Sesli Makale

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, “Bülent Ecevit yaşasaydı Cumhur ittifakı’nda olurdu” deyince tepki gösterenler oldu.

Ama Önder Aksakal tarihi bir gerçeğe işaret ediyor.

Ecevit, 12 Eylül 1980’den sonra CHP ile yollarını ayırdı ve bir daha birleştirmedi.

CHP’nin de hiçbir zaman Ecevit’le birleşmek gibi bir çabası olmadı.

Ecevit’i bir bölen ilan ettiler.

Solun güçlü kalemlerinden Uğur Mumcu bile, “Ecevit, 10 yıl öncekindeki gibi işçilerin, köylülerin, ezilen sınıf ve tabakaların umudu değil. ANAP’ın ve DYP’nin umudu” diye yazdı.

HEP’LE İTTİFAKA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

SHP, ‘Leyla Zana’ların ‘Hatip Dicle’lerin Meclis’e girmesini sağladı. Kürtçe yemine çanak tuttu. HEP’le ittifak yaptı ama Ecevit’le ittifakı aklının ucundan bile geçirmedi.

SHP’nin HEP’le ittifakı için Ecevit, 32. Gün programında, “Sırf Güneydoğu’da biraz daha fazla oy alabilmek için, Türkiye’yi bölmek istedikleri açıkça dile getirilen kimseleri sırtında Meclis’e taşımış olan bir parti asla Cumhuriyet Halk Partisi’nin mirasçılığı iddiasında bulunamaz” demişti.

Ecevit, HEP’le yapılan ittifaka öfkeliydi. Trabzon mitinginde, “DSP’ye verilen oyların ANAP’a gideceğini ve bu yolla sosyal demokratların iktidar olamayacağını söyleyenler büyük bir yanılgı içindedirler. SHP’liler bize verilecek oyların kime gideceğini düşünmeyi bıraksınlar, SHP’ye verilecek oylar HEP’e ve arkasındaki PKK’ya gidecek. Bunu düşünsünler” diye konuşmuştu.

ECEVİT NE DERDİ ACABA

Bugün de HDP ve PKK, cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Murat Karayılan’dan Cemil Bayık’a ağzını açan terör baronları Kılıçdaroğlu’na destekten söz ediyor. Ecevit, Türkçe’yi çok iyi kullanan bir liderdi. Bugünleri görseydi Kandil’in ve HDP’nin Kılıçdaroğlu’nu desteklemesi üzerine ne derdi acaba.

CHP İÇİN NE DEMİŞTİ

CHP’nin hedefi her zaman Ecevit’i ve DSP’yi yok etmek oldu. Ecevit de, CHP’ye çok ciddi eleştiriler yöneltmişti. CHP’yi, “Dünyada mezara gömülmüş bir ideolojinin ayaklı müzeleri” olarak tanımlamıştı. Siyasete veda ettiği DSP kurultayında CHP’ye özel bir yer ayırmış, “Birçok arkadaşımız CHP’den ayrıldı ve biz bölündük. Bölündükçe arındık, arındıkça güçlendik” diye konuşmuştu.

Şimdi geldik yüz puanlık uzmanlık sorusuna. Ecevit yaşasaydı Erdoğan’ı mı yoksa Kılıçdaroğlu’nu mu desteklerdi? Bilmem ki, sizce kimi desteklerdi?

KILIÇDAROĞLU, ‘BABACAN’I YÜCE DİVAN’A GÖNDERECEĞİM’

YUKARIDAKİ başlığı görüp başımıza taş mı yağacak diye düşünmeyin. Kılıçdaroğlu, siyasetin yıldızı ilan ettiği, bir cumhurbaşkanı yardımcılığı, yetmez bir de bakanlık, yetmez 20’yi aşkın milletvekili verdiği Ali Babacan’ı Yüce Divan’a gönderir mi, demeyin. Siyaset ince esprilerle, dokundurmalarla, hatırlatmalarla yapılınca ortaya güzel bir iş çıkıyor. Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun, Ali Babacan’la ilgili bir sözünü almış. Orada Kılıçdaroğlu, “Sayın Ali Babacan’ın attığı bir imza var. Diyordu ki o imza da sözleşmede Kuzey Irak’a girmemenin karşılığı olarak peşin 1 milyar dolar kredi olursa 8 milyar dolarlık kredi verilecektir. Önce şunun altını çizelim, CHP iktidarında bu sözleşmenin altına imza atanlar kesinlikle Yüce Divan’a gidecektir. Çünkü bu bir ihanet belgesi. Bu ihanet belgesinin altına imza atanlar kim ise onlar Yüce Divan’a gidecektir. Onu affetmeyeceğiz” diyor.

İNCE ESPRİ

Muharrem İnce de bu bölümü almış. Altına, “Katılıyorum, haklısınız” notunu düşerek sosyal medya hesabından paylaşmış. Şık bir iş olmuş.