Sesli Makale

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere’den sonra bu hafta Almanya’ya gidecek. Kılıçdaroğlu’nun Almanya gezisi 14-17 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek. Bu gezide Kılıçdaroğlu’na Jeremy Rifkin eşlik edecek. Rifkin, Merkel’e danışmanlık yaptığı için Almanya’da geniş bir çevresi bulunuyor. Zaten Kılıçdaroğlu’nun Rifkin’le anlaşmasının nedeni de geniş siyasi network’ünden yararlanmak.

Rifkin, Kılıçdaroğlu açısından cumhurbaşkanı adaylığı için çok önemli. Çünkü Rifkin’le sadece ekonomi programı değil, cumhurbaşkanı adaylığı için ABD, İngiltere ve Almanya’da siyasi lobi faaliyeti yürütmesi konusunda anlaşmış.

LÜTFÜ SAVAŞ DEMİŞTİ

“Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye’de yapılacak, Batılı başkentlerde lobi faaliyeti ne alaka?” diyeceksiniz. Ama demeyin. Kendisi de cumhurbaşkanı adayı olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, “Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı, sadece birikimle olmuyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işareti edeceği bir insanı yapacaklar” demişti.

ABD, İNGİLTERE, ALMANYA İSTEMİYOR

Kılıçdaroğlu ile Rifkin’in anlaşmasına dönecek olursak, ABD, İngiltere ve Almanya Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına sıcak bakmıyor. Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını düşünüyorlar. Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu’nu destekliyorlar. Kılıçdaroğlu’nun başka ülkelere değil, özellikle bu üç ülkeye gitmesinin nedeni de o.

LOBİ YAPACAK

Kılıçdaroğlu’nun günler öncesinden ilan ettiği 3 Aralık tarihli toplantı Rifkin’in gölgesinde kalmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere herkes ithal danışman üzerinden Kılıçdaroğlu’na yükleniyor. Rifkin’in, binlerce dolar almasına rağmen İstanbul’daki toplantıya gelmemesi eleştiri konusu olmuştu. Ama ne denilirse denilsin, hangi eleştiri getirilirse getirilsin, Kılıçdaroğlu, Rifkin’den vazgeçmemekte kararlı. Çünkü Kılıçdaroğlu, Batılı başkentlerin vetosunu Rifkin’le aşmakta kararlı. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığını garanti altına alana dek Rifkin’le çalışacak.

ŞENTOP’TAN MI BAŞÖRTÜSÜNDEN Mİ RAHATSIZLAR

MECLİS Başkanı Mustafa Şentop’un başörtüsüyle ilgili anayasa değişikliği teklifine imza vermesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis Başkanı’nın tarafsızlığını kaybettiğini iddia etti. Meclis başkanları çok sık olarak kanun tekliflerine imza atmazlar. Yıllardır Meclis muhabirliği yaptım. Hüsamettin Cindoruk’tan Hikmet Çetin’e kadar tarihe not düşmek adına imza verdikleri teklifler oldu. Ama o zaman kimse “Meclis Başkanı tarafsızlığını kaybetti” demedi.

BAŞÖRTÜSÜ RAHATSIZLIĞI

Peki Özgür Özel, Şentop için bu iddiayı neden gündeme getirdi? Çünkü Mustafa Şentop, başörtüsüyle ilgili teklife imza attı. Sorun Şentop değil, başörtüsü sorunu. Meclis Başkanı da o noktaya işaret etti. “Bu eleştiren arkadaşların başörtüsüne ve dini sembollere olan düşmanlığının bir tezahürü” dedi. Özgür Özel, 4-6 yaş Kuran kursları için de “Ortaçağ zihniyeti” demişti. Mustafa Şentop Yassıada’yla ilgili teklife imza attığında Özgür Özel, Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerde, “Öncelikle, Meclis Başkanı’nın yani Sayın Mustafa Şentop’un birinci imza sahibi olması kıymetlidir, önemlidir, beklenendir, bunda hiçbir şüphe yok” diye konuşmuştu.

SICAK GÜNDEMMİŞ

Şimdi ne değişti? Özgür Özel, “Sıcak siyasetin tartışma konusu bir meseleye imza atarsa taraf olur” diyor. Sıcak gündem, soğuk gündem olur mu? Meclis başkanlarının tarafsızlığı Anayasa ve kanunlarla belirlenir.

ŞENTOP NE DİYOR?

Meclis Başkanı Şentop, “TBMM Başkanı bir milletvekilidir ve milletvekillerinin sahip olduğu haklara, yetkilere sahiptir. Onun dışında anayasada Meclis Başkanı’yla ilgili bir sınır çizilmiş. Ama buna böyle tarafsızlık gibi ne olduğu veya bunu söyleyen gazeteci arkadaşların, milletvekillerinin içini dolduracağı bir muğlak kelime kullanmamış. Açık, çok somut bir sınır var. ‘Siyasi partisinin faaliyetine katılamaz ve grup toplantılarında grup faaliyetlerine katılamaz. Meclis içinde olsun, Meclis dışında olsun katılamaz.’ Dediği bu” dedi.

ANAYASA’NIN HÜKMÜ

Anayasa’nın 94. Maddesi’nin son fıkrası da aynen bunu söylüyor. Anayasa ve Meclis İç Tüzüğü’nün hiçbir yerinde “Meclis başkanları kanun teklifine imza atamaz” demiyor. Tam aksine kanun teklifine ancak milletvekilleri imza verir ve Meclis başkanları da sadece ve sadece milletvekilleri arasından seçilir, diyor.

yazının devamı