GÜNCEL

Ergün Diler : İstikamet!

Tarih
01 Şubat 2023
İzlenme
Kişi
Yazar
Ergün Diler
RUSYA'NIN 24 Şubat'ta Ukrayna'ya girmesi, AVRUPA BİRLİĞİ'nin resmen savaşın tarafı olması, BATI İTTİFAKININ Moskova karşısında TEK BİR YAPI şeklinde görüntü vermesi, Türkiye'nin Rusya'ya kapılarını kapatmaması ve gidilen seçimler...
Farklı ülkeler, farklı başkentler farklı gündemler gibi görünse de hepsi bir zincirin halkaları.
İsrail'de sinagog baskınları da İran'ın drone'larla vurulması da Azerbaycan'ın merkez olarak belirmesi de hepsi büyük savaşın birer cephesinden başka bir şey değil...
Küresel çapta yaşanan bilek güreşinin haliyle içeriye yansıması olacaktı...
Gelin bugün o pencereyi aralamaya çalışalım. Olan biteni anlamaya çaba gösterelim...
Atletizmde sık sık görülen TAVŞAN ATLET tabiri sanki şu an UKRAYNA için geçerliydi...
Kiev yönetimi akıl almaz bir şekilde gücünü anlamakta zorlanmayacakları Rusya ile karşı karşıya geldi. Diplomatik kanalları yok sayarak... Ukrayna insan kaybetti, toprak kaybetti, gelecek kaybetti. Rusya'nın da kayıpları elbette vardı. Ancak PARA KAZANDI, TOPRAK
KAZANDI ZENGİNLİKLERE ELİNİ UZATTI. Ülkesini genişletti. Kazanan Rusya'ydı.
Bu sürpriz de değildi. Peki savaşı kurgulayan AKIL ne istiyordu? Ne planlıyordu? Sanırım olaya böyle bakarak merceği Türkiye'nin üzerine getirmeliydik. Savaşın asıl kaybedeni ise AVRUPA BİRLİĞİ ve ALMANYA oluyordu. İki ülke savaşıyor, koca bir EKSEN kayıp yaşıyordu.
Çünkü yumuşak karınları ENERJİYDİ. Orada da RUSYA'ya bağımlılardı...
Çare üretmeleri mümkün de değildi. Rus enerjisine göre GELECEK planı yapan Almanya bundan mahrum kaldı.
Sanayisi tepetaklak oluverdi.
İhracatı büyük oranda olumsuz etkilendi. Büyüme rakamları düşüşe geçti. Enflasyon kendini iyice gösterdi. Avrupa Birliği bu krizle birlikte MACRON'un sık sık dile getirdiği BAĞIMSIZ OLMA yolundan saptı. Sapmak zorunda kaldı. Almanya'nın herkesten daha fazla zarar görmesi Fransa'nın da önünü açmadı. Paris AB içinde liderliğe yükselemedi. KURGUYU yapanların AFRİKA'da hışmına uğradı. Tüm dengeler sarsılırken AB ve göstermelik de olsa ABD, TANK vermeyi kabul etti. Tank savaşı uzatmaktan başka bir işe yaramazdı. Şimdi de "UÇAK VERELİM" teklifi canlandırılıyordu. Bu da Kremlin'in öfkesinin kabarmasına hizmet edeceği gibi BARIŞ MASASININ KURULMASININ da önlenmesi anlamına gelmekteydi.
Sakin bir kafayla bakıldığında AVRUPA'nın kaybetmesi için bütün hazırlıkların yapıldığı görülmekteydi. ABD eğer gerçekten RUSYA ile karşı karşıyaysa uçak da füze de hava savunma sistemi de yani ne gerekiyorsa vermeliydi! Petrol fiyatlarını da alaşağı etmeliydi.
ANCAK asla ve kat'a böyle bir adım atılmayacaktı. Kontrollü savaşla RUSYA kazanacak, AVRUPA ise kaybedecekti.
Ki ekonomik veriler de artık Washington'un istediği kulvara girdiğini göstermekteydi.
Daha 22 Ağustos'ta Bundesbank, hazırladığı raporla RESESYONU işaret ediyordu.
Artan enerji maliyetleri nedeniyle üretim de ticaret de ihracat da zayıflıyordu. Bir de ÇİN ile bağ eski gücünü aratacak şekilde geriliyordu... Almanya da AB de NATO şemsiyesi altında Rusya'nın karşısına dikiliyordu.
Tam da bu evrede içeride siyaset hareketleniyor ve 6'lı MASA ortak metinlerini paylaşıyordu.
Hukuk, adalet yargı-kamu yönetimi-şeffaflık ve denetimekonomi, finans ve istihdambilim, Ar-Ge ve dijital dönüşümsektörel politikalar-eğitim ve öğretim-sosyal politikalar-dış politika, savunma, güvenlik ve göç gibi ana başlıklar üzerinden yapacaklarını ilan ediyorlardı...
Bakılması gereken noktaları tespit ettiğinizde TÜRKİYE'nin konumunu da anlıyordunuz. Zaten seçim de bu NOKTA üzerinden yapılacaktı. Başkan Erdoğan'ın ya da Devlet Bey'in sık sık dile getirdiği NATO meselesi genel ayırımın adresi oluyordu. Uzaktan bakıldığında bile MİLLİYETÇİ ÇİZGİDEN bunu anlamak kolaydı.
MERAL HANIM ve PARTİSİ NATO'ya uzak değilken Devlet Bey ve partisi hem uzak hem karşıydı... Bu ÇEKİŞME alanı SEÇİMLERE tamamıyla yansıyacaktı... Bunun sonucu da TÜRKİYE'nin konumunun neresi olduğunu ortaya koyacaktı.
Böylece gidilen rota, ittifaklar, ekonomik pencere, siyasal refleksler, devletin örgütlenmesi gibi pek çok alan yeniden şekillenecekti.
6'lı MASA gelebilirse TASFİYELER başlayacaktı...
Başkan Erdoğan'ı iktidardan etmek için İTTİFAK kuran MASA "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimiz doğrultusunda bu alandaki sürecin diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız..." derken hem benim aylardır yazdıklarımı doğruluyor hem de BAŞKAN ERDOĞAN'la ayrılan yolları ortaya koyuyordu.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;