GÜNCEL

Ahmet KEKEÇ : Kol saati, öyle mi?

Tarih
15 Eylül 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç
17/25 Aralık hadisesinin, “yolsuzluk” susturuculu bir darbe girişimi olduğu biliniyor... Asıl hedefin yolsuzluk iddiaları üzerinden Erdoğan’a ulaşmak (Erdoğan’ı indirmek) olduğu da biliniyor...

Hele, soruşturmanın en önemli cüzünü oluşturan Halkbank meselesinin, doğrudan Amerika’yı ilgilendirdiği ve “ambargoyu delmek” suçlamasının Türkiye’de yasal bir takibatı gerektirmediği de biliniyor.

Bunları bile bile, “kol saati” diye yazılar yazıp, o günkü iddiaların bir başka veçhesiyle “haklılığına” işaret etmek, en hafif ifadesiyle, ayıptır.

Ki, ambargoyu delmiş mebzul miktar Amerikan firması varken, burada “suç”vehmedenlerin değirmenine su taşımak ya da suç varmış da üzeri örtülüyormuş gibi bir algı oluşturmak, “ayıp”ın da ötesinde bir tutuma işaret eder.

Ben yoruldum “içimizdeki” elemanlarla cebelleşmekten.

Bunun adını da siz koyun...

Efendim, dönemin Başbakanı “Aklanın da gelin” demiş...

Eski TBMM Başkanı, “Evet, aklansınlar da gelsinler” demiş...

Peki, dönemin Başbakanı ve TBMM Başkanı, o delillerin nasıl oluşturulduğunu bilmiyor mu?

Para sayma makinelerinin, ayakkabı kutularının, montajlanmış ses kayıtlarının, ortalığa saçılmış tapelerin ve bilumum kirli varakanın bir mizansenin “tamamlayıcı aparatları”olduğunu bilmiyor mu?

Kaldı ki, “aklanın gelin” diyen dönemin Başbakanı, bir de, durumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberdar olduğunu, hatta onun iznini aldığını söylemişti. Yani, yanlış bilgi vermişti.

Burada bir problem yok mu?

FETÖ’nün iddialarına karşı mı aklanıp geleceklerdi?

FETÖ muhasarası altındaki bir yargı organından mı “temiz kâğıdı” alacaklardı? (Temiz kâğıdı verecek kurumun bazı üyeleri şu an FETÖ’den dolayı tutuklu bulunuyor.)

Efendim, “kol saati” ile sembolize olan yolsuzluk dosyalarını içimize sindirmemizin “istenmesi” içimize sinmiyormuş... 

Böyle yazıyor bir arkadaş...

Evet, Amerika'da bir yerlerin Erdoğan'la, Türkiye ile hesaplaşma halinde olduğuna inanıyormuş... Bu, bütün İslam dünyasına yönelik hesaplaşmanın bir uzantısıymış... O dönemde Türkiye-İran ilişkileri de, Amerika'nın hesabını bozan niteliğiyle boy hedefiymiş... Bu davanın (Amerika’daki davanın) böyle bir hesaplaşma boyutu varmış ama... Yine de, bir “milli mesele”yi öne çıkarıp, kol saatiyle sembolize edilen yolsuzluk dosyalarını içine sindirmesini istemeleri, arkadaşın içine sinmiyormuş.

Şu an Amerika’da görülmekte olan davanın, 17/25 Aralık hadisesiyle ne alakası var ki, içine sinmiyor? 17/25 Aralık soruşturması “akim bırakıldığı”, yolsuzlukların üzerine gidilmediği, Bakanların Yüce Divan’da aklanıp gelmelerine fırsat verilmediği, Erdoğan buna direndiği için mi Amerika durumdan vazife çıkarıp, bizim adımıza gerekli soruşturmayı yapıyor?

Bazıları, “FETÖ başaramadı, belki Amerika başarır” derdinde.

Sizler de bu ajandaya göre mi konuşuyorsunuz?

Hem, bir “milli mesele” olarak karşımızda duran ABD tazyikini, neden “kol saati”yle sembolize edilen sözde yolsuzluk dosyalarıyla “irtibatlandırarak” anlamaya ve açıklamaya çalışıyorsunuz ki?

Başka örnek mi kalmadı?

HAMİŞ

15 Temmuzhadisesinin birçok şeyi açığa çıkardığı, FETÖ mamulü bütün soruşturmaların ve iddiaların altını boşalttığı fikriyatı, en muhalif kesimler tarafından bile kabul görüyor ama içimizdeki elemanlar hâlâ ve ısrarla içinde “yolsuzluk dosyaları” geçen cümleler kuruyor. Ne tuhaf!

Star
14 Eylül 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • Rumuz Goncagül

    16 Eylül 2017 06:43
    0 0
    O arkadaş dediğiniz zat zaman zaman bir muamma haline gelmekte. Hatta zaman zaman benzer çıkışları yapmakta. Aslında belli bir duruşu olduğu düşünülse de gerçek duruşunun ne olduğu da zaman zaman düşündürmekte. Yani ben durduğu yeri çözmekte yeterli kalamadım.
  • ÖNCEL

    15 Eylül 2017 23:01
    0 0
    Bu star yazarı zat acep kendi gibi düşünenlerin de yazabileceği bir yayın organından bi-haber midir ki artık jantta gider oldu.Kardeşim Reis'e ve ona inananlara kurulan iğrenç Fetö tuzaklarından artık ikrah geldi nedir bu sinsilik,suret-i Hak'tan mış gibi,ağır ağabey(miş),özgül ağırlığı varmış gibi davranmalar???Her sakallıyı hikmet sahibi zannetmiyoruz cübbe giyenin eteğinin altından zünnar görüneli beri.Sayın Kekeç az bile söylüyor
  • Osman

    15 Eylül 2017 20:34
    0 0
    Merak etme üstad artık bizde bu zatı içimize sindiremiyoruz
  • Ozislam

    15 Eylül 2017 15:18
    0 0
    Muhterem son zamanlarda iyice yalpalamaya basladi
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;