DÜNYADA savaşanlar ve buna gaz verenlerin, katliamlar üzerinden oluşturduğu bir gelir kapısı var.
Savaş ekonomisinde birileri daima kazanıyor. Kanı paraya tahvil ediyor.
"Dolar Boru Hatları" kuruyor.
Mesela İsrail hükümeti, yeryüzünde yaşayan tüm Yahudilere "Acil yardım" adı alında adeta yalvararak bir çağrı yaptı. Avuç açıp para istedi.
"Her Yahudi vatandaşının üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Yardımlarınız gelmediği takdirde Askerlerimiz ve vatandaşlarımız zor durumda kalacaktır, yalnız olmadıklarını onlara hatırlatın.
Yardımlarınız gelmezse Hamas'la mücadelede zorlanacağız" diyerek savaşı paraya tahvil etti. 100'ü aşkın dev şirketten milyon dolarlar yağmaya başladı. Şu anda kaç milyar dolar topladıkları henüz bilinmiyor. Oluk oluk dolar akışı devam ediyor.
ABD İsrail'de kurduğu gizli üslerde yeraltı depoları inşa edip, büyük silah yığınağı yapmıştı. Bölgede yaşanacak bir çatışmada kullanmayı hedefliyordu. Şimdi dünyanın ilk "Silah Boru hattı" kuruluyor. İsrail topraklarındaki Amerika'ya ait depolardaki silahların İsrail tarafından kullanılmasına yönelik izin veren tasarıyı onaylandı.
Milyarlarca dolarlık Amerikan yeraltı silah stokları İsrail'in hizmetine sunuluyor.
Dışişleri'ndeki görevinden ABD'nin İsrail'e yaptığı silah yardımı nedeniyle istifa eden Josh Paul, "İsrail'e yapılan silah ve mühimmat transferleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması İsrail'e daha fazla silah sağlamak için serbest akışlı bir BORU HATTI oluşturacak" diyordu. İsrail, ABD'nin Ortadoğu sopası görevini üstlendiğinden bu yana dünyada Washington'dan en fazla para yardımı alan ülke oldu ayrıca. Bugüne kadar karşılıksız 150 milyar dolar Washington'dan Tel-Aviv'e eft yapıldı. Kargo uçaklarıyla da ağır silahlar ve binlerce füze gönderen ABD'den milyarlarca dolarlık yeni hibeler İsrail aşkına sırada bekliyor.
Çin'e 50 milyar dolarlık mal satıp karşılığında her yıl 450 milyar dolarlık mal almak zorunda kalan ABD senede 400 milyar dolar açık veriyor. Bu açığı kapatmanın yolu, Çin'i de bir savaşa sokup batırmaktan geçiyor.
İlk etapta Çin'in en güçlü müttefiği Rusya'yı zayıflatmayla işe başladılar. Ukrayna ile savaşa soktular. Zavallı Ukrayna, bu savaştan birilerinin milyarlarca dolar kazanacağını bilmeksizin balıklama içine daldı. İlk başta yardımları aldı. Ancak son zamanlarda musluk az akıyor. Şimdi Beyazsaray kapısında "Karşılıksız para vermeyecekseniz bari bize borç verin, savaştan sonra ödeyelim" diyerek yalvaracak ve ülke anahtarını teslim edecek hale geldi. Nisan 2022'de Türkiye, Rus ve Ukraynalı müzakerecileri barış için İstanbul'da masaya oturtuyordu.
O masada Ukrayna heyetinin başkanı Arahamya daha sonra İngiliz basınına demeç verdi; "Biz masaya oturduğumuzda İngiltere Başbakanı Boris Johnson aniden Ukrayna'yı ziyaret etti. Bizim başkana 'Sakın Ruslarla tek bir anlaşma dahi imzalamayın. Birlikte savaşalım' çağrısı yaptı" dedi. Birlikte savaşalım gazı veren İngiltere'nin Ukrayna'da tek bir askeri dahi yok. Ver gazı, birilerini fena halde kullan, birileri birilerini öldürsün, sen kazan. Bu işler böyle yürüyordu. Alın size bir örnek daha.
Önceki gün İsrailli Ofer ailesine ait bir tankere Aden körfezinde el kondu. Amerika Savunma Bakanlığı alel acele "Tankeri kaçıranlar İran destekli Yemen'deki Husiler değil. Somalili korsanlar" diye açıklama yaptı.
O bölgedeki en ufak olayı İran'a yıkmayı gelenek edinmiş Amerika'dan paldır küldür böyle bir açıklama yapılmasının nedeni ne olabilirdi? Cevabı gayet basit... Daha düne kadar İran "İsrail'in Gazze saldırıları sürerse müdahil olmak zorunda kalırız" diyor, savaş çığlıkları atıyordu. Yemen'de beslediği Husilere Tel- Aviv'e savaş ilan ettiriyor, emrindeki Hizbullah'a Irak ve Suriye'de Amerikan üslerine, Lübnan sınırında İsrail tarafına saldırılar düzenletiyordu.
En büyük Hamasçı takılıyor ve gaz veriyordu.
Sonra birden dini liderleri Hamaney "Biz başka bir ülke için savaşacak değiliz" deyiverdi.
Herkes şaşkındı. Savaş'tan bahseden İran çark ediyordu. Bunun da nedeni gayet basitti. İran'ı parayla satın alabilirdin. Nitekim de böyle oldu.
ABD, yaptırımlar nedeniyle İran'ın milyarlarca dolarlık yurtdışındaki petrol gelirlerine el koymuştu. Biden yönetimi bunun 10 milyar dolarlık bölümünü İran'ın almasına izin veren kararı şu dönemde aniden imzalıyordu.
yazının devamı
Savaş ekonomisinde birileri daima kazanıyor. Kanı paraya tahvil ediyor.
