GÜNCEL

Özay Şendir : Fırtına 2 obüslerinin hikâyesi

Tarih
12 Ocak 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Özay Şendir

Almanya 2021’de 9 milyar 350 milyon euro’luk, 2022’de de 8 milyar 350 milyon euro’luk silah ihracatı yaptı. 2021 yılında Türkiye, Almanya’dan sadece 11 milyon 101 bin 197 euro’luk silah ithal edebildi.

Almanya Başbakanı’nın Madrid’deki NATO Zirvesi’nde tüm dünyanın gözlerinin içine bakarak “Türkiye’ye ambargo yok” demesine rağmen ortaya çıkan rakamlar bunlar.

Müttefikler birbirine silah ambargosu uygular mı sorusuna geçmeden önce Almanya’nın Mısır’a ve Suudi Arabistan’a silah satışına da bakmak lazım. Berlin, Suudi Arabistan’a, sözde ambargo uygularken, 2020’de Güney Kore ve Fransa üzerinden yine Riyad’a silah satışı yapmıştı.

El altından Suudi Arabistan’a silah satışı yapan Almanya’nın, Türkiye’nin Suudi Arabistan, Azerbaycan ve Katar’a Fırtına obüsü ihracatına engel olmak için MTU motoru vermediğini de hatırlatmam lazım.

Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle hizmete alınan 6 adet Fırtına 2 obüsünün hikâyesine.

Fırtına 2’lerde, menzil, hedef saptama, iletişim, obüsün içinde görev yapan 5 personeli koruma adına bir sürü yenilik yapıldı. Almanya’nın uyguladığı ambargo nedeniyle motor eksiği envanterdeki yedek parçalarla yapıldı.

Bundan sonra üretilecek obüslerde de Makine Kimya Endüstrisi’nin geliştirdiği elektrikli motorlar kullanılacak.

Türkiye bu sayede hem kendi ihtiyacını karşılayacak hem de ihracatta Almanya ambargosu engelini aşmış olacak.

Fakat, müttefiklik ne demek, Türkiye, örtülü ambargolar sürerken NATO’nun ve dolayısıyla Almanya’nın da sınırlarını korumaya devam etmeli mi diye düşünmeden edemiyor insan.

Batı’nın ama özellikle de Türkiye ile özel bir ilişkisi olan Almanya’nın vermesi gereken karar şu: Fırat Kalkanı harekâtı sayesinde DAEŞ’e en büyük zararı veren, bu terör grubuyla savaşan tek NATO üyesi ordu olan Türkiye’yi kaybetmeyi göze alabilecek misiniz? O zaman topraklarınızda rahat uyuyabilecek misiniz?

Ve en önemlisi, Rusya’ya Türkiye’yi Batı’dan koparma imkânını altın tepsi içerisinde sunmaya devam edecek misiniz?

Kemal Bey’den üç gün ricası

*Kemal Kılıçdaroğlu, ne yapıp edip, üç gün bir yere kapanmalı. Bülent Ecevit’in CHP’yi bürokrasi partisi olmaktan çıkarıp, nasıl halkın partisi haline getirdiğini, CHP Genel Başkanı olarak girdiği her seçimden nasıl birinci çıktığını okumalı. Ecevit, CHP Genel Sekreteri olduğunda smokinli Cumhuriyet Bayramı balolarını yasaklayıp, parti binasında gecekonduda oturanların katıldığı çay saatleri düzenleyen adamdı. Mevcut CHP Genel Başkan Yardımcıları içerisinde emekli yok, sendikacı yok, öğretmen yok buna karşın aile ya da özel sektörde CEO’luk yapmış olanlar var.

*Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal döneminde CHP’nin unutulan sosyal demokrat tarafını da hatırlamalı ve hatırlatmalı. CHP Genel Başkanı, sadece alkol ürünlerinden alınan vergiyle ilgilenmez. CHP Genel Başkanı, vergi gelirlerinin yüzde 70 dolaylı, yüzde 30 gelir vergisi olmasıyla ilgilenir. AB ülkelerinde bu oran neden tam tersi diye bakar. Vergi yükünü dar gelirlinin omuzundan alıp, gelir dağılımını düzeltmek adına kazanandan daha çok vergi alacak, sisteme dâhil olmayan uyanıkları yakalayacak sistemi nasıl kuracağını anlatır. Eğitime ve fırsat eşitliğine dair cümleler kurar, okul öncesi eğitimi hemen mecbur hale getirmekten söz eder.


yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;