Ahmet Taşgetiren “merhametli” bir adam.
Bu, benim yargım değil.
Piyasada öyle bilinir.
Bana sorarsanız “merhametli adamı” oynayan bir adam.
Oynadığının kendisi de farkında...
Önce ne olduğunu hatırlayalım…
Demirtaş, Gelecek Partisi genel başkanı Ahmet Davutoğlu’na bazı “güzellemeler” yapmıştı.
Okuyalım:
“Sayın Davutoğlu ile siyasi duruşumuz, birçok meseleye bakış açımız elbette ki farklıdır. Hiçbir zaman da aynı olmayacağından eminim. Fakat şu yaşadığımız derin trajediden çıkmak için demokrasi ilkeleri etrafında yan yana gelinip konuşulması, halkın özgür yarınları için, huzuru ve refahı için kesinlikle katkı sağlayıcı olacaktır…”
Demirtaş “şu yaşadığımız derin trajedi” diyor ama “merhametli adama” göre bunun ismi “sancı...”
Devam ediyor Demirtaş ve Medyascope’dan Ruşen Çakır’a konuşuyor, siyasi liderlerin insanî ilişkiler çerçevesinde bir araya gelmesi gerektiğini söylüyor:
“Mesela ben dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve ‘kahvaltıya geldik’ derdim…”
Meral Akşener de hemen cevap veriyor: “Güneydoğu’da şöyle bir gelenek var, kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız. Evin en yaşlısı tarafından karşılanır. Sonra kapıdan çıkıp gittikten sonra davanız devam eder.”
Bu sözler “merhametli adamı” öylesine etkiliyor ki...
Şöyle diyor:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Demirtaş bir kahvaltıda buluşsa, Kılıçdaroğlu ile, Babacan ile, Davutoğlu ile, Gül ile, Akşener ile, Karamollaoğlu ile… Ne kaybeder Türkiye? Eşler olsa… Belki çocuklar olsa… Ne kaybederiz?”
Merhametli adama şunu söylemek isterim:
Türkiye’nin çözüme en yaklaştığı Tatlıses’li, Şivan Perver’li dönemde Selahattin Demirtaş tam 10 gün ortalıkta görünmemişti. Barışı protesto etmişti.
YORUMLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.