHP’nin neye güvendiğini bilmiyorum..

•

Kemal Kılıçdaroğlu partiyi Deniz Baykal’dan devraldığında %23 olan oyu 2 puan kımıldatarak yüzde 25’e çıkardığında, geniş kitlelere bu tablo, ‘umut’ olarak pazarlanmıştı.. Tek başına bir Baykal’a karşılık; Sarıgül’ün, Sodev ekibinin, 10 Aralık hareketinin ve diğer sol-sosyalist kesimlerin de verdiği avansla yarışa başlayan Kılıçdaroğlu, bu zamana kadar girdiği 5 seçimin tümünde ağır yenilgiye uğradı. Ama bu kez HDP’ye kaymalarla birlikte 2010 Mayıs’tan da daha gerilere düşme riskiyle karşı karşıya.. Daha açık arz edeyim.. 7 Haziran’da,  CHP’nin aldığı oy %23 ve altı olursa, politik etik gereği Kılıçdaroğlu’nun partiyi acilen olağanüstü kongreye götürmesi ve orada bir daha aday olmaması lazım.. Kendi bunu yapmazsa teşkilatların baskısıyla yapmak zorunda kalır.. Ve kim bilir belki de, kimini ‘ön seçim’le elediği, kimini ise ön seçime sokmayarak elediği isimlerden biri gelir, oturur genel başkanlık koltuğuna.. Kemal Bey de, SSK’dan emekli memur olarak yoluna devam eder.. Olmaz mı zannediyorlar acaba?.. Hatırlattım, atladılarsa bir daha yazayım.. 1999’da CHP barajın altında kaldı.. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, demokratik seçimlerle CHP’yi birinci parti yapmış (1977, % 41.7) bir isim olan Bülent Ecevit, 3 Kasım 2002 seçimlerinde marjinal partiler seviyesinde oy aldı.. (% 1,2)  Daha bu milleti tanımadıkları için, rahat davranıyorlar..

•

Demem o ki, Kılıçdaroğlu alkışlamaya devam etsin.. HDP’nin yükselişini mi alkışlıyor artık, Erdoğan’ın kurduğu oyunun içinde kendisine düşen küçük rolü mü, kızgın-küskün seçmenin 7 Haziran için yaptığı Türkbükü planlarını mı alkışlıyor, bilemem.. Ama görünen o ki, sadece kendi alkışlıyor.. Millet çok oralarda değil.. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit