GÜNCEL

Alper Tan : Ne kararsızı ? Nasıl kararsız kalabiliriz?

Tarih
30 Mayıs 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Alper Tan

30 Mayıs 2015

Son günlerde bir “kararsızlar” muhabbetidir devam ediyor. En fazla kararsızın Ak Parti kitlesinde olduğunu savunanlar var. Geçen yıl 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’a oy veren seçmenin bu seçimde kararsız olması için makul bir sebep ne olabilir ki? Bırakalım kararsız kalmayı, kararlılığın daha da pekişmesi için inanılması güç gelişmeler oluyor..

Mesela şu Diyanet’e saldırı konusunu ele alalım. Paralel Yapı'nın adamlarından biri bir zamanlar, Diyanet'teki makamında tavla oynayan Diyanet reisini yazmıştı. Cemaatin adamları o Diyanet İşleri Başkanı'na hiç de sistematik bir saldırı yapmadılar. Aksine en iyi geçindikleri Başkan oydu. Çünkü ne istiyorlarsa yaptırabiliyorlardı. Makamında tavla oynayan Diyanet reisine saygı gösteren camia ve siyasi zevat Mehmet Görmez’e düzenli biçimde taarruz ediyorlar. Neden acaba!!

Bakınız; Mehmet Görmez’e Mercedes saldırısı ne zaman başladı diye araştırdığınızda Diyanet İşleri Başkanı’nın Kudüs’e gitmek için ziyaret ve vize hazırlıklarının başlatıldığı günlere denk geldiğini görürsünüz. Diyanet’in Umre ziyaretine Kudüs’ün dahil edilme zamanlamasına denk geldiğini anlarsınız. Bu Kudüs ziyaretinden en fazla kim rahatsız oldu? İsrail. Görmez’in Kudüs ziyaretinden en çok kim memnun oldu? Dünya Müslümanları.. Peki Mehmet Görmez’e ilk saldırıyı kim başlatmıştı? Paralel medya.

Mehmet Görmez başka neler yaptı ve yapıyor? Pensilvanya’nın “bedduasına” “dua” fetvası vermedi. Mehmet Görmez, Latin Amerika’dan Çin’e, Endonezya’dan Fas’a, Afrika’dan Sibirya’ya, dünya Müslümanlarının birlik ve beraberliği için çalışıyor. İslam dünyasındaki ihtilafların azaltılması için uğraşıyor. Dünya Müslüman Alimler Birliği ile sık sık toplantılar yaparak Müslümanların uyanışı için çaba harcıyor. Bunlardan kimler rahatsız oluyor? Vatikan, Avrupalı Hristiyanlar, ABD’li Neoconlar ve İsrail. İşte bunlardan rahatsız olanlar Mehmet Görmez’e, onun şahsında Yeni Diyanet’e saldırıyorlar. Bütün bunları Ak Parti seçmeni görmüyor mu?

Kürt meselesini çıkaran CHP ile Kürtlerin hakları için mücadele ettiğini iddia eden HDP el ele çalışıyorlar. Bunu Ak Parti seçmeni görmüyor mu?

Kürt olduğu için Said’i Nursi ile görüşmediğini söyleyen Paralel’in başı, çözüm sürecini başlatan MİT’e operasyon yapıp süreci bozmaya çalışmıştı. Aynı Paralel Yapı seçim öncesi HDP’ye oy devşiriyor. Kürtlerin haklarını sağlamak için mi, çözüm sürecini bozmak için mi? Bunu Kürtler görmüyorlar mı?

Kürtlüğü ve Kürtlerin değerlerini red ve inkar eden sözde “Türk milliyetçisi” MHP, Ak Parti ve Davutoğlu’na vururken HDP’ye ilişmiyor. Türkler, MHP-HDP arasındaki bu “faydalı düşmanlık” stratejisini görmüyorlar mı?

28 Şubat darbecileri, meslek liseleriyle birlikte İmam Hatiplerin kökünü kurutmaya çalışırken, 4+4+4 ile tüm okullar İmam Hatip gibi oldu. Müslüman seçmen bunu görmüyor mu?

Liselere ve üniversitelere alınmayan başörtülü Müslüman kadınlar şimdi her yerde inançlarına uygun kıyafetlerle devlet memurluğu yapabiliyorlar. Kadınlarımız bunu görmüyorlar mı?

Bir Amerikalının tuvalete girmek için 1 milyon dolar ödediğini, bir İngilizin 1 milyon Sterlin ödediğini hayal edebiliyor musunuz? Tuvalete girmek için 1 milyon lira ödüyorduk. Vatandaşımız bunu unutur mu?

Kutlu doğum haftasında çocuklar ilahi okudular diye Genelkurmay, internet sitesinden muhtıra veriyordu. Milletimiz bunu unutur mu?

1990-2003 yılları arasında 17 bin 800 faili meçhul cinayet işlenmiş ve üzeri kapatılmıştı. Unuttuk mu?

İMF ve Dünya Bankası kapılarında kredi dilenen Türkiye şimdi o kurumlara kredi veriyor. Bunlar basit işler mi?

Hepsinden önemlisi bir asra yakındır bu milletin kaderine hükmeden İngiliz ve ABD derin yapıları, devletten temizleniyor. Bu unutulur mu?

Geçen yıl yapılan Cumhurbaşkanı seçimindeki gibi içerideki tüm muhalif unsurlar yine aynı cepheye mevzilenmiş durumda iken, sağduyulu seçmen bunları görmüyor mu? İçeride CHP’si, HDP’si, Paraleli, DHKP-C’si, kripto Ermeni’si Yeni Türkiye’ye saldırırken, New York Times, Türkiye’ye Erdoğan’a karşı ABD ve NATO’yu darbe yapmaya davet ederken, İngiliz Times Gazetesi HDP ve çözüm karşıtı Selahattin Demirtaş’a övgüler yağdırıp, kraliçenin prensi edasıyla onu şişirirken Beşşar Esad’ı, İsrail’i, AB’si, Amerika’sı, Papa’sı aynı cephede Yeni Türkiye’ye savaş ilan etmişken kararsız kalınabilir mi?

Allah şahit ki 3-4 yıldır defalarca yazıp söylediğimiz gibi büyük bir küresel savaş yaşıyoruz. Bu savaş, sadece Türklerin savaşı değil, bütün Müslümanların savaşı. Bu savaşın bir tarafında tüm Müslümanlar diğer tarafında da bütün İslam düşmanları var. 2007’den bu yana Türkiye’de yapılan bütün seçimler sadece Türkiye’nin değil, uluslararası aktörlerin de dahil oldukları seçimlerdir. Eğer Türkiye kaybederse bütün Müslümanlar da kaybedecekler. Türkiye kazanırsa bütün Müslümanlar kazanacaklar. O nedenle böyle bir ortamda “armudun sapı, üzümün çöpü” hesabı yapamayız. Kişisel hedefler, küçük hesaplar peşinde olamayız.

Bu millet defalarca aldatıldı, defalarca darbe yedi, iğfal edildi. O nedenle unutması ve ihmal etmesi düşünülemez. Bundan dolayı da kararsız seçmen olduğu kanaatinde değiliz. Çünkü artık saflar çok net.. O kadar net ki son noktayı büyük üstad Sezai Karakoç’un hükmüyle bitirelim: “Efendiler uyanınız, Müslümanların dünya çaplı ölüm-kalım kavgası var; var olmak veya tarihten, hayattan silinmek kavgası..” İşte kavga bu. Basit bir seçim pusulası değil..

Kanalahaber.com

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;