"Dolar Boru Hatları" kuruyor.
Mesela İsrail hükümeti, yeryüzünde yaşayan tüm Yahudilere "Acil yardım" adı alında adeta yalvararak bir çağrı yaptı. Avuç açıp para istedi.
"Her Yahudi vatandaşının üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Yardımlarınız gelmediği takdirde Askerlerimiz ve vatandaşlarımız zor durumda kalacaktır, yalnız olmadıklarını onlara hatırlatın.
Yardımlarınız gelmezse Hamas'la mücadelede zorlanacağız" diyerek savaşı paraya tahvil etti. 100'ü aşkın dev şirketten milyon dolarlar yağmaya başladı. Şu anda kaç milyar dolar topladıkları henüz bilinmiyor. Oluk oluk dolar akışı devam ediyor.
ABD İsrail'de kurduğu gizli üslerde yeraltı depoları inşa edip, büyük silah yığınağı yapmıştı. Bölgede yaşanacak bir çatışmada kullanmayı hedefliyordu. Şimdi dünyanın ilk "Silah Boru hattı" kuruluyor. İsrail topraklarındaki Amerika'ya ait depolardaki silahların İsrail tarafından kullanılmasına yönelik izin veren tasarıyı onaylandı.
Milyarlarca dolarlık Amerikan yeraltı silah stokları İsrail'in hizmetine sunuluyor.
Dışişleri'ndeki görevinden ABD'nin İsrail'e yaptığı silah yardımı nedeniyle istifa eden Josh Paul, "İsrail'e yapılan silah ve mühimmat transferleri üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması İsrail'e daha fazla silah sağlamak için serbest akışlı bir BORU HATTI oluşturacak" diyordu. İsrail, ABD'nin Ortadoğu sopası görevini üstlendiğinden bu yana dünyada Washington'dan en fazla para yardımı alan ülke oldu ayrıca. Bugüne kadar karşılıksız 150 milyar dolar Washington'dan Tel-Aviv'e eft yapıldı. Kargo uçaklarıyla da ağır silahlar ve binlerce füze gönderen ABD'den milyarlarca dolarlık yeni hibeler İsrail aşkına sırada bekliyor.
Çin'e 50 milyar dolarlık mal satıp karşılığında her yıl 450 milyar dolarlık mal almak zorunda kalan ABD senede 400 milyar dolar açık veriyor. Bu açığı kapatmanın yolu, Çin'i de bir savaşa sokup batırmaktan geçiyor.
İlk etapta Çin'in en güçlü müttefiği Rusya'yı zayıflatmayla işe başladılar. Ukrayna ile savaşa soktular. Zavallı Ukrayna, bu savaştan birilerinin milyarlarca dolar kazanacağını bilmeksizin balıklama içine daldı. İlk başta yardımları aldı. Ancak son zamanlarda musluk az akıyor. Şimdi Beyazsaray kapısında "Karşılıksız para vermeyecekseniz bari bize borç verin, savaştan sonra ödeyelim" diyerek yalvaracak ve ülke anahtarını teslim edecek hale geldi. Nisan 2022'de Türkiye, Rus ve Ukraynalı müzakerecileri barış için İstanbul'da masaya oturtuyordu.
O masada Ukrayna heyetinin başkanı Arahamya daha sonra İngiliz basınına demeç verdi; "Biz masaya oturduğumuzda İngiltere Başbakanı Boris Johnson aniden Ukrayna'yı ziyaret etti. Bizim başkana 'Sakın Ruslarla tek bir anlaşma dahi imzalamayın. Birlikte savaşalım' çağrısı yaptı" dedi. Birlikte savaşalım gazı veren İngiltere'nin Ukrayna'da tek bir askeri dahi yok. Ver gazı, birilerini fena halde kullan, birileri birilerini öldürsün, sen kazan. Bu işler böyle yürüyordu. Alın size bir örnek daha.Önceki gün İsrailli Ofer ailesine ait bir tankere Aden körfezinde el kondu. Amerika Savunma Bakanlığı alel acele "Tankeri kaçıranlar İran destekli Yemen'deki Husiler değil. Somalili korsanlar" diye açıklama yaptı.
O bölgedeki en ufak olayı İran'a yıkmayı gelenek edinmiş Amerika'dan paldır küldür böyle bir açıklama yapılmasının nedeni ne olabilirdi? Cevabı gayet basit... Daha düne kadar İran "İsrail'in Gazze saldırıları sürerse müdahil olmak zorunda kalırız" diyor, savaş çığlıkları atıyordu. Yemen'de beslediği Husilere Tel- Aviv'e savaş ilan ettiriyor, emrindeki Hizbullah'a Irak ve Suriye'de Amerikan üslerine, Lübnan sınırında İsrail tarafına saldırılar düzenletiyordu.En büyük Hamasçı takılıyor ve gaz veriyordu.
Sonra birden dini liderleri Hamaney "Biz başka bir ülke için savaşacak değiliz" deyiverdi.
Herkes şaşkındı. Savaş'tan bahseden İran çark ediyordu. Bunun da nedeni gayet basitti. İran'ı parayla satın alabilirdin. Nitekim de böyle oldu.
ABD, yaptırımlar nedeniyle İran'ın milyarlarca dolarlık yurtdışındaki petrol gelirlerine el koymuştu. Biden yönetimi bunun 10 milyar dolarlık bölümünü İran'ın almasına izin veren kararı şu dönemde aniden imzalıyordu.
yazının devamı
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
492 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
525 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1529 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
642 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.