GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Şimdi anladınız mı Kobani’nin simgesel önemini?

Tarih
27 Ekim 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

27 Ekim 2014...
Heval (herhangi bir heval bu)“Kobani’nin simgesel önemini kavrayamadığımı” iddia ediyor. Bir dolu da sitem gönderiyor. 

Doğrudur. Kavrayamıyorum...

Hasan Cemal gibilerin “derinden” kavradığı ve “İşte devrim... Rojava’da herkes Türkiye’ye küfrediyor...” dediği şeyin “simgesel önemini” benim kavramama imkân ve ihtimal yok.

İnadına kavramayacağım...

Siz, Kobani’de yaşanan “büyük insanlık dramı”nın hesabını, Cihangirli entel ağzıyla konuşan küçük Stalin Salih Müslim’e sorun... Şunu eklemeyi de unutmayın: “Kobani’de askeri unsurlar dışında bir varlık kaldı mı ki, kalkmış büyük insanlık dramından söz ediyorsun? Hem ‘katliam’ diye ağlayacaksın, hem de katliamdan kaçanlara kucak açan Türkiye’yi suçlayacaksın. Arıza mısın birader?”

Koridor istiyordu arkadaşlar...

İnsani koridor değil... Askeri koridor!

Bu uğurda her türlü rezilliği sergilediler...

Militanlarını sokağa döküp ülkenin altını üstüne getirdiler. (“İçerideki” mutemet elemanlarını harekete geçirip, “Bak, çözüm sürecini bitiririz ha” diye tehdit savurmayı da ihmal etmediler.)

PKK’lı “unsurlar” koridordan geçip, IŞİD’e karşı savaşacaklardı. Beyaz Türklerin Selocan’ı “Kürt gençlerini zor tutuyoruz” diyordu. (PYD saflarında savaşmaya giden bazı ateşli gençlerin, “Eyvah, IŞİD geliyor” deyip nasıl yüz geri ettiklerini, içeri girebilmek için kapılara nasıl saldırdıklarını televizyon görüntülerinden hatırlayacaksınız... Hayır, öyle değilmiş, Selocan Türkiye’ye sığınan PYD’lilerin yeniden savaş bölgeye gidebilmeleri için izin verilmesini istiyormuş. Başbakan Davutoğlu “Kapıları açtık, gitmediler” diyordu. “Hatta gitmelerini özendirdik, kıllarını bile kıpırdatmadılar...”)

Koridor açıldı işte...

Başta Türkiye olmak üzere, IŞİD karşıtı koalisyon “her türlü yardıma hazırız” diyor...

Hayır, Peşmerge istemezlermiş... ÖSO’dan kuvvet de istemezlermiş...

Niye?

Kuşkuları varmış... Yardıma gelecek kuvvetler “laik” ve “demokrat” özellikler göstermeliymiş. (Salih Müslim, bölgede savaşacak “laik asker” istiyor. Hey Allah’ım!)

Koridordan ağır silahlarıyla sadece PYD militanları gidip gelmeli, her türlü askeri hareketlilikte bulunmalı ama bölgedeki savaşın ağır faturasını ödeyen ve kapısına dayanmış milyonlarca mülteciyle nasıl baş edeceğini bilmeyen Türkiye kendi sınır güvenliği için önlem almamalı.

Niye önlem almamalı?

Devrim tehlikeye girebilirmiş...

Peki, ne olacak?

Daha doğrusu, ne olmalı?

IŞİD karşıtı ülkeler (özellikle Amerika) PYD militanlarına ağır silahlar göndermeli. Tank göndermeli. Tankı kullanacak uzman personel göndermeli.

Daha da önemlisi, koridor Peşmerge’nin ve Özgür Suriye Ordusu’nun geçişine kapatılmalı... Bununla birlikte dünya, küçük Stalin’in Rojava’da kurduğu “düzen”in (yani “devrim”in) yaşatılması için elinden gelen her çabayı göstermeli.

Nasıl yani?

Daha net ifade edelim o halde:

Küçük Stalin Salih Müslim diyor ki, “Biz burada devrim yaptık kardeşim, devrime direnen on binlerce Kürdü güneye sürdük. Bağımsızlık ilan edeceğiz. Dünya bize yardım etsin. Hatta Türkiye gelsin bize devlet kursun.”

İşte “kavramakta güçlük çektiğimiz” Kobani’nin simgesel önemi...

Bunu Hasan Cemal kavradı, Kemal Kılıçdaroğlu kavradı, Cihangir’in entelleri kavradı ama biz kalın kafalıyız, bir türlü kavrayamıyoruz.
Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;