POLEMİK

Ali Karahasanoğlu : Paralel ile işiniz yok ise avukatınız niye Hasan Günaydın?

Tarih
20 Mayıs 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ali Karahasanoğlu

20 Mayıs 2015

Klasik
gazetecilik numarasıdır..

Dürüst olmayanlar..

“Höt” denilince, ortalıktan toz olanlar..

“Biz bunları belledik” diye terbiyesizce konuşan darbe döneminin generallerine, “Bellendiniz paşam” diye Akit’in attığı manşeti atmayı rüyalarında bile göremeyenler.. 

Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan generale, Akit’in attığı manşetteki gibi erkekçe “Hakkımızı helal etmiyoruz” diyemeyenler..

Kendi rantlarını sürdürmek için.

Menfaat çarklarının dönmesi için..

İmalı başlıklar atarlar...

Kendi odalarında, “Nasıl ... ama!” diye akılları sıra espriler patlatırlar...

Ama muhatapları yiğit bir siyasetçi çıkınca..

Nasıl ki söylediklerini yiğitçe söyleyemiyorlarsa..

Yaptıkları “ima”nın cevabı verildiğinde de..

“Biz öyle demedik” diye, hemen çarkederler..

Hürriyet, dün bunu yaptı..

4 gün önce..

Mursi’yi kastediyormuş gibi yaparak..

Bal gibi, Tayyip Erdoğan’ı kastederek..

Erdoğan hakkında böyle bir karar verilmesini arzuladıklarını ima ederek...

“Dünya  şokta: Yüzde 52 oy alan cumhurbaşkanına idam” başlığı atanlar..

Cevabı alınca..

Dün birinci sayfadan..

Necip Fazıl’ı üstad yaptıkları bir açıklama ile, yine kıvırdılar..

Bir defa yiğit olun, bir defa cesur olun be..

Ne söylüyorsanız, yiğitçe söyleyin.

Kafanızın içinde ne varsa, bir defasında da lafı dolandırmadan söyleyin..

Dürüst olun.

Ahlaklı olun.

Açıklamalarında diyorlar ki, “Mursi için verilen idam kararını, dünyayı şoke edecek bir karar olarak ifade ettik.”

Doğru mu söylüyorsunuz, Hürriyet’çiler..

Dünyayı gerçekten şok ettiğini mi söylüyorsunuz?

Daha doğrusu, siz o haberde, Mursi’yi mi kastediyorsunuz?

Yoksa, “Tayyip Erdoğan’a böyle bir karar verilse ne güzel olur” mu diyorsunuz!

Söyleyin ya..

Söyleyin..

Hayatınızda bir defa da, yiğitçe fikrinizi söyleyin..

Kapalı kapılar ardında söylediklerinizi, açık kapılar önünde söyleyin.

Söyleyin de, demokrat mısınız, cellat mı, herkes bilsin..

Hani ilk defa böyle bir ima yapılmış olur..

“Kötü niyetli yorum yapmayalım” derim..

Ama ilk değil.. İki değil, üç değil, 10 değil.. Belki yüzlerce örnek çıkar, Doğan medyanın arşivinde..

“Hoca’nın son marifeti” diye attığınız manşeti mi hatırlatayım....

Nuh Mete Yüksel’in, Erbakan Hoca’ya idam cezası istemli iddianame düzenlediğinde attıkları manşeti mi hatırlatayım.. 

Tayyip Erdoğan’a şiir cezası verildiğinde attıkları manşeti mi, yoksa Oktay Ekşi’lerin, Yılmaz Özdil’lerin, Emin Çölaşan’ların, Ertuğrul Özkök’lerin yazdıklarını mı hatırlatayım.. 

Tufan Türenç’in, Yalçın Bayer’in, Yalçın Doğan’ın köşelerinde çıkanları mı hatırlatayım..

Evet.. Doğan medya grubu, arşivine bir baksın..

Sonra, “Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın idam edileceğini ima etmek, şerefsizliktir” diye mektup yazsın..

Şunu da söyleyelim, Hergele’ye yazdırıldığını tahmin ettiğim o mektupta, her şeye rağmen doğru bir cümle idi bu..

Evet; “Seçilmiş bir cumhurbaşkanının idam edileceğini ima etmek, şerefsizliktir!” cümlesine katılıyorum..

Ve bu şerefsizliği yapanları da, lanetliyorum!

Dün Hürriyet’in birinci sayfasından yayınladıkları o mektupta, Hürriyet logosu ile diyorlar ki: “Bizim Paralel’le ne işimiz olur?”

Vay vay vay..

“Doğan grubunun Paralel ile işi olmaz”mış öyle mi?

Hani bilmesek..

Yiyeceğiz..

Ben bu “Paralel ile ne işimiz olur” diyen arkadaşlara sorayım..

“Paralel ile işiniz yok” ise, “Kağıt üçkağıdı” davasında, niye Hasan Günaydın’ı avukat olarak tuttunuz?

“Hasan Günaydın da kim” diyeceksiniz, biliyorum.

Çünkü siz onu tanımazsınız..

Siz onu, “Fetullah Gülen’in verdiği isim” diye bilirsiniz...

Kendisi de, Gülen’in şahsi avukatıdır zaten..

Ona vekaleti verince, “kağıt üçkağıdı” davası..

Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin “mahkumiyet verilmeli” kararına rağmen, beraatle neticelendi.

Eee.. 

Paralel ile iş tutan..

(O dönemin yargısında..) Böyle parmağını yalar..

 Sonra da çıkarlar, bizi aptal yerine koyarlar: “Paralel ile bizim ne işimiz olabilir?”

Paralel ile işi olmayan; 30 yıllık, ceza hukuk profesörü avukatını da küstürecek şekilde.. Gülen’in avukatına vekalet verir mi, Doğan’cılar..

Bu velsile ile..

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na bir daha seslenelim..

Ne oldu, “Kağıt üçkağıdı” davası?

Ceza Genel Kurulu’na, ondan sonra gelen dosyalar karara çıkmaya başladı..

“Kağıt üçkağıdı” davası niye bekliyor?

Yoksa beklemesinde de, bir “üçkağıt” mı var, acaba?

YeniAkit

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • mastardaglı

    20 Mayıs 2015 18:04
    0 0
    bunların ilişkisi 1994-1996 yılları arasında gazete dağıtımında akit yenişafak gündüz akşam milli gazete gibi bazı gazetelerin dağıtımını durdurulduğu yüksek fiyatlarla dağıtım yapılacağı aksi dağıtılmayacağı yönünde bir girişimleri olmuştur o yıllarda dağıtım şirketlerinin ilişkilerine bakmak lazım
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;