GÜNCEL

Ahmet Kekeç : İşe gitmeden maaş almak Kemalizm’e sığar mı?

Tarih
09 Temmuz 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

9 Temmuz 2015

Ekolle okulu ayırmaktan aciz “kaya gibi gazeteci” Soner Yalçın, gazetesi Sözcü’ye veda etmiş. 

Bir dostum (aha işte, Fehmi Koru’dan sonra benim de bir dostum oldu), istifa hadisesine şöyle bir yorum getirdi: “Ayrılmasaydı, atacaklardı.”

Bunu neye dayandırdığını sordum.

Soner Yalçın çizmeyi aşmış... Son aylarda paralel örgütlenmeyle alakalı eleştirilerinin dozunu artırmış... “Şok Mangası” başlıklı yazısı ise, bardağı taşıran son damla olmuş.

Dostuma göre, Sözcü gazetesiyle “paralel organizasyon” arasında yazıya ve söze dökülmemiş bir anlaşma var...

Kıtır atıyor diye şüphelendim ama bunu Fehmi Koru’nun dostu da doğruluyor ve Sözcü’nün doğrudan paralellerin gazetesi olduğunu söylüyor. İddiaya göre, bu gazetenin patronu, bir vakitler paralellerin öğrenci evinde kalmış.

Bilemeyeceğim artık...

Dostlar ağız birliği ettiğine göre, vardır bir bildikleri...

Peki, istifa etmeseydi atarlar mıydı?

Dostumun iddiasını biraz abartılı buldum ama şunu düşünmeden de edemedim: Doğu Perinçek’in tezgâhından geçmiş Soner Yalçın’ın ulusalcılığı, diğer Sözcü yazarlarının ulusalcılığına pek benzemiyor.

Hatta hiç benzemiyor.

Denilebilirse, Soner Yalçın, gazete içinde “ayrık otu” gibi duruyor.

Gündemleri farklı, konuları farklı, takıntıları farklı...

Paralel örgütlenmeye bakışları bile farklı.

Birincisi (yani Soner Yalçın), sürekli, paralel örgütlenmenin saçtığı tehlikeleri ve “Ergenekon-Balyoz” kumpaslarını yazıyor. Diğerleri bu konulara girmiyorlar bile... “En orducu” bilinenlerin ağzını bıçak açmıyor. İcazet çıksa Necati Doğru ne müthiş yazılar attırır mesela...Bekir Coşkun nasıl lafı gediğine koyar. Emin Çölaşan muhataplarını nasıl perişan eder...

Susuyorlar...

Hayır, susmuyorlar... “Saray” ve “masa” üzerinden, paralellerin hoşlanacağı yazılar yazıyorlar.

Sözü uzattığımın farkındayım... Ayrıca, konumuz da bu değil.

Soner Yalçın’a, Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan’la ilgili bir soru soracaktım.

Ne alaka?

Müstafi arkadaşımız (yani Soner Yalçın) Sözcü’den ayrılmadan önce, harika bir “Tezcan Karakuş Candan güzellemesi” yazmıştı... “İşte Cumhuriyet kadını... Örnek şahsiyet... Büyük devrimci... Büyük Atatürkçü... Gözümüz arkada kalmayacak... Ülke emin ellerde” gibi sululuklar yapmayı da ihmal etmemişti.

Tezcan Hanım Malatyalıymış...

Hemşerimmiş yani...

Ecevit hayranı bir babayla, Ecevit hayranı bir annenin (aklımda yanlış kalmadıysa) dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiş... Yoksunluk ve yoksulluk içinde büyümüş.

Baba, yıllar sonra, Ankara’da bir CHP belediyesinde iş bulacak, gençliğinde solcu ve Atatürkçü olduğu için, iş bulduktan sonra bu nitelikleri daha da pekişecektir...

Soner Yalçın, Tezcan Hanım’ın vücuda gelmesini, büyük ölçüde ailesine borçlu olduğunu söylüyor.

Bu aile (yani “Karakuş ailesi”) hem son derece yoksul, hem son derece onurlu, hem de son derece dürüst bir aileymiş... Çocuklarını da, bu “değerlerle” büyütmüşler ve işte “Cumhuriyet insanı” dedirtecek bir bilinç düzeyine eriştirmişler.

Öyle bir güzelleme ki, insanın, “Yeryüzünde dürüstlük diye bir şey olmasa, bunu Tezcan Karakuş Candan icat ederdi” diyesi geliyor.

Ben okurken etkilendim, ne yalan söyleyeyim.

Mutlaka Sözcü okurları da etkilenmiştir.

Fakat bir problem var...

Daha doğrusu, bir sorum var...

Bu “dürüstlük abidesi” Cumhuriyet kadını düpedüz yalan söylüyor.

Evet, yalan söylüyor.

Hem yalan söylüyor (“masa” örneğinde olduğu gibi), hem de bir hanımefendiye yakışmayacak çirkin benzetmeler yapıyor (“Havadan bakıldığında Beştepe Sarayı klozeti andırıyor” gibi.) Havadan bakıldığında, Mimarlar Odası amblemi neyi andırıyor acaba?

Dahası, “dürüstlük abidesi” bu Cumhuriyet kadını, yıllardır Çankaya Belediyesi’nden maaş alıyor.

Soner Yalçın’a sorum şu:

İşe gitmeden maaş almak (az para da değil, 4.500 TL) hangi Cumhuriyet değeriyle bağdaşıyor?

Daha doğrusu, bağdaşıyor mu?

Mimarlar Odası, konuyu, “İstediği yerden maaş alır, size ne birader!” tadında bir cevapla geçiştirmişti.

En az Tezcan Karakuş Candan kadar dürüst Soner Yalçın’dan, bu cevaba Kemalizm’den tevil getirmesini istiyoruz.

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;