Sesli Makale

Ekrem İmamoğlu herkesle kavgalı. Kendisini maçtan attırmak için hakemle kavga eden futbolcuya benziyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kavgalı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile kavgalı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile kavgası ülke sınırlarını aştı.

Şimdi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile de kavgaya tutuştu.

Zaten YSK üyeleriyle kavgalıydı. “Ahmak” dediği için hapis cezasına çarptırıldı.

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ile mahkemelik oldular.

YSK üyelerine “Ahmak” dediği için verilen hapis cezası İstinaf yolunda. Eğer İstinaf ve Yargıtay süreçlerinden onama çıkarsa siyasi yasaklı olacak.

Dilerim hapis cezası onanmaz, siyasi yasaklı durumuna düşmez.

KAYYUM ATANACAK MI

İmamoğlu hakkında bir de İçişleri Bakanlığı’nın terörle ilgili hazırladığı müfettiş raporu var. Savcılığa sunuldu. Dava açılırsa Ekrem İmamoğlu görevden alınır mı? Yerine kayyum atanır mı?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, öyle bir düşüncelerinin olmadığını söyledi. Amaçlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin terörden arındırılması olduğunu ifade etti. Oysa Ekrem İmamoğlu görevden alınmak için yanıp tutuşuyor. Beni görevden alsınlar da mağdur duruma düşeyim diye elinden gelen neyse yapıyor. Kahraman olmak istiyor. Ama Meral Hanım’la çak yapabilecekleri bir hava gözükmüyor.

BAYKAL’IN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM

ASLI Baykal bir süredir CHP’ye çok esaslı eleştiriler getiriyor. CHP’nin Kuvayımilliye çizgisinden saptığını savunuyor. Aslı Baykal’a katılırsınız ya da katılmazsınız ama bel altından vurmak nedir?

Aslı Baykal’ı 10 yıl önce ayrıldığı eşi üzerinden vurmaya çalışıyorlar.

Bir kadını 10 yıl önce ayrıldığı eski eşi üzerinden vurmaya kalkmak demek ne oluyor?

Ayıp. Ayıp.

İyice komik oluyorsunuz.

BEN ASLI BAYKAL’IM

Aslı Baykal’a sordum.

“10 yıl önce boşandım ve ortak hiçbir işim olmadı. Tek başına yaşayan bir kadının varlığını kabul edemeyen bu insanların İstanbul Sözleşmesi diyeceklerine önce bir kadını babası ve çok eski kocasının adını anmadan bir birey olarak kabul etmeleri gerekiyor.

Bu yaşadıklarımdan sonra bu kafa yapısındaki muhalefetle kadın hakları konusunda Atatürk öncesi döneme girileceğini görüyor ve iyice korkuyorum” dedi.

Aslı Baykal haksız mı?

BAYKAL’I ZİYARET

Bu arada Kılıçdaroğlu’nun Deniz Baykal’ı ziyaretiyle ilgili tartışma sürüyor. Çünkü Kılıçdaroğlu ekibinin, Baykal da bizim yanımızda görüntüsü vermek için olağanüstü bir çaba içinde olduğu anlaşılıyor.

Çekilen fotoğrafın tek amacı da bu. Bu vesile ile Kılıçdaroğlu’nun Baykal’ı ziyareti sırasında yaşananlara ilişkin edindiğim bilgileri paylaşmak istiyorum.

KILIÇDAROĞLU İSTEMİŞ

1. Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine Levent Gök aracılık etmiş.

2. Görüşme sırasında Aslı Baykal evdeymiş ama yanlarına inmemiş. Aslı Baykal CHP’den istifa etti. Ayrıca bir süredir Kılıçdaroğlu’na yönelik sert eleştirilerde bulunuyor.

3. Levent Gök, hatıra fotoğrafı alınmasını önerince Deniz Baykal istememiş. Zaten memnun olmadığı yüzünden belli. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, fotoğraf çekilmesini istemiş. Hatta Ataç Baykal’ı işaret ederek, “Çekiver” demiş. Fotoğrafı Ataç Baykal çekmiş.

KILIÇDAROĞLU’NU DESTEKLEMİYOR

4. Deniz Baykal’ın, Aslı Baykal’ı milletvekili yapın diye bir talebi olmamış. Hatta sohbet sırasında Aslı Baykal’ın ismi geçmemiş.

5. Cumhurbaşkanı adaylığı konusu gündeme gelmemiş. Baykal, CHP’nin seçimleri kazanmasının önemi üzerinde durmuş.

6. Bu arada Deniz Baykal’ın, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını desteklemediği biliniyor. Peki Baykal’ın gönlünden kim geçiyor? Muharrem İnce CHP’de olduğu dönemde Muharrem İnce ve Ekrem İmamoğlu isimlerini düşünüyormuş. Ama şimdi Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı düşündüğü kulağıma geldi.

ERKEN SEÇİM TARİHİ NE ZAMAN

ERKEN seçim değil ama seçimlerin öne çekileceği artık iyice belli oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimleri mevsim şartlarına göre belki öne alabiliriz” dedi. Kulislerde iki tarih konuşuluyor. 30 Nisan ve 14 Mayıs. Ama seçim kararı alınmazsa YSK, 18 Haziran’a esas alarak seçim takvimini başlatacak.

30 Nisan’ın Ramazan ayının içine denk gelmesi, kış şartlarında seçim kampanyasını yürütmenin zorlukları gibi eksileri var. Ama bir de artısı var. Vatandaş ekonomiyle ilgili alınan önlemlerin yararlarını hissederken seçime gidilmiş olacak.

Ama ağırlık 14 Mayıs’tan yana. Demokrat Parti’nin “Yeter, söz milletindir” diyerek 1950’de tek başına iktidar olmasının yıldönümü. Hac mevsimi başlamadan, üniversite ve LGS sınavları yaklaşmadan yapılması gibi artıları var. Ayrıca mayıs ayı zorlu kış koşullarının geride bırakıldığı bahar ayı.

Önemli olan seçimin ne zaman olacağından ziyade seçimin sonucu olacak.

yazının devamı