SİYASET

Alper Tan : Türkiye'nin CHP ve HDP sorunu

Tarih
18 Şubat 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Alper Tan

Demokrasilerin en önemli unsurlarından biri, belki de en önemlisi serbest ve dürüst seçimlerin yapılabilmesi, yani iktidarın yanında muhalefetin de bulunmasıdır. Mevcut iktidar, halkın beklentilerini yeterince karşılayamazsa başka bir alternatifin var olmasıdır. Demokrasi açısından Türkiye’nin en büyük şanssızlığı, (Kader açısından belki de şansı) hiçbir muhalefet partisinin tek başına iktidar şansının olmamasıdır.. Yakın gelecekte tek başına iktidar ihtimali bulunmayan bu partiler, en azından konumlarını muhafaza etmek için sorumsuzca konuşup sorumsuzca eylem yapabiliyorlar. 

Mevcut CHP ve HDP yönetimleri, kendilerini asla bu ülkeye, bu devlete ait hissetmiyor. Türkiye için siyaset yapmak bir yana iki parti de Türkiye’ye karşı siyaset yapıyor. Kimsenin şüphesi olmasın. Bugünkü CHP ve HDP yönetimi o zaman mevcut olsaydı, 1918’de İngiliz ve Fransız askerleri İstanbul’da İstiklal Caddesi’ne girdiklerinde onları destekleyen gönülden alkışlayan azınlıklar gibi o işgalcileri alkışlayacaklardı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si ve Selahattin Demirtaş’ın HDP’si Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı düşmanca siyaset yürütüyorlar. Osmanlı Devleti’nin yıkılması için 20. yüzyılın başında azınlık cemiyetleri neleri yaptılarsa bu partiler de aynısını şimdi yapıyorlar. CHP ve HDP’yi yönetenlerin kahir ekseriyeti eğer Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşasalardı, hiç tereddüdünüz olmasın Pontus Rum, Mavri Mira, Etnik-i Eterya, Kardos Cemiyeti, Taşnak ve Hınçak Komitaları, Alyans İsralit, Makabi Cemiyeti, İngiliz Muhipleri Cemiyeti, Wilson İlkeleri Cemiyeti mensubu olurlardı.

CHP ve HDP, geldikleri nokta itibariyle 100 yıl önce kurulmuş olan saydığımız yıkıcı cemiyetlerin bugünkü uzantılarına dönüştüler. 100 yıl önce kurulan bu İslam karşıtı yıkıcı cemiyetler nasıl ki kendiliklerinden çıkmamıştı; işgalci devletlerin Osmanlı coğrafyasındaki öncü kuvvetleri olarak tanzim edilmişlerdi. Son 5 yıl içinde CHP ve HDP de Yeni Türkiye’ye karşı aynen bu şekilde dönüştürüldü, tanzim ve tahkim edildi.

Milletimizin bu gerçekleri açıkça görmesi ve anlaması gerekir. Her parti elbette iktidara gelmek için siyasi bir mücadele verebilir. İktidarla hesaplaşabilir. Yalnız şunu unutmayalım.. CHP ve HDP’nin yaptıkları iktidarla hesaplaşmak değil Yeni Türkiye ile düşmanca hesaplaşmaktır. Bu hesaplaşmada başarılı olmak için şeytan başta olmak üzere Türkiye ve İslam düşmanı ne kadar ülke ve çevre varsa hepsiyle işbirliği yapma konusunda en ufak tereddüt göstermiyorlar.

Eğer bugün Türkiye ABD ile savaşa girse bu adamlar, ABD’nin yanında bize karşı savaşırlar. Rusya ve İran bize saldırsa Moskof ve Fars askerlerinin cephesinde yer alırlar. Nasıl ki Türkiye Suriye ile karşı karşıya gelince heyet göndererek Esad’ın yanında pozisyon aldılarsa.. Nasıl ki CHP milletvekili Eren Erdem “Türkiye ile İran savaşırsa be İran tarafında yer alırım” dedi ise.. Nasıl ki CIA kuruluşu Stratfor’un TR705 kodlu adamı CHP Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturuyorsa..
Deniz Baykal işte bunlara isyan ediyor. Kendini bu topraklara ait hisseden bir insanın isyan etmemesi zaten mümkün değil.

CHP ve HDP, Lozan Anlaşması’nda sayılmış olan azınlıkların kontrolüne girmiştir. “Amaan canım sende.. Ne var bunda! Hukuki hiçbir sorun yok. Onların da siyaset yapma hakları var” diye bakılabilir. Böyle bakmak isteyen baksın. Burada hukuki bir sorun olmayabilir. Bu konu giderek siyasi, sosyal ve stratejik bir soruna dönüşüyor. Milletin, ülkenin ve devletin bekasını tehdide yöneliyor..

CHP de HDP de geleneksel siyasetlerini devam ettirmiyorlar. İki parti de geleneksel siyasetlerine tamamen yabancılaştılar. Başka ülkelerin ve başka merkezlerin davulunu çalıyorlar.

Bu konu Suriye sorunu kadar ciddi bir sorundur. Ama bu sorunun çözümü devletten ve yargıdan çok bu partilere oy ve destek verenler tarafından çözülebilir.

Deniz Baykal’ın haykırışı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çarpıttığı gibi “iktidar partisine can simidi olmak için” değildir. CHP’nin nereye yuvarlandığını CHP tabanına göstermek içindir. 

Böyle bir sese HDP içinden de ihtiyaç var. Umut edelim ki gelsin. Aksi halde iki parti de korkunç bir felakete doğru hızla ilerliyor.

Kanal a
18 Şubat 2016


YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;